  |
1. Gökten ateş topları düştü
Bu hikayeler, 1930'ların başında Shendong eyaletindeki Wendeng şehrinde küçük bir kasabada yaşanmıştı. Annem tarafından sık sık bizi eğitmek için anlatılırdı. İkisi de kendi ailemizde gerçekleşti.
Büyük büyük amcam bir evi ve arazisi olan zengin bir aileden geliyordu. Ama çocukları olmamıştı. Yaşlı çift, ileri bir zamanda sahip oldukları aile mallarının büyük bir kısmını devralacak çocukları ve mirasçıları olmadığı için onlara bakacak hiç kimsenin olmadığını düşünüyordu. Bu arada, yeğeni Shuanzi eşiyle birlikte Hong Kong'tan geri döndü. Shuanzi, Hong Kong'daki yaşamı pek sevmiyordu memleketine geri dönmeye karar verdi. Orada yaşayabilecek hiçbir yeri yoktu, amcası onu hayatının sonuna kadar yaşlı çiftin bakımını yapması karşılığında oğlu olarak kabul etti.
Shuanzi'nin amcası, üç yıl sonra eşini Shuanzi ile bırakarak öldü. Yaşlı hanım çok hastaydı, bu nedenle çok fazla iş göremiyordu. Yeğeni ve karısı onu hor görüyordu. Kış boyunca ona sıcak yatak sağlamadıkları gibi sadece soğuk yiyecekler veriyorlardı. Daha sonra soğuk yiyecekleri bile vermediler. Sonuç olarak, yaşlı bayan yemek dilenmek için bir baston ve bir sepet ile dışarı çıkıyordu. Yeğeni ve karısı, eve döndüklerinde onu gördüklerinde, sepeti alıp avluya atarlardı. Tavuk, ördek, kaz ve köpekler yiyecekleri almak için karıştırırdı. Yaşlı kadın bundan sonra bastonunu bırakır ve yiyecekleri tavuklar, ördekler, kazlar ve köpeklerle birlikte yerdi. Sonuç olarak, yaşlı kadın yakın zamanda öldü.
Yaşlı kadının hayatını kaybetmesinden günler sonra, bir gün amcasının evine birdenbire gökyüzünden büyük bir ateş topu düştü. Ev hemen alev aldı. Çift, bir eşya kutusunu çabucak kaldırmaya çalışırken, diğer nesneler evde yanarak kül olmaya başladı (o zamanlar birçok kişi bu sahneye tanık oldu). Annem, eşya kutusunun iyi olduğunu gördüklerinde sevindiklerini söyledi çünkü ailenin tüm değerli eşyaları bu kutudaydı. Ateş söndükten sonra, şaşkınlıkla kutuyu açtılar. Kutunun tamamı iyiydi, ancak içindeki her şey kül olmuştu. Çok geçmeden Shuanzi'nin karısı da öldü.
1960'lı yıllarda, annem Shuanzi'yi görmek için memleketine geri döndü. Aile ilişkilerinden bahsetmişken, annem Shuanzi’ye amca derdi. Zavallı ve hasta olduğu için kang yatak sobasında vücudunu paspasın yarısı ile kaplayarak kıvranırdı. Çok perişan görünüyordu.
2. Cüzzamı Görebilirler
Bu hikaye annem tarafından da bizi eğitmek için anlatılırdı. Ayrıca memleketimizden bir hikayedir. 1930'larda, cüzzam Çin'de yaygınlaştı. Bizim ailemizdeki bir teyzede cüzzam oldu ve kocası tarafından aileden dışlandı. Sadece kendi evine dönebilirdi. Ağabeyi ve küçük kardeşi vardı. Her ikisinin de aileleri vardı. Ağabeyinin hayat dolu üç çocuğu vardı ve oldukça rahattaydılar. Kız kardeşinin yedi çocuğu vardı, ancak çok sayıda çocuk nedeniyle fakir koşullarda yaşıyordu. Böylece ağabeyine sığınmaya çalıştı.
Ağabeyi onu gördüğünde kapıdan içeri almadı. Çocuklara virüs bulaşması durumundan evine gelemeyeceğini söyledi. Zorla onu dışarı attı, böylece kalmasına izin veren küçük kardeşinin evine gitti. Ailesi fakir olduğu için uykudayken onu örtecek yorgan yoktu, aynı yatak sobasında yeğeni ile yattı ve çocuklarla aynı yorganı kullandı. Onlarla birlikte yemek yedi ve her şeyi yaptı. Daha sonra onu kabul etmeyen ağabeyinin çocukları da cüzzam oldu, ancak küçük kardeşinin çocukları hiç etkilenmedi.
Yaşlı annem sık sık cennetin görebildiğini anlatır! Cennetten insanların yaptıklarını izliyorlar. Bu nedenle, cüzzamı görebilirler. Tıpkı ÇKP'ye bağlı örgütlerden ayrılan büyük dalga benzer. Kötü ÇKP'nin örgütlerinden çıkın, böylece cennet sizi koruyabilir. Büyük veba geldiğinde, hayatınızı kurtarmış olacaksınız.
İngilizce Metin İçin tıklayınız
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.
devamı ...