Uygulamada Takıntıları Bırakma ve Uyumlu İşbirliği

Ben New York'ta yaşayan İranlı bir uygulayıcıyım. 2010 yılı sonunda Fa'yı elde ettim, ancak ondan yaklaşık 7 yıl önce Falun Gong’u duymuştum.

Fa’yı Elde Etme

Yedi yıl sonra, nihayet çağlar süren bekleyiş sona erdi. Tesadüfen Tao Te Ching’i günlük okumaya tam başladığım günlerde bir arkadaşım internet üzerinde bulduğu bir kitabı okumamı tavsiye etti. Bu kitap Zhuan Falun idi. Arkadaşım bazı içerikleri bana açıkladı. Dafa ile ilgili o ana kadar duyduğum ilk şey yardımcı ruhun yerine ana ruhunun kurtuluşu idi. O, bana eski ustaların nasıl yardımcı ruhları alıp uygulama yaptırdıklarını, ana ruhun ise hiç bir şey elde edemediğini anlattı. İlk kez çok garip ve derin bir şey duymuştum. Ama o kadar kafa karıştırıcıydı ki, bütün bir hafta boyunca düşündüm durdum. Daha sonra, nihayet Zhuan Falun’u okumaya karar verdim. Lunyü’yü ilk okumaya başladığım andan bugüne kadar Zhuan Falun'u okumayı bırakmadım. İki günde Zhuan Falun’u bitirdim. Sonra başka kitaplar okumaya çalıştım ama imkânsız görünüyordu. Tekrar tekrar Zhuan Falun’u okumaya devam ettim.

Ben, New York'ta Shen Yun için bilet satışı ile ilgili deneyimlerimi paylaşmak istiyorum. İki yıl önce dışarıda bilet satışında çalıştım. İlk yıl bir bilet bile satamadım. Bunun birçok sebebi vardı. Yavaş yavaş bu sebepleri fark ettim ve bazılarını çözmek mümkün oldu.

Sebeplerden bir tanesi, dayanışmadaki eksiklikti. Her zaman diğerleri ile uyumlu çalıştığımı düşünürdüm, çünkü fikirlerimi açıkça söylemiyor ve itiraz etmiyordum. Aslında, bu çok büyük bir sorundu, çünkü bu durum beni çok pasif yapıyordu. Kendi fikirlerimize çok yapışıp kalmamamız gerekiyordu ve diğer uygulayıcılar ile tartışmamalıydık. Ancak pasif kalmak yerine, fikirlerimizi paylaşmalıyız. Ne zaman dışarıda bilet satışı için bulunsam, kendi kendime kalıyor diğer uygulayıcılar da kendi işlerine bakıyordu. Birbirimiz ile çok az konuşuyor, ortam çok soğuk oluyordu. Hatta ben bir kişi ile bile konuşamadığım zamanlar, diğer uygulayıcılar başkaları ile konuştuğunda ya da bilet sattıklarında rekabetçi ve kıskanç oluyordum. Bu yıl, bu problem üzerinde çalıştım ve sonuçları inanılmaz oldu. Örneğin, birkaç sefer diğer uygulayıcılar ile paylaşım yaptığımda, ortam tamamen değişiyordu. Hemen anında, insanlar konuşmak ve bilet almak için bize geliyordu. Tabii ki başka bir yönü daha vardı. Birbirimiz ile tartışmak veya pasif davranmak yerine, işbirliği yaptığımızda ortam çok uyumlu hale geliyor ve insanlar bunu anında hissediyorlar. Düşünceme göre, diğer boyutlarda her şey çok sakin ve huzurlu bir hale geliyor ve şeytani faktörlerin boşluğu doldurmasına izin verilmiyor. Çünkü biz işbirliği yaptığımızda doğru düşüncelerimiz öne çıkıp, rekabetçi zihniyetimiz kayboluyor.

Shen Yun bilet satışında en azından New York bölgesinde neden iyi yapamadığımızı düşündüğümde Fa’yı tam özümseyememiş olduğumuzu anladım. Bilet satmak için çok telaşlıydık. Gerçekten aklımızı Fa’ya tam verebilmiş olsaydık, hiçbir kısıtlama ve bizi durduracak herhangi bir engel olmazdı. Aynen her şey de olduğu gibi Shen Yun’de çalışırken de Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ile hareket etmeliyiz. Satış sırasında çoğu zaman içimdeki farklı takıntıların bana saldırdığını düşünüyorum ve kendimi fiziksel olarak yorgun ve ağır hissediyorum. Kendimi öyle ağır hissediyorum ki ayaklarım ağrımaya başlıyor. Sanki bir güç benim üzerime yükleniyor ve bana baskı yapıyormuş gibi. Ne zaman bu başıma gelse hemen Zhuan Falun’dan şu bölümü hatırlıyorum:

“Sıradan insanlar evrendeki bu Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü karakteristik özelliklerini algılayamazlar, çünkü sıradan insanların tamamı aynı seviyededir. Sıradan insanların seviyesinin üstüne çıktığınız zaman, evrenin bu karakteristik özelliklerini keşfedebilirsiniz. Bunu nasıl keşfedersiniz? Evrende var olan ve evrene nüfuz etmiş olan tüm maddeler, düşünen bir zihne sahip canlı varlıklardır ve bunların hepsi evrenin Fa'sının farklı seviyelerdeki var oluş biçimleridir. Onlar yükselmenize izin vermezler. Yükselmek isteseniz bile bunu başaramazsınız. Kesinlikle daha yüksek seviyelere çıkmanıza izin vermezler. Peki, neden izin vermezler? Çünkü xinxing'iniz gelişmemiştir. Evrenin her seviyesi için farklı kriterler vardır. Eğer daha yüksek bir seviyeye ulaşmak istiyorsanız, o seviyenin gereksinimlerini özümsemek için kötü düşüncelerinizi terk etmeli ve kendinizde barındırdığınız kötü unsurları temizlemelisiniz. Sadece bu şekilde yükselebilirsiniz.”

Benim düşünceme göre, zaman ilerledikçe standart da yükseliyor ve Fa’yı daha yakından takip etmemiz gerekiyor. Kurtuluş için zaten yıkılması gereken birçok engel var. Eğer takıntılarımız çok güçlü olursa, kendimize daha çok engel yaratmış oluruz. Örneğin, ne zaman Shen Yun ile ilgili konuşmak için ağzımı açsam kelimelerin karşı tarafa ulaşmadan önce birçok seviyeden geçmesi gerektiğini, ancak düşüncelerim doğru ve saf olduğunda engelleri delerek karşı tarafın ana ruhuna direk ulaştığını görüyorum. Dolayısıyla, her ne kadar aynı kelimeleri söylesem de ve aynı yüz ifadesini kullansam da, etki farklı oluyor ve karşındakiler benim samimi olduğumu görüyor. Ben tüm engelleri doğru düşünerek ortadan kaldırmayı unutma eğiliminde oluyorum. Onun yerine hep insanların dış yüzeyine bakıyorum. Bu yolla, insanların kalplerine dokunmak yerine, o insan beni etkiliyor ve benim kalbim harekete geçiyor. Bu yolla, ortamı değiştiremediğim gibi ortam beni etkilemeye başlıyor.

Shifu şöyle diyor,

“Sahnenin arkasındaki faktörleri işaret ettiğiniz zaman, tekrar bir bakın ve ne olacağını görün. Sahnenin arkasında hiçbir faktör ya da işleyiş olmadığı zaman, bir insan ona ne söylerseniz onu yapacaktır. Siz yetenekleri olan uygulayıcılarsınız ve sizler Tanrısallığa doğru giden yolu yürüyen bir varlıksınız. Buna karşılık o yaşam sıradan bir insandır ve güçsüzdür. Bu yüzden her zaman gözünüzü yüzeydeki o insana sabitlememelisiniz. Sadece sahnenin ardındaki faktörleri hallettiğinizde problemi kökünde çözebilirsiniz. Sadece o zaman, bir durumu veya o kişiyi değiştirebilirsiniz.” (20. Yıldönümünde Fa Öğretisinden)

Uyumlu İşbirliği

Tüm Dafa uygulayıcıları olarak, Shifu’nun birçok konuda birbirimiz ile işbirliği içerisinde olmamız gerektiğini söylediğini biliyoruz. NTDTV, Epoch Times ve Shen Yun’da çalışan biri olarak, biz uygulayıcıların çok sık tartışmaya ve kavgaya meyilli olduklarını fark ettim. Bazen bu tartışmalar çok ağır olup, uzun sürebiliyor. Uygulayıcı arkadaşlarımın kendi fikirlerine çok takıntılı olduğunu, öyle ki kendi fikirleri kabul görmeyince projeyi çok kolayca terk edebildiklerini gördüm. Sıradan insanlar kendi amaç ve egolarını tatmin etmek için her şeyi yaparlar. Anladığım kadarıyla kendi isteklerimizi tatmin etmek için değil başkaları için çalışmalıyız. Biz uygulayıcılar düşündüğümüz ve söylediğimiz her şeye çok dikkat etmeliyiz. Shifu, eskiden uygulayıcıların bu şeyleri ne kadar ciddiye aldığını söylememiş miydi? Biz Dafa’nın Evrenin Yüce Yasasının uygulayıcılarıyız. Kendimiz için daha yüksek standartlarımız olması gerekmiyor mu?

Shifu şöyle diyor,

“Buda Okulu söylenenlere dikkat edilmesini ister; şöyle ki, kişinin konuştukları düşündüğü şeyler tarafından belirlenir. O doğrultuda, kişinin düşüncesi niyetlere sahiptir. Kişinin kendi zihni biraz düşünmek, bir şey ifade etmek, bir şey yapmak isterse veya beş duyusunu, kol ve bacaklarını yönlendirmek isterse, bu, sıradan insanlar arasındaki bir takıntı olabilir. Örneğin, kişiler arasında "Sen iyisin," "O iyi değil," "Senin uygulaman çok iyi", "Onun uygulaması iyi değil" ve bunun gibi anlaşmazlıklar vardır. Bunların kendisi ihtilaflardır. "Ben şunu-şunu yapmak istiyorum," yâda "O şu-şu şekilde yapılmalı," gibi sıkça rastlanan şeyler hakkında konuşalım. Bu belki bilmeden de olsa birini kırabilir. İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkların tamamı çok karmaşık olduğundan, kişi istemeden de olsa karma oluşturabilir.” (Zhuan Falun’dan)

Bence, biz bir arada olduğumuz zaman uyumlu ve huzurlu değiliz. Biz tek başımıza kaldığımızda veya meditasyonda oturduğumuzda, huzurlu bir zihni koruyabiliyoruz, fakat bir arada olduğumuz zaman durum aynı değil.

Shifu şöyle diyor,

“Bir keresinde, düşüncelerimi aşırı derecede yüksek seviyelerde bulunan 4 veya 5 yüce aydınlanmış varlık ve büyük Taoist ile birleştirdim. Yüksek seviyelerden bahsederken, onların seviyelerinin yüksekliğini sıradan insanların anlaması tek kelimeyle imkânsızdır. Aklımda neler olduğunu öğrenmek istediler. Ben çok uzun yıllar xiulian uyguladım. Başka kişilerin benim zihnimi okuması tamamıyla imkânsızdır ve başkalarının olağanüstü yetenekleri de bana hiçbir şekilde ulaşamaz. Hiç kimsenin beni anlaması ve aklımda neler olduğunu bilmesi olanaklı değildir. Neler düşündüğümü bilmek istediler. Bu yüzden benim iznimi alarak, bir süre için kendi düşüncelerini benim düşüncelerimle birleştirdiler. Bu bağlantı sonrası benim için biraz zor oldu. Çünkü seviyem ne kadar yüksek ya da düşük olursa olsun sıradan insanlar arasındayım ve hala bir amaç için uğraşıyorum -bu da insanları kurtarmaktır- ve kalbim insanları kurtarmaya adanmış durumdadır. Fakat onların zihinleri ne kadar da huzur doluydu. Zihinleri korkutucu derecede sakindi. Sadece biri bu sakinlikte olsa yine iyi! Fakat 4 veya 5 kişinin aynı sakinlik ile orada oturması, içinde hiçbir kıpırtı olmayan durgun bir gölü andırıyordu.” (Zhuan Falun’dan)

Sakin ve huzurlu zihne sahip olarak, birlikte uyum içerisinde çalışabileceğimiz bir seviyeye yükselmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu sadece birlikte çalıştığımız zamanlar yaşadığımız çatışmaları içermiyor. Bu aynı şekilde sıradan insanlar gibi uygulayıcıların bir araya gelip keyifli vakit geçirdiği zamanlar için de geçerli. Örneğin, ben diğer uygulayıcılar ile birlikte olduğum zamanlar çok mutlu olma eğilimi gösteriyorum ve uygulayıcı olduğumu unutuyorum. Sıradan olaylar hakkında konuşup, sıradan insanlar gibi davranıyorum, gülüyorum ve şakalaşıyorum. Sakin olmayı unutuyor ve gerçek Dafa Uygulayıcısı gibi davranamıyorum. Standart daha da yükseliyor ve bu standardı yakalayamazsak büyük tehlikeye düşeriz. 1994 yılındaki Guangzhou Konferansında dördüncü konuda Shifu şöyle der, “Yukarı seviyelere doğru uygulama yapmak çok çok zor ve her bir seviyede bir grup insan geride kalacak. Her bir seviyede bir grup insan başarısız olacak. Sonunda başarılı olan çok az kişi kalacak. Kaç kişi gerçekten takıntılarını bırakmak için uygulama yapıyor? Bu çok zordur.”

Tabii ki, söylediğim her şey Fa’nın kendi seviyemdeki anlayışı ile sınırlıdır. Umuyorum dünyadaki tüm uygulayıcılar birbirleriyle uyumlu çalışır ve bu gelişim ortamını en iyi şekilde değerlendirirler.