İnsanları İkna Etmeyi Başaramayınca Ne Yapmamız Gerekir?

--Yorgun hisseden zihinlerin hepsi insani düşünceler
 
Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

İnsanları kurtarmak sırasında, ara sıra bazı dik başlı insanlara rastlayabiliriz. Böyle bir kişi genelde biraz fazla bilgiye sahip oluyor, fakat o bilgiler çoğunlukla ÇKP’nin kültüründen kaynaklanmakta. Bu durumda onunla tartışmaya başlarsak, kişi genelde ilk önce kendi düşüncesini söylüyor ve ardından biz tüm gücümüzle ya onu ikna etmeye ya da onun düşüncesini çürütmeye çalışıyoruz. Gerçeği açıklarken, genel olarak herkesin alıştığı bir yol var ve hep o yola göre hareket ediyoruz, bazen karşımızdaki kişinin kabul edebildiği dereceye ve onun nerede takıldığına hiç dikkat etmiyoruz, sadece düşüncelerimizi durmaksızın söylüyoruz. Sonunda, eğer sonuç iyiyse –söylediklerimiz onu ikna etmeyi veya onun sözlerini çürütmeyi başarırsa, normalde o kişi daha sonra daha ayrıntılı bir şekilde araştırıp öğreneceğini söyler; ama eğer sonuç kötü ise, kişi mutlaka ikna olmaz, ne bizimle tartışmaya devam eder ne de kendi düşüncesini değiştirmeyi ister; eğer daha kötü ise, o zaman kişi tamamen ters yönde gider.

Uygulama bakışından, bence bu Shifu’nun söylediği “Qi'nin, bir başka qi üzerinde hiçbir etkisi yoktur.” (Zhuan Falun’dan) durumudur. Karşımızdaki kişi bir düşünce söylerken, aklıma hemen, “Ah, onun düşüncesi yanlış, uygun bir örnek bulup onu düzeltmem gerekir.” fikri geliyor ve genelde böyle bir durumdayken, gerçeği açıklamanın çok yorucu bir iş olduğunu hissediyordum, çünkü sürekli tartışmalara dalıyor ve düşündüğüm şeyleri yapacak gücüm olmuyordu. Asıl olarak bu durumdayken kalbimiz sıradan insanın seviyesine düşmüştür.

Her nerede siyah qi varsa, orada bir hastalık vardır demek doğrudur. Fakat bu siyah qi hastalığın temel sebebi değildir. Bunun nedeni, daha derin bir boyutta, bu alanı oluşturan bir varlığın olmasıdır. O yüzden bazı insanlar siyah qi’yi boşaltmak ve uzaklaştırmak hakkında konuşur -durmayın dilediğiniz kadar boşaltın! Hemen ardından, qi yeniden üretilecektir, çünkü bazı varlıklar çok güçlüdür ve qi uzaklaştırılır uzaklaştırılmaz onu yeniden telafi edebilirler; qi’yi kendi başlarına telafi edip geri kazanabilirler. Tedaviler ne kadar uygulanırsa uygulansın, hiç bir işe yaramaz.” (Zhuan Falun’dan)

Bir kişinin gerçeği duymak ve bir kültürden dolayı gerçeği kabul etmek istememesinin ana sebebi aslında kişinin arkasında onu kontrol etmekte olan şeytani faktördür, eğer o faktörler yok edilerse, yüzeysel olarak basit birkaç cümle bile o kişi etkilenebilir. O halde, biz insanın arkasındaki şeytani faktörleri nasıl yok edebiliriz? Benim kavrayışım:

Birincisi, insani düşüncelerimizi kullanmamalıyız, her zamanda berrak bir zihni tutmalıyız, neyi yapmakta olduğumuzu bilmeliyiz, yani o kişiyi kurtarmaktayız, onunla tartışmak veya onu ikna etmekte değiliz. Eğer birini gerçekten kurtarmak istiyorsak, o kişinin tam anlamıyla gerçeği anlamış olmasını sağlamamız gerekir.

İkincisi, kalbimizin sıradan insanlar tarafından etkilenip, yönetilmemesi gerekir. Özellikle “duygusallık”tan kaynaklanan, örneğin itibarına düşkün olma, rekabet ve kendi düşünceni zorla başkalarına aktarma v.s. gibi her türlü takıntı tarafından yönetilmemeliyiz. Tarihte Han Xin, bir yaşamı öldürmemek için vazifesi uğruna sabırla aşağılanmayı tercih etti. Bizler bu insanları kurtarmak için ne kadar acı çekersek çekeliz yine de azdır.

Üçüncüsü (en önemlisi), her zaman güçlü Fa-Zhen-Nian’e (doğru düşünceler yollama) önem vermeliyiz, yeryüzü ile diğer boyutlarda eş zamanda yapmamız lazım. Yeryüzünde mantıklı ve merhametli tavır ile insanları ikna etmeye çalışırken, diğer boyutlardaki kötülüğü de kararlı bir şekilde yok edeceğiz.

Bu varlıklar son derece saldırgandı. Onlara sıradan insan elleri ile dokunmaya cesaret edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Üstelik bu olağanüstü yetenekler olmadan onları yakalayamazsınız. Çünkü o sizin ne yapmak istediğinizi, siz daha onu düşünür düşünmez, diğer boyutta bilmektedir. Siz daha onu tutmaya çalışırken, o çoktan kaçmıştır. Hasta kapıdan dışarı çıktığı an ise, vücuduna geri döner ve hastalık tekrar ortaya çıkar. Kişinin onun üstesinden gelebilmesi için, elinizi uzatır uzatmaz onu orada sabitleyebilecek olan böyle bir olağanüstü yeteneğe ihtiyacı vardır. Orada sabitlendikten sonra ‘Yüce Ruh Yakalama Metodu’ denen başka bir olağanüstü yetenek kullanırız. Bu yetenek çok daha güçlüdür. Kişinin ana ruhunu vücudundan söküp çıkarabilir ve kişiyi aniden hareket edememe konumuna getirir.” (Zhuan Falun’dan)

Biz insanlarla gerçeği açıklarken, sıradan insanlar arasında “iktidar partisi” veya “inanç” konusunda konuşulanlardan tamamen farklıdır. Bizler tanrısal zihnimiz ile konuşuyoruz, konuşurken ağzımızdan lotus çiçekleri çıkıyor ve büyük güce sahip yeteneğimizi kullanıyoruz, bu aniden karşımızdaki kişinin kafasındaki kötülüğü parçalayabilir. Fakat bu dereceyi başarabilmek için, gerçeği açıklarken kesin bir şekilde insani düşüncenin kullanılmaması gerekir, zihnimiz berrak ve temiz olmalı ve her bir düşüncemizin mutlaka Fa’nın bakışından çıkması gerekir, bu durumdayken bazen aşırı inatçı kişilerin düşüncesi bile belki aniden yüz seksen derece dönebilir. Yine de, eğer bizler insani düşünceyle düşünmememiz gereken bazı şeyleri düşünürsek, örneğin endişe, şüphe, itibarına düşkünlük, yarışma ve mücadele vs. gibi o zaman durum tamamen farklı olacaktır, “Çünkü o sizin ne yapmak istediğinizi, siz daha onu düşünür düşünmez, diğer boyutta bilmektedir. Siz daha onu tutmaya çalışırken, o çoktan kaçmıştır.” (Zhuan Falun’dan) Kişinin arkasındaki kötülüğü asla parçalayamayız, çünkü biz qi’mizi kullanarak onun qi’si ile mücadele etmiştik. Birçok uygulayıcı arkadaşımız hala labirent içinde olmasına ve kendi yeteneklerinin varolup olmadığını bilememesine rağmen, benim tecrübeme göre, zihnimizi temiz tutarsak, kalbimiz Fa’nın bakışında durursa ve her zaman Fa-Zheng-Nian yapmaya önem verirsek, diğer boyutlardaki olağanüstü yeteneğimiz istediğimiz gibi kullanılabilecektir. Üstelik Shifu ve yardımcı Tanrıların hepsi o anda bizi destekleyip güçlendirebilecekler, bu durumda kurtarmak istediğimiz o insanın kat kat siyah kabukları devamlı olarak açılıp soyulacak ve onun Buda Doğası ortaya çıktığı an, belki sadece birkaç cümle ile hemen onu kurtarabileceğiz, çünkü bir uygulayıcının Tanrısal zihni etraftaki alanları ve olayın ilerleyişini etkileyebilir. O yüzden kendi gücümüzü küçümsememeliyiz, Dafa’nın inanılmaz mucizesi bizi hayrette bırakabilir!

Gerçekten doğru düşünceler ile insanları kurtarmaya çalışırken, kalbimizde en ufacık bir yorgunluk bile hissetmeyiz, çünkü merhametli ve huzurlu bir alan etrafımızı sarmakta, canlı varlıkları etkilemekte ve temiz olmayan faktörleri parçalayıp yok etmektedir. Yorgun hisseden zihinlerin hepsi insani düşüncelerdir!

Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2012/6/21/说服不了世人怎么办-259171.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.