Yeni Bir Uygulayıcı Falun Dafa Uygulamasına Başlamasının Ardından Hastalıklarından Nasıl Kurtulduğunu ve Daha Enerji Dolu Bir Duruma Geldiğini Paylaştı

Hemen hemen 50 yaşına geldiğimde birçok hastalık yüzünden çok sayıda ilaç kullanmak zorundaydım.

1990’lı yıllarda qigong popülerliğinin doruğundayken, hastalıklarıma çare bulmak niyetiyle bir qigong kursuna katılmıştım. Kursta bizlere zindelik ve şifa için egzersizler ve diğer insanların hastalıklarını nasıl tedavi edeceğimiz öğretiliyordu. Ben kendimi tedavi etmenin dışında bir de diğer insanların acılarını hafifletmenin de iyi bir şey olacağı gibi yanlış bir düşünce geliştirdim. Bu qigong metodunu uygulamaya ve aynı zamanda diğer insanları da tedavi etmeye başladım. Ben yavaş yavaş kendi hastalıklarımın iyileşmediğini fark ettim. Ayrıca diğer insanları tedavi ettikten sonra kendimi oldukça rahatsız hissediyordum. Qigong’u oldukça büyük bir gayretle uygulamama ve diğer insanlara yardımcı olmaya devam etmeme rağmen gong’umun (uygulama enerjisi) neden gelişmediğini merak ediyordum. Neden hala hastalıklarım vardı ve onlardan kurtulamıyordum? Kısa bir süre sonra o uygulamayı yapmayı bıraktım.

Zhuan Falun kitabını okumaya başladığımda Üstadın şu kelimeleri dikkatimi çekti,

“Siz başkalarının hastalıklarını tedavi ederken, aynı zamanda onların da vücutlarında qi var. Belki onlarda bulunan qi sizin hastalığınızı iyileştirir! Bir kişideki qi öbür kişideki qi'ye nasıl hükmedebilir? qi hiçbir şekilde hastalık tedavi edemez. Ayrıca, bir hastayı tedavi ederken, siz ve hastanız, hastanızın vücudundaki hastalıklı qi'nin tamamının sizin vücudunuza geçeceği bir alan oluşturursunuz. Hastalığın kökü hastanın vücudunda olmasına karşın, sizin vücudunuzda da onun vücudundaki kadar hastalıklı qi oluşur. Fazla miktarda hastalıklı qi sizi de hasta edebilir.”

O anda hastalıklarımın neden iyileşmediğini anladım.

Bir önceki başarısız qigong uygulaması deneyimim nedeniyle bana Falun Gong’u ilk kez tanıtmaya çalışan kişiyi kibarca reddettim. Önceki qigong deneyimim bende hayal kırıklığı yaratmıştı. Şimdi düşününce bu kararımdan nasıl da pişmanım!

İki yıl önce sırtımdan sakatlandım ve bel fıtığı ile birlikte, sinovit¹ ve disk kayması tanısı kondu. Sonrasında bir çare aradığım zorlu yolculuğuma başladım. Bazı yerel hastanelere gidip masaj, akupunktur ve yerel tedavi metotları dâhil birçok farklı yöntemler denedim. Sırtımdaki rahatsızlık belirtileri bazen azalıyor bazen ise dayanılmaz derecede kötüleşiyordu. Daha sonra ayakta durmakta zorlanmaya başladım ve yürürken ayaklarımın çok ağır olduğu görülebiliyordu. Sadece bel ağrım kötüleşmedi aynı zamanda bacaklarımda da sancı vardı. Bir süre sonra Pekin’deki iki büyük hastaneye gittim ve orada da benzer bir teşhis kondu; belimde ciddi kireçlenme ve beldeki siyatik sinirler üzerindeki baskı nedeniyle felç geçirme ihtimali. Er yâda geç ameliyat olmam gerektiğini biliyordum ama o anda bunu yapmak istemedim. Ameliyat sonrası komplikasyonlardan korkuyordum ve cerrahi müdahale yerine konservatif tedaviyi tercih ettim. Evime büyük bir hayal kırıklığı ile döndüm.

Eve dönünce yeniden akupunktur tedavisine başladım. Her tedavi sırasında omurga, sırt, kalça, iki bacağım ve bileklerimin her yerine iğneler batırılıyordu. Her defasında onlarca iğne kullanılmaktaydı. Tedaviye gittiğimde bir saatten fazla yüz üstü yatmak zorunda kalıyordum. Tüm bunların dışında sıcak su torbası ve ısı veren elektrikli bir aletle fizik tedavi de görüyordum. Bazen sırt ağrım ortaya çıktığında bütün vücudumun parçalanmış olduğunu ve sırtımı da buz gibi hissediyordum. Her zaman yüksek sıcaklık tedavisi alıyordum ve bu tedavi de bile en yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyuyordum. Sıcaklık azaldığında kendimi rahatsız hissediyordum. Sıcaklık yüzünden sırtım farklı bir renge dönmüştü. Ailemden biri, “Cildin yanmış ve renk değiştirmiş, harita gibi görünüyor. Aynen ölü insan derisi gibi.” dedi. Fakat ben onun hissetmiyordum.

Yatakta geçirdiğim altı ay boyunca ağrılar ile mücadele ettim. Bazen bir süre oturuyor ama ardından dayanılmaz sancılara dayanamayıp hemen yatıyordum. Kocam benim yüzümden adeta tükendi ve onun oldukça endişeli olduğunu görebiliyordum. Çok üzgündüm ve sonuna kadar nasıl bu şekilde kalabilirdim? Hayatımın geri kalanında başkaları tarafından mı bakılacaktım?

Neyse ki, Üstadın ayarlaması ile bir uygulayıcı yeniden bana geldi ve bana Zhuan Falun kitabını getirdi. Uygulayıcı bana, “Falun Dafa iyi” ve “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” kelimeleri içtenlikle tekrarlamamı öğretti. Bu şekilde Falun Dafa’yı uygulamaya başladım.

Zhuan Falun kitabının okumaya başladığımda daha birinci sayfayı bitirdiğimde uykum geldi. Bazen uykuya daldım ve uyandığımda okumaya devam ettim. Kitabı okurken yavaş yavaş sırtımdaki ağrının hafiflediğini fark ettim. Zhuan Falun’u ilk kez okumayı bitirene kadar hep bunun gibi uyudum. Bunun beynimdeki bir sorundan kaynaklandığını ve Üstadın uykuya dalmamı sağlayarak beynimdeki bu sorunu temizleyip düzenlediğini anlamıştım.

Birkaç gün sonra, bir uygulayıcı dinlemem için Üstadın Guangzhou’da verdiği dersin kasetini getirdi. Uygulayıcı kaseti teybe yerleştirmem için yardım etti (o günlerde yatakta daha yeni yeni oturmaya başlamıştım ve bacaklarımı ellerim ile sürüklemek zorundaydım) Bu kadar kolay yataktan kalkabildiğime çok şaşırmıştım. Daha önce Falun Dafa’nın mucizevî doğasını sadece duymuştum ve şimdi onun doğruluğuna bizzat şahit oluyordum.

Arkama dayanabildiğim anda uygulayıcı bana egzersizleri öğretmeye başladı. İkinci gün, Üstadın egzersiz öğretim kasetini izleyerek ilk dört egzersizi öğrendim. İlk dört takım egzersizi bitirdiğimde tüm vücudumu aniden soğuk hissettim. Kendimi hasta hissediyor ve nezle belirtileri gösteriyordum. O an sevinç içinde haykırdım, çünkü Üstadın vücudumu temizlediğini anlamıştım.

Takip eden iki ay içinde egzersizleri yaptığım her defasında terledim. Ter başımın üstünden, yüzümden ve boynumdan aşağı akıyordu. Bazen kulaklarıma gidiyor hatta ayaklarımın altından geliyordu. Bunu Falun Dafa’yı uygulamayan bir kişinin hayal etmesi bile zor. Egzersizleri bitirdiğim her defasında kurulanmak için bir havlu kullanmak zorunda kalıyordum.

Falun Gong’u uygulamaya başladıktan bir yıl sonra sadece benim sırtımdaki ağrılar gitmedi aynı zamanda daha fazla ilaç kullanmama gerek kalmadı. Çok mutlu bir Falun Dafa uygulayıcısı oldum. Uygulamaya başladığımda sadece hastalıklarımın tedavisi düşüncesine sahipken Üstadın uçsuz bucaksız ve geniş Fa’sı kalbimi temizledi ve yaşamımdaki birçok şaşırtıcı soruyu cevapladı. Fa içinde, bu dünyaya nasıl geldiğimiz, neden insan olduğumuz ve insan olmamızın amacı yer almakta. Artık hayatımın hedefini biliyorum. Hayattaki bütün acıların bugün Fa’yı elde etmek için olduğunu görünce, rahatladığımı hissettim. Acılarımın tümü ortadan kalktı.

Üstat bizden gerçek uygulayıcılar olarak evrenin –Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü- karakteristik özelliklerine asimile olmamızı istiyor,

“Kalbinizdeki merhameti ve hoşgörüyü sürekli olarak koruyabildiğiniz zaman, aniden bir problem ortaya çıktığında ona göğüs gerebilmek ve düşünmek için zamanınız olacaktır. Eğer sürekli başkalarıyla çekişmeyi düşünüyor ve ileri geri konuşarak münakaşa ediyorsanız, ne zaman bir problem ortaya çıkarsa diğerleri ile kavga etmeye başlayacağınızı söyleyeyim -bu kesin böyledir.” (Zhuan Falun’dan)

“O zaman bir problem ile karşılaştığınızda doğru bir şekilde davranabileceksiniz, çünkü böyle bir kalp size olaya göğüs gerecek zamanı verir. Herhangi bir şey yaparken, başkalarına karşı daima iyi kalpli ve kibar olmalısınız. Bir sorun ile karşı karşıya kaldığınızda, öncelikle başkalarının bunu kaldırıp kaldıramayacağını veya incinip incinmeyeceğini göz önünde tutun. Böyle yaptığınız sürece hiç bir problem olmaz. Bu yüzden xiulian uygulamasında, kendiniz için hep daha da yüksek standartları takip etmelisiniz.” (Zhuan Falun’dan)

Ben hoşgörüyü öğrendim ve neyle karşılaşırsam karşılaşayım kızgın olamazdım. Üstad aynı zamanda bize söyledi ki,

“Biz aynı zamanda, eğer her birimiz kendisini içsel olarak geliştirirse, bir dahaki sefere daha iyisini yapmak için yanlışın nedenini arama konusunda kendi xinxing'ini dikkatlice gözden geçirirse, yaptığı her harekette önce başkalarını düşünürse, insan toplumu daha iyiye gider ve ahlaki standartlar tekrar yükselir dedik. Etik standartlar da daha iyi bir hale gelir ve toplumun güvenliği de öyle. Belki de polis diye bir şey olmazdı. Herkes kendisini disipline ettiği ve kendi içine baktığı için kimse yönetilmeye ihtiyaç duymazdı. Bunun muhteşem bir şey olacağını söylemez misiniz?” (Zhuan Falun’dan)

Ben böyle bir kişi olmayı umuyorum ve bu paragrafı düşündüğüm her defasında kalbimde bir sıcaklık hissediyorum. Üstat bizlere iyi ve nazik olmayı öğretiyor. Eğer her yazgılı yaşam Üstadın öğretilerine göre hareket edebilseydi ne kadar harika ve güzel olurdu.

Birkaç gün önce bu tecrübe paylaşımını yazmayı planladığımda birden on yıldan uzun zaman önce gördüğüm bir rüyayı hatırladım. Ben gökyüzünde büyük bir delik görmüştüm. Deliğe doğru baktım ve Cennetin neye benzediğini görmek istedim. Büyük bir nesne görünümündeki mavi-yeşil renkte uçan bir ejderha karşımda uçuyordu. Beni Cennete götüreceği umuduyla hemen kuyruğunu kavramaya çalıştım ama başarısız oldum ve uçup gitti. Hayal kırıklığına uğramıştım, daha sonra Cennete giden delikten dışarı kalın ve uzun bir ipin sallandığını gördüm. Heyecanlandım ve onu sıkıca kavrayarak Cennete doğru tırmanmaya başladım. Hatta o kadar gerçekti ki şimdi bile gözlerimin önünde belirdiği anı çok net bir şekilde hatırlıyorum. Aslında, Üstat Cennette çıkan o merdiveni bana vermişti. Üstada inanmamak ve bu kez çabayla uygulama yapmayı kavramamak için nasıl herhangi bir mazeretim olabilir ki?

Not:

1. “Sinovit”: Eklem zarı iltihabı (sinovit) ağrılı bir hastalıktır. İlaçlar ve tedaviyle rahatlama sağlanabilir ancak kronik iltihap fiziksel yetersizliklere neden olabilir. Çeşitli eklem iltihabı (artrit) türlerinde hastalanan başlıca doku, birçok eklemi kaplayan zardır (sinovyum ya da sinovya zarı). Bu zarın iltihabı "sinovit" olarak bilinir ve aralarında romatoit artritin de bulunduğu birçok hastalıkta ortaya çıkabilir.

Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2011/11/16/有缘得法-无病一身轻-249322.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/html/articles/2011/12/5/129870.html