Tartışmada Gerçekten Kendi İçimize Bakmalıyız

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Kısa zaman önce iş yerimde bir çatışma yaşadım. İki iş arkadaşıma yapmaları gerekli olmayan işleri zorla yaptırdığım iddia edildi. Aslında onlara işlerin neden bu kadar kötü gittiğini sordum. Sonra da onlarla işlerini nasıl daha iyi yapabilecekleri hakkında konuştum. Ama bir şekilde olay yanlış yayıldı.

Olayların olduğundan farklı anlatıldığını çabuk fark ettim. Olayı netleştirmek istedim fakat zamanla anladım ki olayı ne kadar netleştirmek istesem de durum daha belirsiz bir hal alıyor. Hatta geçmişte iki çalışana daha bu tür işleri zorla yaptırdığım iddia edildi. Aslında o iki çalışanı, iş kurallarına uymadıkları için uyarmıştım.

O gün çok huzursuzdum ve şöyle düşündüm: “Günümüzde insanlar neden artık dürüst değil? Neden olayları istedikleri gibi çeviriyorlar?” Fakat bir uygulayıcının açısından bakınca, bu olayların kesinlikle başka bir sebebi daha olmalı diye düşündüm. Biraz önce Minghui web sayfasında kendi içine bakma hakkında bir deneyim paylaşımı okudum: “Diğer kişilerin sorunlarını görünce, kendine bakıyor ve kendini geliştiriyorsun..” Diğerlerinin davranışları bir ayna yansımasıdır - olayı çeviriyorsun ve diğerlerinde gördüğün takıntıları kendinde arıyorsun. Eğer bir uygulayıcı öfkelendiyse kendisine bakmalı. Bu makaleler benim için çok faydalı oldu.

Diğer kişi nasıl bir davranış sergilerse sergilesin, sorunu mutlaka kendimde aramalıyım. Kendi içime bakmam gerektiğini biliyorum. Bir uygulayıcı bir seferinde dedi ki: “İşimiz sıradan insanlar ve uygulayıcılar ile iç içe olduğu için, birçok durumla karşılaşıyoruz.” Genellikle bizim dışımızda gelişen olaylara dâhil oluyoruz ve kimin haklı, kimin haksız olduğuna bakıyoruz. Aslında konu kimin haklı olduğu değil, daha ziyade, zihnimizin gelişimi ile alakalıdır. Geliştirmemiz gereken bir şey olmasaydı o zaman bu tür şeylerle karşılaşmazdık. Uygulama yolunda tesadüf diye bir şey yoktur.

Shifu bize bunu daha önce açıklamıştı. Şunu düşündüm: “Çatışmalar ile karşılaşmadığım zaman her şeyi doğru yaptığımı düşünüyorum. Böyle durumlarda bu takıntıyı aşmam gerek.” Fakat sınav zamanı geldiğinde ve halen o takıntıya sahip olmamız halinde, sakin kalabilmemiz zor oluyor. İnsani takıntılarımızı bırakmayı unutuyoruz.

Bu konu hakkında bir başka uygulayıcı ile paylaşımda bulundum. O da sık sık haksız muamele görüyordu. Kendini antik Çin hikâyelerinden, yaşlı bir keşişe benzetiyordu. Hikâyedeki yaşlı keşiş bir kadına yardım etmek için bir çocuk evlat edinmiş ve söylentiler ortaya çıkmış. Hakaretlere ve zorluklara tahammül edebildiğimiz zaman, kendimizi geliştirmiş oluyoruz. Kendi yaşadığım olayda, bu konuda zorluk çekmiyordum ve kalbim etkilenmedi. Beni huzursuz eden konu, her şeyin çarpıtılması idi!

Birkaç gün sonra bir Minghui makalesi okudum. Bu makalede bir uygulayıcı şunu anlatıyordu: “Eğer bir konuda aşırıya ya da olduğundan eksiğe kaçarsak, o zaman olayın gerçek içeriği değişebilir. Bu durumda, o artık doğru değildir.” Birden çatışmaya neden olan takıntımı anladım. Ben haksızdım. Geriye baktığım zaman, genellikle olayları bilinçsiz bir şekilde, fazla duygusal değerlendiriyordum ve kendi anlayışıma göre anlatıyordum. Böyle yaklaşınca aşırıya kaçtığımı ya da olduğundan eksik bıraktığımı, birbirinden ayırmak nerdeyse imkânsız hale geliyor. Ben aslında olayları çarpıttım. Bu olay uygulayıcının konuşma kontrolüne bir örnektir. Bu, çatışma olan olaylarla aynı şekilde gerçekleşmedi mi? Kendi davranışımı neden ciddiye almadım? Oysa geliştirmem gereken tam oydu!

İş arkadaşlarımın davranışları benim haksız olduğumu ve konuşma kontrolü geliştiremediğimi gösteriyordu. Bütün bu kargaşa diğerlerine de zarar vermişti. Evrenin “Doğruluk” ilkesi ne kadar da önemliydi. Aslında olaydan sonra gerçekleri bu kadar zahmetli bir şekilde açıklamamam gerekiyordu.

Sonunda neyi geliştirmem gerektiğini bulduğum için çok rahatladım. Sonra iş arkadaşlarım hakkında tekrar düşündüm ve onların hiç bir suçu olmadığını anladım. Onlar yükselebilmem için çok çaba sarf ettiler. Shifu'nun sözlerini, neden çatışmayı sebep olan kişilere teşekkür etmemiz gerektiğini daha iyi anladım. Takıntım yüzünden olaylar sırasında dengeli olmadığım için çok utanıyorum. 20 yıldır uygulama yapmama rağmen, kıskançlık ve öfkeyi tamamen yok edemediğimi fark ettim. Halen birçok insani düşüncelere ve takıntılara sahibim. Artık gerçek uygulamayı ihmal etmemeliyim!

Takıntılar gerçekten hem kendimize hem diğerlerine zarar veriyor. Özellikle şimdi bu özel tarihi zamanda, eski güçler tarafından sabote ediliyor ve uyumsuzluğa neden oluyor. Böylelikle insanların kurtuluşu etkileniyor. Bu yüzden biz uygulayıcılar çok daha dikkatli olmalıyız ve eski güçlerin takıntılarımızdan ortaya çıkan boşluklarımızdan faydalanmasına fırsat vermemeliyiz.

Bu deneyim makalesini yazmamın sebebi, diğer uygulayıcılarla birlikte çabalama ve ilerleyebilme umududur.


Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2017/11/10/修炼人遇到的任何矛盾真得找自己-356520.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.