Uygulayıcılar olarak hepimiz içini aramanın sihirli bir araç olduğunu biliyoruz. Bu zihin ve kalp doğamızı (xinxing) geliştirmemiz ve yükseltmemiz için bizlere yardımcı olur. Ama bazen içimizi ararken bir sorun bizi durdurur ve bu yüzden süreci eksik yaparız. Bu sorun insan kalbimizi ve takıntılarımızı örtbas eder ve işte o zaman dışarıya bakmaya ve diğerlerinde sorunlar aramaya başlarız. O sorun, “Ben haklıyım, bende hiçbir sorun yok.” görüşüdür.
Shifu bizden içimizi aramamızı istediğinde, xinxing’imiz ile ilgili hiçbir sorunumuz olmadığını hissetsek bile yine de kayıtsız şartsız içimizi aramamız ve kendimizi geliştirmemiz gerektiğine aydınlandım. “Haklı ve haksız konularına çok fazla mı takılıyorum? Shifu başkalarının problemlerini kullanarak, aynı takıntı ve sorunların bende de olduğunu mu gösteriyor? Başkalarının xinxing sorunlarını çözmek için acele etme yâda diğerlerinin sorunlarına çok fazla odaklanma takıntım mı var?” İşte bu şekilde düşündüğümüz durumda gerçekten içimizi arıyor oluruz ve ancak o durumda sorunu bulmak ve çözmek mümkün olacaktır.
Benim sık sık ve içtenlikle, eksikliklerimi işaret eden bir uygulayıcı arkadaşım var. Mesela, uygulama durumum doğru olmadığında yâda gevşediğimde sık sık beni uyarır. Ben her zaman eksikliklerimin farkında olduğumu düşünüyor ve değiştirmek istiyordum. Ancak gerçek şu ki, kendi sözlerime tamamen ikna olmuyordum. Sadece sorunlarıma sarılmış bir durumda kendi içimi aramayı bırakıyordum. Sonra uygulayıcı arkadaşımı düşünüyor, onun sorun ve eksikliklerini bulmaya çalışıyordum. Yüzeyde sessizce sanki kendi içime bakıyordum ve hatta sorunumu açıkça itiraf ediyordum ama derinlerde öneriyi kabul etmiyor hatta davranışlarım için bahaneler bulmaya çalışıyordum.
Bir uygulayıcının zihniyeti böyle olmamalı. Tüm bunlardan sonra ilk olarak bana içtenlikle yardım etmeye çalıştığı için ona teşekkür etmeliydim. Oysa bunun yerine dışarı bakıyordum.
Takıntılarımız ve insan kalplerimiz (duygularımızı) ölmekten korkuyor ve onlar içini arama olarak adlandırdığımız sihirli araçtan da korkuyorlar. Onlar açığa çıktıklarında ortadan kalkacaklar, bu yüzden beynimizi, karmamızı ve duygusallığımızı kontrol etmek için ellerinden geleni deniyorlar. Bu, içine aramaktan bizi engeller ve bunun yerine dışarı bakmamıza neden olur ve sabırsızlanır, sinirlenir hatta doğrudan “sen haklısın, o yanlış, ona bir bak, bir Dafa uygulayıcısı gibi davranamıyor. O, ne ne…” Eğer bunların kendi düşüncelerimiz olduğuna inanırsak, zaten onlar tarafından aldatılmış ve yönlendirilmekteyiz demektir.
Hepimiz kendimizi geliştirmeli ve diğer uygulayıcılara iyi kalple davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Bizim Shifu’muz ve Fa var. Bütün uygulayıcıların daha iyi olacağına inanmalıyız. Onlara hatalarını bulmaları ve düzeltmeleri için zaman ve şans vermeliyiz. Bu gerçekten merhamet ile asimile olmaktır.
İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2014/4/10/115.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.