Shifu “2010 New York Fa Konferansında Fa’nın Öğretilmesi” jingweninde, “Siz gerçekten bir dağı ikiye bölebilecek Tanrısal kudrete sahip olacaksınız -sadece bir düşünce ile onu ikiye bölebileceksiniz.” diye söyledi. Sanırım çoğu uygulayıcı böyle bir tecrübe yaşamıştı. Ben de burada doğru düşüncemle geçtiğim bir olayı anlatmak istiyorum.
2007 yılının yazında, bacağımın üzerinde birden beş ile altı tane mor renkte yumruk büyüklüğünde leke çıktı. Ablam bunu öğrendikten sonra, beni zorla hastaneye götürdü ve bana dedi ki, “Teyzemiz septisemiye yakalandığında da sendeki belirtiler vardı, septisemi hastalığı teşhis edildikten sonra ölene kadar üç ay bile geçmedi.” Bu lafları duyduktan sonra içimde, “Ben bir Dafa uygulayıcısıyım. Beni koruyan Shifum var, Shifu’nun dışında hiçbir ayarlamayı kabul etmeyeceğim.” diye düşündüm. Teşhis sonucu ablamı son derece telaşlandırdı. Doktor, benim kan plateletim neredeyse yolmadığını ve her an septisemi olabileceğimi söyledi. O anda zihnimde çok sakindim ve Shifu’nun öğrettiği Fa’yı hatırladım: “Yaşamı ve ölümü bırakabiliyorsanız bir Tanrı'sınız; yaşamı ve ölümü bırakamıyorsanız bir insansınız -aradaki fark budur.” (New York Fa Konferansından) Dolayısıyla, ben içimde kendi kendime, “Septisemi bana hiçbir şey yapamaz, çünkü ben yaşamı ve ölümü bırakan bir uygulayıcıyım.” dedim.
Kocam da aşırı derecede korktu ve beni büyük bir hastaneye götürmek istedi. Reddettim. Kocam ağlayarak, “Ne olur, sadece bu aile için, benim ve çocuğumuz için.” diye bana yalvardı. Ben sakince ona, “Kanser olan bir kişinin tedavi yoluyla iyileştiğine dair bir örnek duydun mu? Eğer tedavi olmaya gidersem, sadece hastalığım iyileşmemekle kalmayacak, ikimiz en sonunda meteliksiz de kalacağız. Eğer ben kendime gerçekten bir uygulayıcı olarak davranırsam, hiçbir şey olmayacak ve ancak bu durumda hastalığımdan kurtulabileceğim.” dedim. Fakat kocam düşüncemi kabul etmiyor ve bana zorla ilaç içirmeye çalışıyordu. Çaresiz durumda, kocam bana ilaç verdiği her defasında kabul ettim ve ardından çok hızlı bir şekilde ilaçları cebime koydum.
İlaçları içmediğim halde bile bacağımın durumunda bir gelişme olmadı. Akşam uyurken, kötülük rüyamda “Sen kanser oldum.” diyerek beni korkutmaya çalıştı. Ben kararlı bir şekilde, “Ayarlamanı kabul ettirdiğini hiç düşünme, Shifum beni koruyor.” diye cevapladım. Uyandıktan sonra şöyle düşündüm: hayatımın ne zaman sona ereceğine Shifu karar verir. Yaşadığım müddetçe, sadece insanları kurtarmaya çalışacağım. O yüzden, her zaman ki gibi dışarı çıkıp gerçeği açıklayan materyalleri dağıtmaya devam ettim.
O dönemde iki bacağımda şişti ve normal halinden bir kat kalınlaşmıştı. Üstelik bacağımın üzerindeki mor lekeler de eskisinden daha koyuydu. Fakat bunları hiç umursamadım ve binalar ne kadar yüksek olursa olsun, hiç düşünmeden sadece yukarı çıkıp materyalleri dağıtmaya çalıştım. Septisemi düşüncesi aklıma gelir gelmez, anide onu temizledim. İçimden çıkan “Ben yaşamı ve ölümü bırakan bir uygulayıcıyım!” düşüncesi hiçbir zaman sallanmadı.
Daha sonra, septisemi belirtisi tamamen ortadan kayboldu. Kocam hastanedeki teşhis sonucu gördükten sonra kendinden emin bir tavır ile bana dedi ki, “Bak, bilime inanmak zorundayız. Falun Gong uygulaması seni iyileşebilir mi?” Ben geçmişte sakladığım tüm ilaçları çıkarıp onun önüne koydum ve “Senin bana verdiğin ilaçların hiçbirini ağzıma sürmedim.” dedim. Kocam şaşakaldı ve “Sen gerçekten bu kadar mı Falun Gong’a inandın? Hiç mi ölmekten korkmadın?” dedi. Ben de ona, “Elbette, çünkü yaşamı ve ölümü tamamen bıraktım.” dedim.
Çince metin: http://www.zhengjian.org/node/127535
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.