Uygulayıcılara zulüm etme amacıyla kötülük iki yönteme başvuruyor. Bu yöntemlerin biri, korkmamızı ve korkudan titrememizi sağlayan “sert” metot, diğeri ise bizim konfora ve rahat hayata bağlanmamızı sağlayan “yumuşak” metottur. Bu iki taktiği kullanarak kötülük uygulayıcıların xinxing’lerini test edip, engellemeler yaratıyor.
Uygulayıcılar sert metotla karşılaşınca genellikle ana bilinçlerini koruyabilir ve sınavı geçebilmek için doğru düşüncelerini kullanabiliyorlar. Fakat konforlu ortama düşünce uygulayıcılar kolaylıkla gevşeyebilir ve doğru düşünceleri de zayıflayabiliyor, bunun sonucu olarak da kötülüğün kendi çıkarı amacıyla kullanabileceği uygulayıcıların eksiklikleri ortaya çıkıyor. Kim konforlu hayatın mutluluğunu zorluk olarak kabul edecek? Keyifli ve konforlu ortamda oldukları sürece uygulama prensiplerine uymak oldukça zordur. Keyifli ve konforlu ortamlar uygulayıcıyı uygulamasında istikrarsızlığa ve zorluklara katlanamama durumuna getirir. Kötülük bu taktiği kullanarak uygulayıcıların zorluklardan ve uygulamadan yorulma hissini duymasını sağlıyor ve bu uygulayıcıyı tamamıyla yok edebilir.
Eğer oldukça hoş bir ortama sahipseniz ve konforlu hayat şartları altında yaşıyorsanız bu şartlar altında karmayı gidermek de kolay olmayacaktır. Konfora olan düşkünlük uygulayıcıların tembel olmalarına ve korkak bir kişiliğe sahip olmalarına neden olur, duygusallık takıntıları, rekabetçi zihniyet, kıskançlık duygusu, şöhret ve kazanç arzusu ve bunun gibi birçok takıntı ortaya çıkıyor. Fiziksel ve psikolojik işkencenin aksine bu tür zulüm yöntemi sessiz ve gizli bir karaktere sahiptir. Ve uygulayıcıların bu tür zulmü tespit etmeleri zor olduğunda aslında bu tür zulüm yöntemi daha da tehlikeli sayılır. Çoğu uygulayıcının uygulamayı bir yapıp bir bırakmaları veya sonunda tamamıyla uygulamadan kopmaları onların sahip oldukları rahat ve konforlu hayatı kaybetme korkusundan kaynaklıdır. Konforlu ve rahat hayata takıntı, uygulayıcılar için tehlikenin önündeki bir güvenlik alarmı olarak kabul edilmeli. Eğer herhangi bir uygulayıcı konfor ve rahat hayat takıntısı yüzünden gerçekten de uygulamadan koparsa, sonrasında zamanı geldiğinde çok pişman olacak.
Bunların hepsini analiz ettikten sonra ortaya bir soru çıkıyor, hoş bir ortam ve konforlu bir hayat şartlarından vazgeçmeli miyiz? Hayır. Biz sahip olduğumuz konforlu yaşam şartlarını sanki Göklerin hediyesi olarak görmeli ve onları Fa’yı onaylamak ve Üç İşi daha da iyi yapmak için en iyi şekilde kullanmalıyız. Biz kaynaklarımızı ve fırsatlarımızı dikkatli kullanmalıyız, çünkü her şey bize Dafa tarafından verildi. Ayrıca, konforlu ve rahat hayat takıntısının üzerimize yüklediği yükten sırf yok edilmekten kaçınmak için yoksunluk ve zorluk aramamamız gerek. Bunun yerine, konforlu ve rahat hayat şartları altında yaşıyorsak sadece disiplinli olmalı, iyi ve çabalı uygulama yapma durumumuzu korumalıyız. Eğer konforlu ve rahat hayattan keyif almaya takıntılı değilsek, konforlu ortamın içinde yaşayarak bile görevimizi başarıyla yerine getirebiliriz.
Gerçekten de Fa prensiplerine uygun olarak uygulama yaptığımız sürece, her türlü koşul altında Tamamlanmaya ulaşabiliriz. Nasıl bir insani düşünce veya nasıl bir zulüm yöntemi uygulayıcılara engeller yaratırsa yaratsın, ne olursa olsun, hiçbir şey uygulayıcıları bu kutsal yolda durduramaz.
Çince metin: http://www.clearwisdom.net/html/articles/2010/4/15/116115.html
İngilizce metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2010/4/9/221217.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.