Duygular Hakkındaki Anlayışım

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Falun Dafa uygulaması sırasında karşılaştığımız zorlukların en önemlilerinden birisinin duygulara sahip olmamız olduğunu düşünüyorum. Duygularımız verdiğimiz her karar üzerinde etkilidir ve duygulardan tamamen arınmak mümkün değildir. O halde ne yapmalıyız? Biz duygularımızın esiri değil efendisi olabiliriz. Duygularımızı kontrol edebiliriz.

Bunun için sahip olduğumuz duygularımızı tanımamız gerekiyor. Hangi davranışlar hangi duygularımızı ön plana çıkarıyor. Alışkanlıklarımız, bize öğretilen davranışların bizde yarattığı duygular nelerdir? Herhangi bir duygu ortaya çıktığı anda ‘ben bunu neden bu şekilde hissettim’ gibi kendimize sorular sorarak işe başlayabiliriz. Buna sebep olan durum alışkanlıklar mı, gelenekler mi, ahlâki bir durum mu, çıkarımıza dokunup dokunmadığı, gururumuzun kırılması mı, kaybetmek üzere olduğumuz bir şey mi var, bize sonradan öğretilen davranışlar mı….. bu cevaplar çoğaltılabilir. Hemen tepki vermeden biraz bekleyip bu sorulardan bir veya bir kaçının var olup olmadığına baktığımızda sakinleşmek için zaman bulabiliriz. Shifu herhangi bir anlaşmazlık durumunda biraz geride kalırsanız daha iyi düşünürsünüz diyor.

Bundan bir yıl kadar önce bir kişinin penceremin önünde bir başkasına benim hakkımda gerçek olmayan şeyler söylediğine şahit oldum. Söylenenler o kadar kötü olmasa da o anda içerledim. Daha sonraki günlerde o kişiyi gördükçe o konu aklıma geldi ve ben hep aynı duyguyu hissettim. Kızgınlık. Öfke. O kişi her gün benim evimin karşısındaki kaldırıma, üstelik tam da benim evimden rahatça görülebilecek yere gelip oturuyordu. Ve bazen günün yarısından çoğunda onu görmek durumunda kalıyordum. Bazen pencereyi kapatıyordum onu görmemek için.

Aslında pencerem açıkken o kişinin pencerenin altında böyle konuşuyor olması normal bir şey değildi. Çünkü benim duyma ihtimalim vardı. O anda benim onun bir test olduğunu anlamam gerekirdi, fakat işte o duygular yok mu…onlar benim durumu anlamama engel oldu.

Bir süre sonra bunun benim için zihinsel bir test olduğunu anladım ve yavaş yavaş ona olan kızgınlığımı bitirmeye karar verdim. Zamanla öfke, kızgınlık duygusu tamamen ortadan kayboldu. Artık onu görmek benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. Tamamen nötr olmuştum. Bir gün balkonda otururken onların taşınıp gittiklerini gördüm.

Bu olayı bir bütün halinde düşündüğümde gözümün önünde duyguların şeffaf bir ip gibi olduğu görüntüsü belirdi. Ben kendimi kızdığım o kişiye duygusal bir iple tıpkı bir kement atar gibi bağlamıştım. Kızgınlığım çoğaldıkça ip kalınlaşıyor ben de o kişiyi daha fazla görüyordum. Ne zaman ki kızmaktan vazgeçtim o zaman o duygusal şeffaf ip koptu. O kişi benim alanımdan çıktı gitti.
Sonra bu konuyu olumlu duygular için de düşündüm. Bir kişiye fazlaca ilgi gösterdiğimizde de o kişiyi kendi alanımızda hapsediyoruz. Duyguların olumlu ya da olumsuz olması sonucu değiştirmiyordu.

Duygular etrafımızdaki maddi manevi her şeyin bizim hayatımızda kalmasını sağlıyor. Biz etrafımızda var olan her şeye duygularımız aracılığıyla bağlıyız. Olumsuz şeylerden fiziksel olarak uzaklaşmak yetmiyor. Zihinsel olarak onlardan etkilendiğimiz sürece onlar bizim hayatımızda var olmaya devam ediyorlar. Aynı şekilde rahatsız etmeye de devam ediyorlar.

Ayrıca ‘xiulian uygulamasının düşük seviyesinde zihnin etkilenmeden kalması zordur’ diyor Shifu ve de ayrıca ’herkes farklı seviyelerde aydınlanacak’ diyor. Dolayısıyla uygulayıcılar arasında meydana gelen anlaşmazlıklar xiulian’iın doğasında var olan şeyler, çünkü bunlar seviye farklılıklarından meydana geliyor.

Biz ancak Fa’ya çok çalışarak ve de seviyemizi yükselterek bu durumun dışına çıkabiliriz. Kurallar çok net. Bunları yerine getirme konusunda kim azimli davranıyorsa onlar yükselecekler. Shifu’nun dediği gibi ‘Siz aslında iyi olduğunu söylüyorsunuzdur, aslında öyle değildir, kötü olduğunu söylüyorsunuzdur yine öyle olmayabilir. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.’ Olayları Fa penceresinden değerlendirebildiğimiz zaman ancak her şey değişecektir.

Ben bu yazıyı yazarken bile anlayışımın değiştiğini hissediyorum. Yazılanlar da elbette belli seviyedeki anlayışın ifadesidir.

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.