Birkaç gün önce yolun kenarında bir kişinin karpuz sattığını gördüm, fiyatı çok iyiydi ve tadına baktığımda çok beğendim. Dört tane satın aldım. Eve geldiğimde tek tek kesip denedim, karpuzlar birbirinden tatlıydı ve ailemdeki herkes beğendi. Dün eve dönerken yine aynı yerde geçen gün karşılaştığım o karpuz satıcısını gördüm ve yeniden dört tane satın aldım. Fakat bu defa eve geldiğimde, iki tanesinin olmamış ve bir tanesinin de içinin çürümüş olduğunu gördüm. Üç tanesini yemeden çöpe attım.
Bu problemle karşılaştığımda içime bakıp aradım ve olayın kendi takıntımdan dolayı olduğunu fark ettim. Sorun kendi açgözlülüğümün bir sonucuydu. Buna benzer olayları özellikle geçmişte alışveriş yaparken birkaç defa yaşamıştım. Bazen bir yerden satın aldığım bir ürünü çok beğendiğimde, mutlaka aynı yere gidip tekrar alırdım ve genelde ikinci veya üçüncü kez gidişimde ya önceki gibi tadı iyi olmaz ya da bozuk çıkardı. Şimdi anladım ki o ürün kötü değildi, sadece düşüncem o ürünü kötüye dönüştürmüştü. Bu da tam olarak "düşünce ile değişim" veya "zihin dönüştürümü"dür.
Dafa uygulayıcılarının Fa’yı onaylaması gerekir ve sıradan insandan farklılardır. Bir uygulayıcı da, insani düşünce ortaya çıkar çıkmaz kendisine problemler getirir. Çünkü birinci amaç uygulayıcının takıntılarını bırakması gerekmektedir, ikincisi ise eski güçlerin engellemelerinin bulunmasıdır. Her zaman sözlerimize ve hareketlerimize dikkat etmeliyiz, en ufak bir doğru düşünce elde etmek için zihnimizi geliştirmemiz gerekir. Bazı şeyleri sıradan bir insan gidip yaparsa belki bir şey olmayabilir, fakat eğer biz gidip yaparsak o zaman ortaya problemler çıkabilir, çünkü biz uygulayıcıyız ve bizim için daha yüksek standartlar mevcuttur.
Bu olaydan şunu iyi anladım ki, insan dünyasındaki her şey gerçekten sabit değil ve zihin değişiminden dolayı değişebilir.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.