Selamlar Shifu! Selamlar Sevgili Uygulayıcı Arkadaşlar!
Dafa uygulamasına başladığımda varlığımın sebebini anladım. Etrafımdaki her şeye, kendime bile bakışım değişti. Shifu’nun öğrencisi olmanın ve bir Dafa öğrencisi olarak sorumluluklarımı yerine getirmenin çok değerli olduğunu farkına vardım. Ne kadar hata yaparsam yapayım yoluma devam etmenin gerekliliğini ve gelişimin bu olduğunu öğrendim.
Shifu’nun yüce merhametinin ışığı altında geldik. Hangi ülkede, hangi bayrağın ya da hangi gökyüzünün altında olursak olalım birbirimize bağlıyız ve hepimiz bir bedenin parçalarıyız. Bunu en iyi Fa çalışmaları için bir araya geldiğimizde hissederiz. Ve görevlerimizi yerine getirebilmek için ne kadar sık bir arada olursak o kadar hızlı gelişiriz. Bu evimize dönebilmek için ayarlanan ilahi bir yoldur. Ve kalan zamanımızı iyi değerlendirmeliyiz. Bunlar benim Dafa içinde kendi seviyemde anladıklarımdır.
2016 Yılı Orta Doğu Fa Konferansı Sürecinde Yaşadıklarım
2016 yılında gerçekleşecek olan Orta Doğu Deneyim Paylaşım Konferansı için hazırlık aşamasındaydık. Bu sırada tarih yaklaşırken ülkemizde çok ciddi bir sorun yaşandı. İnsanlar birkaç gün evlerinden bile çıkamadı ve bu durumu bilen yurt içi ya da yurt dışındaki uygulayıcıların büyük çoğunluğu çeşitli kaygılar içine girdiler. Ben de kararsızlık içindeydim. Çünkü bazı uygulayıcılar konferansı daha ileri tarihe taşımak istedi. Bazıları ise 2016 yılı için tamamen iptal edilmesini teklif etti. Etkinlik süresince devletten alınacak izin sürecinin sorumluluğunu taşıyordum. Herkes ülke gündemini takip ediyor ve çeşitli spekülasyonlar dolaşıyordu. Korku, endişe, geri çekilme hepsi vardı. Her şeyin ortasında kalmış hissediyordum. Zihnimde kesin bir şey yoktu, bu da beni diğerlerinin fikrine itiyordu. Peki hangisi doğruydu. Biz doğru olanı yaparken seçimimiz için rehberimiz Yüce Fa’nın kitabı Zhuan Falun değil miydi? Sanki antik bir tiyatronun ortasında durmuştum, etrafımda insanların sesleri düşünceleri ve her şey çok karışık geliyordu. Ben de iptal olmasını düşünmeye başladım ve durmadan kendi içimde savaşırken bir uygulayıcının sözü beni bu karmaşadan uyandırdı. ‘’Eğer sen kararsızsan bu çalışma zaten olmayacaktır çünkü senin elinle imzaya gönderiliyor. Ve eğer bu konferans gerçekleşmezse ileride çok daha kötü şeyler olabilir.’’ Bunlar sıradan sözler değildi. Shifu’nun bazen başkasının ağzından bize mesaj verdiğini biliyordum. Aynı uygulayıcı ile bu süreç zarfında çok fazla sınav yaşamıştım. Benim için çok değerli olan eski bir uygulayıcıydı. Ağır sorumluluk hissediyordum. Altından nasıl kalkacağımı bilmesem de sonunda kararımı verdim ve herkese duyurdum. Shifu’dan yardım istedim. Uygulayıcılar olarak karışık fikirlerle dünya olaylarına takılı kalmıştık. Özellikle yurt dışındaki bazı uygulayıcılar sürekli kaygılıydı ve maillere cevap vermekte zorlanıyordum. Bir başka uygulayıcıdan bu durum ile ilgilenmesini rica ettim. Yazışmalar ile ilgilendi telefon ile bağlantı kurdu, toplantı yapıldı ve gerçekten iyi oldu. Bu izin süreci oldukça zorlu geçti. Ülkem olağanüstü hal durumundaydı ve başvuru evraklarımız çok üst makamların onayını gerektiriyordu.
Bir süredir şehrimdeki etkinlik izinleri için çalışıyorum. Hiç bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. İzinler sonunda onaylandığında hepimiz rahatladık fakat henüz bitmemişti. Konferans salonu için başvuru yaptığım kurum, devlete aitti ve olumlu ya da olumsuz hiçbir geri dönüş yapamıyorlardı. Ben de uygulayıcıların kalacağı otelin toplantı salonunu talep ettim. Konferans için harika bir yer değildi, sadece uygulayıcıların kaldığı bir otel olması büyük avantaj ve zaman kazandıran bir şeydi. İlk gittiğimizde her şey yolundaydı. Daha sonra eşimle birlikte afiş asımı için kanca takmaya ve temizliğini kontrol etmeye gittik. Klima bozulmuş ve tamire gönderilmişti bayram zamanı dolayısıyla 10 günden önce klimanın takılıp takılamayacağı belli değildi. Çok gerildim. Şansımı deneyerek bir tanıdığı aradım ve yardım istedim. Çok az zaman vardı eşim beni sakinleştirmeye çalışıyordu. İş yerime geri dönüş yolunda bir telefon geldi belediyenin konferans salonunu kullanmamıza izin çıktığını söylediler. Shifu hep oradaydı ve benim ne yapacağımı, olaylara nasıl tepki vereceğimi bir çıkmaza düştüğümde sakinliğimi koruyup koruyamayacağımı test ediyordu. Testi geçemedim ve sakinliğimi koruyamadım. Yine de yardımını esirgemedi. Konferans zamanı katılan uygulayıcılar zor şartlara rağmen gerçekleşen bu faaliyet için Shifu’ya minnettarlıklarını sundular. Her şey çok uyum içinde ve güzel geçti.
Bir Fırsatı Değerlendirmek
Bir gün gece seyahat etmek zorunda kaldığımdan oldukça uykusuz kalmıştım. Bulunduğum yerden havalimanına ulaşabilmek için iki ilçe değiştirdim ve ikinci yerde bir süre servis saatini bekledim. Tatil yeri olduğundan etraf ıssız değildi insanlar alkol alıp eğleniyordu. Rahatsız edici bir saatti, yalnızdım kendimi sorguluyordum. O saatte orada olmamalıydım yada bu tatile hiç gelmemeliydim. Bir süre sonra havalimanına gittim ve İstanbul’a indiğimde bagajımı alır almaz servise bindim. Artık sabahın erken saatleriydi. Servise bindiğimde uykusuzluktan gözlerimi açamıyordum. İnsanlar servis koltuklarını doldurmaya başlamıştı, derken aracın hangi yöne gittiğini soran bir kızın sesini duydum; İngilizce konuşuyordu ama uzak doğulu aksanı vardı. Konuşmalar devam edince hafifçe gözümü araladım ve iki Çinli kızı gördüm. Hemen yan tarafımdaki boş koltuğa geçip oturdular, tatil için İstanbul’a gelen neşeli iki arkadaştılar. Bedenim uykuda diretirken ruhum onlara Fa’nın güzelliğini ve Çin’de ÇKP’nin onlara söylediği yalanların hiç birinin doğru olmadığını anlatmak istiyordu. Gözlerim halen kapalıydı. Araç hareket etti, sadece 45 dakika zamanım vardı. İçimden Shifu onlara gerçeği açıklayabilmem için lütfen yardım edin dedim. Uyuya kalmıştım servis herkesin ineceği alana gelmişti. Onlarda indiler ve ellerinde bir harita ile sorular soruyorlardı. Yanlarına gittim ve nereyi aradıklarını sordum. Ellerinde internetten buldukları bir pansiyon adresi ile onları gelip alması gereken kişinin telefon numaraları vardı. Adresi görünce şaşırdım çünkü şehrin en tehlikeli semtlerinden biriydi. Uykum açıldı ve yardım etmeye karar verdim; bir kadın olarak kendimi onların yerine koyduğumda rahatsız hissettim. Tehlikeli bir bölgeye gideceklerinden habersiz iki genç kız... Ellerindeki numarayı aradım telefon kapalıydı; diğer numarayı verdiler uzunca çaldıktan sonra uykulu sesli bir erkek ile konuştum. Onları almaya gelmesi gerekiyormuş fakat uçağın iniş saatini farklı biliyormuş bu nedenle 2 saatten önce gelemeyeceğini söyledi. Kendisine onları teslim edeceğim bir kafe adresi verdim. Erken saat olduğundan çok az açık yer vardı buluşma adresine giden yol ise 15 dakikalık mesafedeydi. Uykusuzluğum fark edildiğinden bana teşekkür edip gitmek istediler, ama izin vermedim -onları öylece bırakamazdım. Valizlerimizi sürükleyerek birlikte yürümeye başladık. Onlara antik Çin kültürünün çok özel ve güzel olduğunu söyledim; bunu nereden bildiğimi sorduklarında ise Buda ve Tao öğretisini içeren Falun Dafa uygulaması yaptığımı anlattım. Bu kelimelerden sonra yürümeyi durdurdular –ben de durdum. Yüzlerinde belirli bir ifade vardı -bu ifadeyi biliyordum. Bunun karşılığında gülümsedim. Onlarda gülümsedi ve konuşmadan yürümeye devam ettik. Buluşma noktasında oturduk ve sohbet etmeye başladık. Onlara konaklamak için tehlikeli bir bölge seçtiklerini ve eğer başlarına bir şey gelirse arayabilecekleri polis numarasını verdim. Sohbet gittikçe güzelleşirken tabletimi açtım ve Shen Yun tanıtım videolarını izlettim. Çok beğendiler. Sonra ÇKP’nin Falun Dafa uygulayıcılarına yaptığı zulmü, canlı organ ticaretini anlattım. Özellikle canlı organ ticaretine inanmakta zorluk çektiler -bu konuda hiçbir fikirleri yoktu. Komünist parti üyesi olmadıklarını, ateist olduklarını ve ÇKP’nin yaptığı bazı yanlışları paylaştılar. Çince Lunyü’yü açtım okudular. Falun Dafa İyidir cümlesini benimle birlikte tekrar ettiler. Dakikalarca her şey için teşekkür ettiler. Onları gelen kişiye teslim ettiğimde bana sıkıca sarıldılar -bu daha önce bir uzak doğuluda gördüğüm bir davranış değildi. Shifu bütün canlılara sonsuz bir merhametle sınırsız fırsatlar sunuyor ve biz onları iyi değerlendirmeliyiz. Eski güçler bedenimize yorgunluk, uykusuzluk, zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklar ile engeller yaratıp zulüm edebiliyor. Bunu kabul etmemeli ve yok etmeliyiz.
Shifu Bizim İçin Her Şeyi Ayarlıyor
Uzun bir süre bir yerde çalışmak istemedim. Bu yaklaşık 1,5 yıllık bir süreçti. Bir akşam geç saatte eşim bana artık bir yerde çalışmaya başlasan iyi olmaz mı dedi? O an bilgisayarım açıktı ve hemen bir iş arama sitesine girdim. Gönülsüzce bakınırken sanat ve tarih başlıklı bir seçenek gördüm, hemen başvuru yaptım. Başvuru yaptığım yer müzeler ile çalışıyordu. Eşim nereye başvurduğumu görünce kendi işi ile ilgili ‘’Bende buraya ürün pazarlayabilirim’’ dedi. Ertesi gün sabah telefonum kapalı bir şekilde şarja takılıydı ve eşim annemi arayarak bana ulaştı. Başvurduğum iş yeri ile kendi işi için görüşürken benim yaptığım başvurudan da bahsetmiş; onlarda beni aradıklarını fakat bana ulaşamadıklarını söylemişler. Telefonumu açtığımda aradım ve aynı gün içinde gelip mülakata girmemi istediler. Evime çok yakındı, kabul ettim. Dafa işlerinde bazı sorumluluklar almıştım ve görüşmeye giderken içimde sadece Dafa işlerimi aksatacaksam bu işi istemiyorum düşüncesi vardı. Kapıyı çaldım ve içeri girdiğimde yıllardır orada çalışıyormuşum gibi hissettim. Görüşme yaptığım kişi iş yeri sahibiydi. Acil bir iş arayışında değildim ve Dafa işleri için zamana ihtiyacım vardı; bu yüzden her şeyi açık konuştum. Geçmiş iş tecrübelerimi paylaştım ve onların yaptığı işin ayrıntılarını dinledim. Birazda kendimden bahsetmemi istedi ve Falun Dafa uyguladığımı, hatta bu uygulamanın Çin’de gördüğü zulmü anlattım. Çok etkilendi. Her şey olumluydu ve sohbet havasında çoktan benimle çalışmak istediklerini anladım. Öncelikle Mayıs ayında New York’a gideceğimi eğer işe başlarsam yıllık iznim olmadığı için bunun sorun olup olmayacağını sordum. Neden gideceğimi öğrenince ‘’Tabi ki gidebilirsiniz hatta kalmak istediğiniz süre çok az gitmişken 10 gün kalabilirsiniz’’ dedi. Şaşırdım ve devam ettim; Dafa içindeki sorumluluklarımdan bahsettim. Ofiste genelde yalnız olacağımı ve yoğunluk olmadığında çalışmalarımı iş yerinde yapabileceğimi ve hatta kitap okuyup egzersiz dahi yapabileceğimi söyledi. Şaşkınlık içinde içimden Shifu’ya teşekkür ediyordum. Son bir şey ekledim: Zaman zaman Falun Dafa etkinlikleri ile ilgili izin alma süreçlerinde iş yerinden kısa süreliğini ayrılmam gerektiğini bunun sorumluluğum olduğunu söyledim. Bunu da kabul ettiğinde benim için geriye konuşacak bir şey kalmamıştı. Daha önce hiçbir işyerinin bu şekilde yaklaştığını görmeyi bırakın duymamıştım bile. Aynı gün ofisin anahtarlarını dahi teslim ettiler fakat ben kabul etmek istemedim. Bunun çok erken olduğunu söyledim fakat ısrar ettiler. Bir aile ortamı gibiydi. Shifu her şeyi ayarlıyordu.
İş Yerimizin Gelişimimize Faydası
İşe başladığımda her şey harikaydı ve işime ait tüm yapmam gerekenleri en iyi şekilde yapıyordum. İşe zamanında gidiyor ve ender de olsa eğer ihtiyaç varsa mesai saati dışında da çalışıyordum. Geriye kalan zamanımı Fa çalışmaları için değerlendirmek, benim için mükemmeldi. İşler gittikçe yoğunlaşmaya başladığında ofis çalışmaları da çoğaldı, zaman zaman gelen misafirlere çay, kahve ikramı ihtiyacı doğdu. Patronum çok mütevazi idi misafirlere ikramı kendisi yapıyordu, çöpünü kendi boşaltıyor ve görevlerimiz dışında bize ekstra sorumluluk yüklemiyordu. Tıpkı bir uygulayıcı gibi diye düşünüyorum. Yaşı büyük olduğu ve patron olduğu için aslında ikramı onun yapması doğru değildi ama ben hala gönülsüzce yardım ediyordum. Ve bu gönülsüzlüğüm dışarıdan bakıldığında anlaşır düzeyde idi. Bu nedenle asla doğrudan benden bir şey istenmiyordu. Patronum ve diğer çalışanlar bana saygı duyuyordu. Anlayışla karşılayıp beklentiye girmiyorlardı. Yıllarca bankalarda ve kurumsal firmalarda iyi bir statüde çalıştıktan sonra küçük yerlerde çalışırken böyle hizmetlerde bulunmak gururuma dokunmuştu. Bana ait olmayan bir iş gibi görüyordum. Bu benim sadece gurur takıntım değil aynı zamanda egomdu. Egonun her insanda farklı şekilde ortaya çıktığını gözlemlemiştim. Gurur benim Dafa içinde aşmam gereken önemli bir mesele idi. Bu yaptığımla, bana Fa ile ilgili çalışmalarımı yürütebileceğim ve kendimi geliştirebileceğim böyle bir iş ortamını ayarlayan Shifu’ya karşı saygısızlık ediyordum. Bütün bunları fark ettiğimde davranışlarımı kalbimden değiştirmeye karar verdim. İlk başlarda oldukça zorlandım; bir misafir getirdiğim çayı koyu buldu ve yüzüme bile bakmadan bunu değiştirin ve daha açık olsun dedi. Kıpkırmızı olmuştum ve patronum hemen kalkıp elimden aldı, aslında görevimin bu olmadığını sadece yardım ettiğimi belirtti. Ben çok rahatsız hissettim. Bu tip şeyler gittikçe azalmaya başladı. Bir süre sonra gelen herkese onlar istemeden ben ikramda bulunuyordum. Bu dünyada ne iş yaptığımızın bir önemi olmadığını ve gurur gibi, bir egonun da aslında ne kadar önemsiz olduğunu fark ettim. Yıllar önce başlayan ve güçlenen takıntılarımızı bir seferde temizlememiz zor oluyor; bazen parça parça gittiğini hissedebiliyorum. Benzer sınavlar gittikçe azalıyor.
Shifu bize benzersiz bir fırsat sundu. Bunun değerini bilmek, çaba göstermek, ona layık olabilmek bize kaldı. Beni uyandıran, varlığımın nedenini keşfetmemi sağlayan, evime giden yola bir kapı açan Shifu’ya sonsuz şekilde teşekkürlerimi sunarım. Umarım her birimiz Shifu’nun emeklerine layıkıyla cevap verebilen uygulayıcılar olabiliriz. Bizden hiçbir şey istemeden bize birçok şey veren Yüce, Kudretli ve sonsuz Merhametli Shifu’muz olduğu için çok şanslıyız!
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.