Bu çocukluk dönemimde duyduğum bir hikayedir.
Bir zamanlar çok iyi kalpli bir yaşlı kadın vardı. Hayatını birçok hayır işleri yaparak geçirdi. Erdemli olmasına rağmen, kesinlikle uygulayıcı gibi konuşan biri değildi. Onun gelişim uygulamasına dair bir fikri yoktu.
Ölümünden sonra Cehennem Kralı ona şöyle dedi: "Hayatınızın tarihini inceledim, çok nazik davranmış ve birçok hayır işleri yapmışsınız. Şöhret ya da kendi çıkarınıza herhangi bir ilginiz yokmuş. Yaptıklarınızı Cennetin Kralı Jade’ye bildirdik ve sizi bir Tanrı yapmaya karar verdi. İster misiniz? "
Yaşlı kadın cevap verdi, "Tabii ki bir Tanrı olmak isterdim! Ancak, insan dünyasında bir civciv yuvası var onlardan ayrılmak istemiyorum. Onları yanıma getirebilir miyim? "Cehennem Kralı ona"Bu durumda civcivlerini getirmek için insanlık alanına dönebilirsin "dedi. Sonra adamları onu insan alemine doğru itti. Dünyaya döndüğünde halihazırda gün boyu civciv avlayan bir şahin olmuştu.
Tanrılığa yükselmek büyük bir onurdur, fakat civcivlerine bağlılığından ötürü bu değerli fırsatı kaçırdı. Ne kadar pişman olduğunu bir düşünün.
Herhangi bir önemsiz bağımlılık, bir uygulayıcının Tanrısallığa kavuşması için nihai bir engel olabilir. Bir uygulayıcı bağlarından kurtulma konusunda nasıl uyanık olamaz?
İngilizce Metin İçin tıklayınız
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.