Sorunlarla Karşılaşınca Kendi İçine Bakmak

Yakın bir zaman içerisinde yüz yüze gerçeği açıklamak için bir arkadaşımın evine gittim. Ailesindeki herkes ÇKP ve bağlı kurumlarına olan üyeliklerinden geri çekildi. Kendisi ve eşi de Falun Gong egzersizlerini öğrenmek istediler.

Bu durumdan dolayı çok mutluydum. Evime dönünce onun için bir Zhuan Falun ve Büyük Tamamlanma Yolu kitabı buldum. Sonra onun için başka bir uygulayıcıdan gidip Falun Gong egzersizleri öğretim DVD’si aldım. Sonra onları vermek için arkadaşımın evine gittim. fakat en az dört veya beş kez gitmeme rağmen bir türlü ona rastlayamıyordum. Telefonla aradığımda ailesi sürekli onun dışarıda olduğunu söylüyordu. Sonra rasgele iki veya üç kez evinin önünde ona rastladım, fakat sürekli aceleyle bir yere gidiyordu. Artık eskisi gibi benimle dostça konuşmayı da kesti ve soğuk görünüyordu. O zamanlar sürekli kendime bu soruyu soruyordum: “neden o bu kadar değişti.” O ilk gün egzersizleri öğrenmek istediğini kendisi söylemişti ve ben onun için bu kadar mücadele ediyordum. Şimdiyse sanki benim çabalarımın kıymetinin hiç farkında değilmiş gibiydi. Eğer öğrenmek istemiyorsa, boşuna benim için değerli olan o kadar fazla zamanı onun için boşuna harcamamam için bana söylemesi gerekiyordu. Neden onu kurtarmalıyım ki? Sonradan bu düşüncelerin doğru olmadığını anladım. Fa-düzenlemesi döneminin Dafa uygulayıcıları olarak bizler neden şu an buradayız? Shifu’ya yaşamları kurtarmasında yardım etmek için değil mi? Bu kadar ufak zorluklarla karşılaşınca nasıl dışarıya bakabiliyorum? Bir insanın sırf davranışları yüzünden onu kurtarmaktan vazgeçiyorsam, o zaman nasıl bir Dafa uygulayıcısı adını hak edebilirim? Böyle davranmak doğru değil, ben Shifu’mu dinlemeliyim ve kendi içime bakmalıyım. Kendi içimde takıntılarımı aramalıyım.

Tüm bu hayal kırıklıklarını getiren benim fanatizm, kızgınlık ve hedefe ulaşma takıntılarım olduğunu fark ettim. Shifu’dan benim doğru düşüncelerimi güçlendirmeye ve takıntılarımı gidermeme yardım etmesini istedim. Aradan birkaç gün geçmesiyle akşam yemeğinden sonra çeşitli yerlere pankartlar asmaya hazırlanıyordum. Bir anda arkadaşım aklıma geldi. Tekrardan gidip onu ziyaret etmeli miyim veya gidip planladığım gibi pankartları mı asmalıyım, diye kendi kendime sordum.

Evden çıktıktan kısa bir süre sonra arkamdan birinin seslendiğini duydum. Dönüp baktığımda arkadaşımın eşiyle kenarda merdivenlerde oturduklarını gördüm. Onların yanına gittim. Bu sefer her ikisi de benimle çok samimi konuşuyorlardı. Arkadaşıma neden tavsiye ettiğim egzersizleri yapma alanına gitmediğini sordum. O ayakları ağrıdığı için uzağa gidemediğini söyledi. Ben açıkça ona söyledim: “Sizin evinize ziyarete geldiğimde Falun Gong egzersizlerini öğrenmek istediğinizi söylediniz. Sonra birkaç defa bizzat kendim de geldim, fakat hep çok meşguldünüz. Korkuyor musunuz? Uygulama yapmaya cesaret edemiyor musunuz?” O an bana hemen cevap verdi: “Hayır, o günler gerçekten de çok meşguldüm. Ben hiçbir şeyden korkmuyorum.” O elimi tuttu ve şöyle söyledi: “Biraz zamanın var mı? Eğer varsa haydi evime gel ve egzersizleri öğret.” İçimde, onunla buluşmak o kadar zordu ve şimdiyse tesadüfen onlarla karşılaştım, bu yüzden ilk olarak hemen gidip onlara egzersizleri öğretmeliyim, diye düşündüm.

Evine geldim. Tüm ciddiyetiyle egzersizleri öğreniyordu ve şöyle tekrarlıyordu: “Kelimeler kulağa oldukça hoş geliyor. Ben daha önce hiçbir zaman bu kadar ilham verici sözler duymamıştım.” İlk iki egzersiz hareketini öğrendikten sonra not defterini çıkardı ve hareket komutlarını ve formülü yazmamı rica etti. Beş egzersizin hepsini öğrenmemesine rağmen, Falun Gong hakkında daha da derin bir anlayış elde etmişti.

Bu yaşanan olay sayesinde, bir sorunla karşılaştığımda her şeye Fa bakış açısından bakmam gerektiğini anladım. Bunu takıntısız yapmalıyım. Sadece Shifu’yu dinleyerek ve kendi içime bakarak üç işi daha da iyi yapabilir, hem bir Dafa uygulayıcısı adına hem de Shifu’nun merhametli kurtarışına layık olabilirim.

İngilizce metin: http://clearwisdom.net/html/articles/2011/10/1/128439p.html