Küçükken “Batıya Yolculuk” romanını okurken, Tang Sheng karakterini hiç sevmezdim. Çünkü kutsal kitapları almak için çıktığı yol boyunca tek bir yükü yoktu, hiçbir yeteneğe sahip değildi, üstelik hiçbir zamanda insanı canavardan ayırt edemiyor ve sıkça canavarlar tarafından kaçırılıyordu. Uygulama başladıktan sonra bu düşüncelerim biraz değişti ve Tang Sheng’in kararlı bir şekilde kutsal kitapları almak için gösterdiği doğru düşüncesinin ne kadar değerli olduğunu anladım.
Fa’yı elde ettiğim ilk başlarda birçok insani düşüncem vardı. O zaman, yaşlı uygulayıcılar ile uygulama tecrübelerimizi paylaşırken, bazılarının hastalık düşüncesini bırakamadığını, bazılarının duygusallıktan vazgeçemediğini veya bazılarının da gözünün önündeki çıkarları bırakamadığını duyunca, içimden telaşlanıyordum: onlar bu kadar fazla takıntıları varken, nasıl uygulama yapabilirler? Bu takıntılarla uygulamayı nasıl başarabilirler ki? Ama aynı zamanda da kendi kendimden memnun oluyordum, çünkü benim bırakmayacağım bir şey yoktu. Birkaç sene sonra, ilk zamanki o düşüncelerimden utanç duydum. O yaşlı uygulayıcılar ne olursa olsun kendi kendine içlerine bakarak eksikliklerini bulmayı bildiler, fakat ben o zaman bunu yapmamı bile bilemedim, üstelik başkalarını eleştirdim.
20 Temmuz 1999’da zulüm başladıktan sonra, bölgemizdeki genç uygulayıcılar doğal olarak teknik konusundaki önemli kişiler olduk ve diğer uygulayıcıların farklı yollardan gerçekleri açıklamaları için teknik destek sağladık. O dönemde gerçekten çok mutluydum ve genç uygulayıcıların yaşlı uygulayıcılardan daha avantaj sahibi olduğunu düşündüm, çünkü neredeyse yapmak istediğimiz her şeyi başarabiliyorduk. Fakat kısa süre sonra, bölgemizdeki genç uygulayıcılar da ana olarak zulüm görenler olmaya başladı. Örneğin ben, neredeyse bu geçmiş 14 yılın süren zulüm sürecinin yarısını hapishane veya zorunlu çalışma kampında geçirdim ve bayağı uzun bir süre içinde bu konuda hiç daha ileri düşünmemiştim. Sadece kötülük açığa vurulduğundan, benim gibi teknik bilen kişilerin ana olarak zulüm görenler olduğunu zannettim. Ta ki yakın zamanlarda ancak tamamen şunu anladım ki, xiulian uygulayıcıları Shifu’nun Fa Bedeni tarafından kontrol edilmekte ve kimse istediği gibi onlara zulüm yapamaz.
Shifu “2002 Philadelphia Fa Konferansında Fa’yı Öğretme” jingweninde şöyle söylemişti, “Daha önce söylemiş olduğum gibi, bugün sıradan insan toplumunda gerçekleşen her şey, Dafa uygulayıcılarının düşüncelerinin bir sonucudur. Eski güçler var olsa da, eğer sizler o düşüncelere sahip olmazsanız hiçbir şey yapamazlar. Doğru düşünceleriniz yeterince güçlü olduğunda, eski güçler tek bir şey dahi yapamazlar.” Fa-düzeltmesi döneminde, “neler yapmış” olmak sadece yüzeysel olarak zulmedilen bahane ve sebeptir, zulmedilmenin asıl nedeni aslında kişinin bırakmadığı takıntısından kaynaklamaktadır.
Yürüdüğüm yola geriye baktığımda, almam gereken dersler çok. Eğer bir yaşam kendi kabiliyetini en önemli yere ve Dafa’yı ikinci yere koyarsa, evrendeki tüm yüce varlıklar bunun doğru olarak görmezler. Şu anda yanımızdaki yaşlı uygulayıcılara bakınca, onlar eskisi gibi hala sağlam bir şekilde ilerlemekteler, ama benim gibi genç uygulayıcılar çoğunlukla düşük kalkıp tekrarladık. Şimdi Shifu’nun yukarıdaki aynı jingweninde söylediği gibi “Gerçek gelişim bırakmaktan gelir, elde etmekten değil.” sözünün gerçek anlamını anladım ve aynı zamanda, bir yaşamın âlemini oluşturması onun kabiliyetinden değil, onun xinxing seviyesindendir, bir uygulayıcı olarak ne kadar bırakabilirsek o kadar elde edeceğiz.
Yukarıdakiler kişisel kavrayışımdır ve eksik bir şey varsa lütfen düzeltin.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2013/12/30/体悟“真正的提高是放弃”-284859.htmli
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.