Çay Töreni anlamına gelen "Cha Dao" deyimi Budist ve Taoist uygulamalara başvurarak, Budizm veya Taoizm öğretilerine yaklaşmayı amaçlayan bir çay içme sanatıdır. Çay Töreninde, çay takımı, su ve ateş gibi unsurların yanı sıra, çay içme protokolüne ve çayın içildiği mekânlara da özen gösterilir. Tabii Çay Töreninin en önemli öğesi Budizm veya Taoizm öğretilerinin kavranmasıdır.
Çin felsefesinde en yüksek konumu olan "Tao-Yol", varoluşun kuralları, yaşamların genel hareket kuralı, yaşamın özü veya kaynağı demektir. Budizm'in, Taoizm'in ve Konfüçyüsçülüğün kendi Tao-Yol anlayışları vardır.
Sui ve Tang hanedanlarından sonra soylular ve bilginler, adı geçen bu üç dinin öğretilerini uygulardı. Genel olarak insanlar dini öğretilere uyarak, sağlıklarını koruma, varoluşun kurallarını doğru kavrama, böylece göğü ve insanları birleştirme arayışında bulunurdu. Çay Törenine göre, bir insanın kalbi onun Tao'sudur. İnsan, "gök ve yer benimle birlikte yaşar, her şey benimle tek bir nesne olur" düşüncesini benimsemeli. Buna göre, bir insan en doğru varoluş kuralını, kendi kalbinde keşfedebilir. Gerektiği zaman hareket edilir, gerektiği zaman hareket durdurulur.
Lu Yu'nun yazdığı "Cha Jing" adlı kitap, Çay Töreni için zemin hazırladı. Daha sonra Çay Töreninin değişik çay içme tarzlarına uygun olan farklı biçimleri ortaya çıktı.
Çinliler, çay suyunun nereden getirildiğine fevkalade önem veriyordu. En kaliteli su, dağdaki pınar suyu; orta kalitedeki su, nehir suyu; en kalitesiz su ise kuyu suyu olarak kabul ediliyordu.
Güzel bir çay demlemek için ateş de önemlidir. "Cha Jing"de, ateşin en iyisinin mangal kömürüyle veya odunla yakıldığı yazılıdır. Çay kısık ateşte yavaş yavaş demlenir.
Çayın içildiği mekân da çok önemlidir. Klasik edebi yapıtlardaki romantik şairler ve bilginler, en çok dağdaki çam ağaçları arasında bir taşın üzerine oturup karşılarındaki şelaleye veya pınara bakıp çay içer veya bambu ağaçlarının altında ya da dağdaki mağarada çay içerdi. Tabii evde özellikle çay için özel bir odanın ayrılması sıradan bir uygulamaydı. Odanın iç duvarlarına kaligrafi yapıtları asılırdı. Çay içilirken yan tarafta birinin müzik çalması hoş bir katkı olarak görülürdü.
Kısacası, çayın içildiği ortam çok önemlidir, yoksa çayın tadı kaçar.
Bugün hızlı bir yaşam temposu içindeki insanlar, zihinlerini huzura kavuşturmak için giderek çay içme gibi geleneksel kültür öğelerine yöneliyor. Çay Töreni yeniden sıradan vatandaşların ilgisini çekiyor. Çay Töreninin iyi korunduğu bazı bölgelerde bir gelenek hâlâ sürüyor: Yeni evlenen gelin, düğün gecesinde ve ertesi sabah çay hazırlayıp kayınvalidesine ve kayınpederine sunar. Kayınpeder de düğün gecesi gelininden çay alırken ona, içine para konan kırmızı bir zarf verir, mutlu yıllar diler...
Çay Töreni, Tang hanedanından başlayıp, daha sonraki birkaç hanedanda Japonya'ya girdi ve Japonlar tarafından daha da geliştirilerek, Japonya'ya özgü Sado oluşturuldu. Bugün dünyada Japonya'nın Sado'su Çin'deki Çay Töreninden daha çok tanınıyor.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.