Xiulian uygulaması sırasında gösteriş takıntısının bırakılması gerektiğine dair Fa ilkesini hepimiz biliyoruz, çünkü Shifu Zhuan Falun kitabındaki bir bölümü “Gösteriş Düşkünlüğü” meselesine ayırdı. Bunun dışında, diğer Fa öğretilerinde de defalarca gösteriş takıntısından söz etti, yani bütün takıntılar içinde neredeyse Shifu’nun en fazla bahsettiği konu gösteriş takıntısıdır. Dolayısıyla, gösteriş takıntısının her yerde yaygın olarak bulunduğunu ve kökten yok edilmesi gereken bir şey olduğunu açıkça belirtti.
Shifu, Fa içinde gösteriş takıntısının çeşitli yansımalarından çok ciddi bir şekilde bahsetti. Shifu, “Biz sıradan insanlar arasında xiulian uyguluyoruz ve çok sayıda öğrencimiz sahip oldukları birçok takıntıyı yok edemiyor ve bu takıntıların birçoğu onlara normalmiş gibi geldiğinden, onları fark edemiyorlar. Gösteriş yapmak gibi bir psikoloji her durumda görülebiliyor, hatta iyilik yaparken bile.” “Gösterişin kendisi zaten çok güçlü bir takıntıdır ve xiulian uygulayıcılarının vazgeçmesi gereken çok kötü bir takıntıdır.” (Zhuan Falun’dan) dedi. Bundan net bir şekilde anladık ki gösteriş takıntısı çok önemli bir takıntı, üstelik uygulayıcılar arasında yaygın olarak bulunan ve kolayca vazgeçilmeyen bir takıntıdır. Bir uygulayıcı olarak bu takıntıyı bırakmak çok önemlidir.
Hepimiz uygulama sırasında gösteriş takıntısını bırakmamız gerektiğini biliyoruz, fakat kendi içimizi arayıp böyle bir takıntıya sahip olup olmadığımızı anlamaya nadiren çalışmışızdır. Fakat eğer bunun gerçekten farkına varırsak, günlük yaşamımızda gösteriş takıntımızın gerçekte her yerde bulunduğunu ve bunun oldukça korkunç olduğunu farkedebiliriz.
Gösteriş takıntının kaynakları “şöhret, çıkar ve duygu”dur ve bu takıntının devam eden sonucu ilk aşamada, kişinin kendini beğenmiş ve kibirli olmasıdır. Örneğin “kendi düşüncesinin doğru olduğunu ikna etmek”, “başka kişinin yapamadığı veya başaramadığı işleri ben yaptım”, “kendi kendini beğenme veya övünmek”, “diğer kişilerden daha akıllı olduğunu düşünüp her şey üzerine yorum yapmak” vs. durumlarına girecek ve daha devam ederse, o zaman yavaş yavaş farkında olmadan Fa’dan sapacak, “kişinin kendi zihninden gelen şeytani engelleme” durumu başlayacak ve en son Fa’dan tamamen uzaklaşacak.
Aslında, Dafa uygulaması “kutsal canlılar, insanoğlunun arasındadır.” (Stockholm’deki Fa Konferansına) Bu durumda, kendi kendimizi yerlerimize doğru bir şekilde koymalı ve iyice rolümüzü oynamalıyız. Dafa uygulayıcıları yüce varlık yolunda yürüyen kişilerdir, yüce varlıklar insana merhamet gösterirler ve insanları kurtarmak için geldiler, üstelik yüce varlıkların seviyeleri insanlardan çok çok daha yüksektir. İşte bu nedenle yüce varlıklar insanların arasında kendilerini gösteriş yapmak veya kendi yaptıklarını herkese yaymaya hiç ihtiyaç duymazlar. Hakiki insanların arasındaki yüce varlıklar, sadece sessizce ve sağlam bir şekilde yapmaları gereken işleri yaparlar, tamamlanmaları gereken görevleri tamamlayacaklar ve en son Tamamlanarak geldikleri yerlere geriye dönecekler. İnsan dünyası sıradan insanın evidir ve yüce varlığın geçici olarak kalması gereken bir oteldir. Gösteriş yapma sıradan insana ait iyi olmayan bir şeydir, eğer bir Dafa uygulayıcısı hala başka kişilerin görmesi veya bilmesi için gösteriş yapıyorsa ya da yaptığı işler için başka kişilerden övülmeye ihtiyaç duyuyorsa, en azından bu konuda bu uygulayıcının hala sıradan insan seviyesinde durduğu söylenebilir.
Geçmişte şöyle bir hikâye vardı: bir kişi Tao’yu öğrenmek için dağa gitmiş ve birazcık dövüş sanatlarını öğrendikten sonra, kendini çok beğenmiş ve kibirli bir tavır ile dağdan çıkmış. Kişi iki elinde birer kılıç tutmuş ve yürürken ara sıra iki kılıcı kaldırarak sallıyormuş, sanki bu dünyada ondan daha güçlü kimse yokmuş gibi herkesin önünde böyle davranmış. Bu kişi küçük bir lokantaya girmiş ve iki kılıcı yemek masasının üzerine vurarak yüksek sesle, “Hemen bana yiyecek getir, yoksa bacaklarını kırarım!” diye bağırmış. Yine bu kişi daha sonra tekrar dağa gidip Tao’yu öğrenmeye devam etmiş ve birkaç sene sonra çok yüksek bir seviyeye ulaştığı zaman tekrar dağdan çıkmış. Fakat bu defasında bu kişi eski ve yıpranmış kıyafetler giymiş ve yanında hiç silah taşımamış. Kişi bütün yolda güler yüz ile sessizce yürümüş ve yine birkaç sene önceki aynı lokantayı görmüş. Kişi sessizce lokantaya girdikten sonra, bir köşede küçük bir masanın yanına oturmuş, hafif bir sesle iki basit yemek sipariş etmiş ve kafasını bile kaldırmadan yemeğini bitirip ayrılmış.
Bu hikâye bize şunu anlatmakta: gerçek kabiliyete sahip kişi kendini göstermiyor, kendini göstermeye çabalayan kişi ise genelde fazla kabiliyete sahip değildir. Kendilerini göstermeyi seven kişiler tam olarak, bilgi ve kabiliyete fazla sahip olmadıklarını kanıtlamaktalar, çünkü gerçek kabiliyete sahip bir kişinin xinxing’i (kalp ve zihin doğası) doğal olarak yüksektir ve nispeten gösteriş yapma niyeti de taşımaz.
Gösteriş takıntısı genelde birçok takıntının birbirine karışmasından sonra meydana gelmektedir. Onun kökeni çok derindir ve birden fazla takıntıyla bağlantılıdır. O yüzden, eğer bir uygulayıcı gösteriş takıntısını gerçek anlamda tamamen bırakırsa, diğer birçok takıntısı da otomatik olarak ortadan kaybolabilir.
Bir uygulayıcının gösteriş takıntısı varsa korkulacak bir şey değildir, önemli olan o zihninde her zaman uyanık olmalı, her an onu bastırabilmeli ve onun kontrolü altında hareket etmemeli. Bununla beraber, onun kökenini araması gerekir, yani gösteriş takıntısının sebebini bulup kökenden onu yok etmesi gerekir. Gösteriş takıntısını bıraktıktan sonra, birçok başka takıntı da aynı zamanda ortadan kaybolacaktır, bu durumda insan daha sakin olacak ve çok yüksek bir seviyeye yükselebilecek, hatta yeniden doğmuş gibi hissedebilecektir. Elbette bu adım adım gelişen bir süreçtir ve birdenbire bu takıntıyı tamamen yok etmek mümkün değildir. Uygulayıcı Fa içinde azimli olmaya devam ettikçe, doğal olarak bu seviyeye varabilecektir.
Dolayısıyla, uygulama sürecinde her yerde bulunan gösteriş takıntısına kesin bir şekilde çok dikkat etmeliyiz, gösteriş yapma, kendini beğenme ve abartma gibi sıradan insana ait takıntıları kökten ortadan kaldırmalıyız.
Çince metin: http://www.zhengjian.org/node/125836
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.