Ben Türkiye’den bir uygulayıcıyım. Etrafımdaki insanlara yıllardır Falun Dafa’nın faydalarını ve güzelliklerini anlatmaya çalışıyorum. Son zamanlarda karşılaştığım bir olayı aktarmak istiyorum.
Biz yıllardır bir kahve evi işletiyoruz. İşletmenin masa ve sandalyeleri fazla olduğu ve her gece toplaması zorlaştığı için, bir gece bekçisi almaya karar verdik. Mehmet isminde, 53 yaşında Urfalı bir bey ile anlaştık.
Mehmet Abi ile ilk tanıştığım dönem, dürüst ve saygılı tavırları, iyi kalpliliği ve yardımsever tutumu göze çarpıyordu. İşe başladıktan kısa bir süre sonra bir gece, ona Çin’deki Falun Dafa uygulayıcılarının durumunu ve yapılan zulümleri anlattım. Ertesi gün Mehmet Abi bana üzüntüden uyuyamadığını söyledi ve kendisine Çin’deki zulmü anlatan broşürlerden vermemi istedi. Kendi oturduğu semtteki insanlara ve tanıdıklarına bu olayı duyurmak ve destek olmak istediğini söyledi.
Bir gece sohbet ederken böyle şeylere çok inandığından bahsetti. Yıllar önce bir gün yatakta uyumak üzereyken, odasından içeri tavşana benzeyen insan boyunda kocaman bir canlı girmiş. Kimse inanmayacağı için bu olayı hep saklamış. Bunun gibi birçok olay anlattı. Mehmet Abinin doğuş kalitesinin iyi olduğunu ve Fa’yı elde etmek için geldiğini hissediyordum.
Sağlık durumu pek iyi değildi. Zayıftı. Rengi çok soluk ve oldukça yorgun görünüyordu. Tansiyon hastasıydı ve gözleri bozuktu. Zor ve mücadeleler ile geçen bir hayatı olmuştu. Sonradan öğrendiğimize göre her gün en az 20 adet ağrı kesici alıyormuş. Geceleri kafede beklerken çok ciddi ağrılar çekiyor olmasına hatta bazen dayanamayacak hale gelmesine rağmen bunu bize söylemiyormuş.
Çalışmaya başlamasından kısa bir süre sonra, kendisine okuması için Zhuan Falun kitabını verdim. Mehmet Abi her gün gece geliyor ve bana kitabı çok sevdiğini söylüyordu. Okurken inanılmaz bir rahatlık hissediyormuş. Yazılanları özümsemiş. “Aklım ve mantığım, bu kitapta yazan her şeyin zaten doğru olduğunu söylüyor, ben bu kitabı hayatım boyunca hep okuyacağım” diyordu.
Kitabı bitirdiği sıralar, kontrol dönemi geldiği için doktora gitmiş. Doktor ona şaşkın şaşkın bakarak: “Senin tansiyonun tamamen normale dönmüş” demiş.
Vücudundaki tüm ağrılar yok oldu. Rengi tamamen düzeldi ve yanakları doldu. Kafasını yastığa koyar koymaz uyuyormuş. Bacağındaki çekilmeler ve ağrılar tamamen bitmiş. Aldığı ilaçlar yüzünden midesinde düğme büyüklüğünde bir delik açılmış olmasına rağmen, farkına bile varmamış. Kontrol sırasında doktor: “nasıl oldu da kan kusmadın” diye sormuş. Tüm sağlık sorunları bir anda yok oldu. Etrafındaki herkes, komşuları ve akrabaları “Mehmet sana ne oldu böyle, ne kadar iyi görünüyorsun” diyormuş.
Bir gün rüyasında Shifu’yu görmüş ve Shifu ona: “Aferin. Seni tebrik ederim. Çok iyi gidiyorsun.” demiş. Kitabı okurken havada muhteşem bir şekilde süzülen çok güzel ve parlak renkli şeyler gördüğünü ve kendisini çok iyi hissettiğini söyledi.
Bir gün evdeyken, Göksel Gözü ile evin içerisinden büyük farelere benzer pis görünümlü yüzlerce yaratığın sürü halinde hızla kaçıp uzaklaştığını görmüş. Önce korkmuş, fakat çocuklarını korkutmamak için korktuğunu belli etmemiş. Aynı şekilde gece uyurken yatağının üzerinde dolaşan bazı yumuşak canlılar görüyormuş. Yakalamaya çalışıyor fakat ellerinin arasından kayıp gittiği için bir türlü tutamıyormuş.
Bir gün evdeyken soba borusu için bir duvarı delmeleri gerekiyormuş. Üst komşusu bunun imkânsız olduğunu çünkü oranın tamamen kalın beton olduğunu söylemiş. Daha önce beton delme makinesi getirmişler, fakat orayı delememişler. Mehmet Abi aynı zamanda eski bir elektrik tesisatçısı olduğu için, eline bir sopa alıp duvarın boşluğunu bulmak istemiş. O sırada içinden istem dışı: “Falun Dafa bana nasıl olsa yardım eder” diye düşünmüş. Tahtayı duvara yavaşça dokundurması ile birlikte duvarda kocaman ve yusyuvarlak bir delik açılmış. Soba borusunu yerleştirdiklerinde, tam olarak borunun büyüklüğünde bir delik olduğunu görmüş. Olayın ardından eşi ve komşusu yan odadan gelip bunu nasıl yaptığını sormuşlar, ama inanmayacakları hatta kendisini tuhaf bulacakları için bir şey söylememiş. Sadece “Bu da bizim meslek sırrımız” diyerek geçiştirmiş.
Ertesi gün işe gelmeden önce, çamaşır ve bulaşık makinesinin her ikisi birden bozulan bir komşusu kendisinden yardım istemiş. Mehmet Abi gidip kontrol etmiş fakat ikisinin de motorları berbat bir durumdaymış; değiştirilmeleri gerekiyormuş. Eve servis çağırmışlar, fakat servis elemanı ellerinden bir şey gelmeyeceğini söylemiş. Kadının maddi durumu iyi olmadığı için Mehmet Abi kadına yardım etmek istiyormuş. Ben tekrar bir bakayım diye düşünmüş. Birazcık kurcaladıktan sonra makineleri fişe takmış ve ikisi de çalışmaya başlamış. Deneyimli bir elektrikçi olmasına rağmen, şu an kendisi bile o makinelerin nasıl çalıştığını hala anlayabilmiş değil. Düşündüğü şeylerin gerçekleştiğini söylüyor. Hatta eskiden onun söylediklerini yapmayan kişiler artık ne derse seve seve yapıyorlarmış.
Mehmet Abi Falun Dafa’yı ve Çin’de gerçekleşen zulmü etrafındaki herkese anlatıyor. Falun Dafa’nın kendisine sağlık, huzur ve rahatlık getirdiğini söylüyor. Şimdi 30 yaşlarındaki oğlu da kitabı sürekli okumaya ve egzersizleri yapmaya başladı ve büyük faydalar gördüğünü söylüyor.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.