Dafa’yı şimdiden on yılı aşkın süredir uyguladım ve hep Shifu’ya ve Fa’ya inanma konusunda herhangi bir sorunum olmadığını düşünmüştüm. Fakat kişi ancak ciddi bir sınav başına geldiğinde kendisinin gerçekten Shifu’ya ve Fa’ya ne derece inandığını görülebilir. Shifu’ya ve Fa’ya inanma derecesi doğrudan kişinin bu sınavdan geçip geçemeyeceği ile sonuçlanıyor, yani kişinin zorluklardan kurtulup kurtulamayacağı kritik bir meseledir. Ölüm kalım anında, eğer kişi tamamıyla kendisini Shifu’ya emanet edebilirse, şeytani kötülük onu engelleyemez ve amacına da ulaşamaz. Fakat eğer kişinin zihni yanlış yönde hareket ederse, o zaman sonucu korkunç ve felaket olabilir.
Geçen gün 4 yaşındaki kızımın başına gelen bir olay ile ailemdeki herkes –kızım da dâhil hepimiz Dafa’yı uyguluyoruz- ciddi bir sınavdan geçtik. Burada geçtiğimiz bu olayı tüm uygulayıcı arkadaşlarla paylaşmak ve bu olay ile Dafa’yı onaylamak istiyorum.
Olay şöyle gerçekleşti: Bir gün kızım ve anneannesi bir akrabamı ziyarete gitmişler ve oraya vardıktan kısa süre sonra, kızım birden rahatsızlanmış, boğazı şişmiş ve acıyormuş. İkisi erkenden eve dönmüşler. Kızımın durumu tıpkı sıradan insanın grip olduğu zamanki belirtileri andırıyordu. Biz de fazla kafaya takmadık, çünkü çocuk geçmişte buna benzer durumlar yaşamıştı ve hep birkaç gün sonra kendi kendine geçmişti. Üstelik ailemdeki herkes uygulama yapıyordu, bu nedenle olaya Fa bakış açısından yaklaştık.
Akşamüstü tam banyo yaparken, birden annemin yüksek sesle “Kızım, çabuk çık, çocuğun galiba bir problemi var.” diye bağırdığını duydum. Henüz banyom bitmediğinden, “Tamam, birazdan çıkıyorum.” diye cevapladım. Fakat annem peş peşe bana birkaç kez daha seslendi ve her defasında bana sanki bir önceki defadan daha telaşlıymış gibi geldi. Başka çarem kalmadı ve apar topar banyodan çıktım. Yatak odasına gelip baktığımda, çocuğun yüzü halsiz, ağzından beyaz köpükler tükürüyor, vücudu hiç kıpırdamıyor ve elleri ayakları simsiyah olmuştu. Çocuğa ismini söylediğimde herhangi bir tepki yoktu, sanki hemen ölecekmiş gibi görünüyordu. Annem hemen Fa-Zhen-Nian (doğru düşünceler yollama) yapmamız gerektiğini söyledi.
Olay birdenbire meydana geldiğinden, zihnim sallanmaya başladım ve biraz duraksadıktan sonra anneme, “Ne yapacağız? Hastaneye gidelim mi?” diye sordum. Fakat annem, “Ne hastanesi, Shifu’dan yardım isteyeceğiz. Sen sakin ol, zihnini tamamen rahat bırak, hemen Fa-Zheng-Nian yapalım.” diyerek aniden bana karşılık verdi. Annem Shifu’nun Fa resmini çocuğun yanına getirmemi ve Shifu’dan yardım rica etmemi istedi. Ayrıca, annem kocama telefon edip hemen eve gelmesini istedi. Anneme göre, Fa-Zheng-Nian yapmak için ne kadar fazla uygulayıcı olursa bir o kadar daha iyi olacaktı.
Annemle beraber çocuğun yanında oturduk ve Fa-Zheng-Nian yapmaya başladık ve arada kısa bir süre düşüncelerimizi de paylaştık. Bize göre, ikimizin de çocuğa karşı gösterdiğimiz duygu çok ağırdı ve eski güçler bu eksiklerimizden faydalandı. Ben çocuğa yüksek sesle, “Hepimiz Shifu’nun uygulayıcılarıyız, biz sadece Shifu’yu dinliyoruz, başka kimsenin bizi engellemesine izin vermiyoruz ve başka ayarlamaları hiç kabul etmiyoruz.” dedik. O sırada Shifu’nun Zhuan Falun’da öğrettiği Fa aklıma geldi, “Eğer siz gerçek bir uygulayıcı iseniz, Falun'umuz size koruma olur. Ben evrenin içine kök salmış durumdayım. Eğer bir kişi size zarar verebilirse, bana da verebilecektir. Yani basitçe ortaya koyacak olursak, bu durum, o kişinin evrene zarar verebileceği anlamına gelir.”
Biz Fa-Zheng-Nian yaparken, ilk başlangıçta zihnim sağlam değildi ve hiçbir şekilde sakin olamıyordum, bu nedenle Fa-düzeltmesinin sözlerini yüksek sesle söyledim ama sesimdeki titremeyi kendim bile hissettim. O arada uygulama yapmayan ağabeyim tesadüfen bizi ziyarete geldi. O, kızımın durumunu görür görmez hemen “Acilen hastaneye gidelim!” dedi. Annem ise, “Sen merak etme, Shifu’muz yeğenine bakar.” Abim kızgın bir şekilde “O zaman beklersiniz, kimse bakmaz!” diyerek kapıyı vurup dışarı çıktı. Ben annemle durmadan Fa-Zheng-Nian yapmaya devam ediyorduk ama endişeli düşüncemi hala bırakamıyordum ve gözümü açıp çocuğa bakmak istedim. Fakat gözümü açıp baktığımda, çocuğun durumu bana sanki daha da kötüleşmiş gibi geldi, çünkü onun gözü sık sık yukarı kayıyor ve ağzı sanki bir tarafa yamulmuş gibiydi. Bunu görünce hemen gözlerimi kapattım ve içimi aradım: “Bu sahte görüntü, düşüncemi ne kadar daha rahat bırakmazsam bir o kadar daha kötü bana gösterilecek, aslında bu sadece insani düşüncemden dolayı beni korkutmaya çalışıyor.”
Bu şekilde içimi arayıp düşünürken, çok güçlü bir enerjinin beni kuvvetlendirdiğini hissettim. Zihnim sabitleşti ve “Tüm bunlar sahte görüntüler ve bizi etkileyemez. Evren bile Shifu tarafından yaratıldı. Biz, Shifu’nun uygulayıcılarıyız. Takıntılarımız olsa bile Shifu’muzun dışında hiç kimsenin bize bir şey yapmaya hakkı yok. Ben kızımı Shifu’ya emanet ediyorum.” diye enerji dolu bir düşünce yolladım. Bu düşüncemi yolladıktan sonra, zihnim daha da sağlam oldu ve korkum da ortadan kayboldu. Ben çocuğa bakmak için tekrar gözümü açtım ve dilinin dışarı sarktığını gördüm ve sanki geriye alınamazmış gibi bana geldi. Çocuğun yüz ifadesi oldukça korkunçtu. Fakat bu defa zihnimi sallamadım ve içimden şöyle düşündüm, beni korkutma ve bundan etkilemeyeceğim.
O sırada kocam da eve döndü. Annem, kocam ve ben üçümüz çocuğun etrafında oturduk ve birlikte Fa-Zheng-Nian yapmaya koyulduk. Hepimiz çok kuvvetli bir enerji alanının oluştuğunu hissettik ve o anda diğer boyutta iyilik ve kötülük arasında büyük bir savaşın yaşandığını biliyorduk. Kısa bir süre sonra, çocuğun gözlerinin yukarı kayması durdu, bir tarafa yamulmuş yüzü normale döndü, dışarı sarkan dili de ağzının içine döndü ve bununla birlikte ara sıra vücudu kımıldamaya başladı. Biz hala Fa-Zheng-Nian yapmaya devam ediyorduk ve çocuktan büyük bir ses işittik. Bir baktık ki, çocuktan bir yığın kanlı irin dışarı çıktı. Biz onu ve yatağı çabucak temizledikten sonra tekrar oturup Fa-Zheng-Nian yapmaya devam ettik.
Yaklaşık bir saat sonra, çocuk yavaş yavaş hareket etmeye başladı, eli ayağı da ısındı. Biz bir kere daha çocuğu yıkadık ve yatırdıktan sonra, üçümüz de uymaya gittik, çünkü o an vakit gece yarısını çoktan geçmişti. Gece boyunca, kocam birkaç defa kalkıp çocuğun yanına gidip tekrar Fa-Zheng-Nian yaptı. Ertesi sabah uyandığımızda, çocuğun her şeyi normale dönmüştü, kendi başına tuvalete gidip biraz daha irin gibi dışkı yaptı ve ardından tamamen iyileşti. Ona önceki akşam yaşananları sorduğumuzda, çocuk hiç birini hatırlamıyordu. Öğle tatilinde, abim koşa koşa bize geldi ve yeğeninin salonda hoplaya zıplaya oynadığını görünce, kendi gözlerine inanamadı ve sadece “İyi-leşti?!” diye kekeledi. Hepmiz güldük ve ona, “Evet, Shifu’muz onu kurtardı.” dedik. Abim o günden sonra bizden sıkça Dafa ile ilgili bilgi almaya başladı.
Olaydan sonra, biz hakikaten korktuk. Olay sırasında, eğer biz doğru düşüncenin yerine sıradan insanın düşünceleriyle çocuğa davranmış olsaydık, o zaman nasıl bir sonucun olacağını düşünmeye bile cesaret edemedik. Eğer çocuğun o arada gösterdiği belirtiye göre, onu hastaneye götürsek bile doktorlar da bir şey yapamazdı, üstelik büyük ihtimalle henüz hastaneye varmadan önce çocuk çoktan ölmüş olurdu. Bu olay hakikaten bir kez daha Dafa’nın mucizevî gücüne şahit olmamızı sağladı ve aynı zamanda Dafa uygulamasının ciddiliği de bize gösterdi, yani bir uygulayıcının xinxing’de ufacık bir eksiklik varsa bile olamaz. Biz ancak yüzde yüz Shifu’ya ve Fa’ya inandığımızda, sınavlar ve zorluklardan geçebiliriz.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2013/2/23/百分之百信师信法才能走出生死考验-269242.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.