Birkaç yıl önce Dünya Falun Dafa Günü’nü kutlamak için bir uygulayıcı arkadaşın uzun makalesini düzenlemeyi bitirdikten sonra, kendimi rahatlamış hissettim ama o zaman şöyle garip bir düşünceye sahiptim: "Şimdi tutuklanabilirim."
Gerçekten ertesi gün tutuklandım. O sorumsuz düşüncenin olumsuz etkisi kendimi, ailemi, uygulayıcı arkadaşlarımı ve sorumlu olduğum gerçeği açıklama projelerini mahvetti.
Bugün evde, Minghui web sitesi üzerindeki makaleleri okurken, hapsedildiğim ve Dafa’nın çok sayıda mucizelerine tanık olduğum o günleri hatırlıyorum. İyi tanıma imkânına sahip olduğum insanları ve onların nasıl değiştiklerini ve beni desteklediklerini ve diğer Falun Dafa uygulayıcılarının bana Dafa’daki uygulamama devam etmem için beni cesaretlendirmelerini.
Bu deneyimlerin bazılarını anlatmak istiyorum.
Mahkumlar Uygulayıcılara Nazik Oldukları İçin Kutsandılar
1999 yılında zulüm başladığından beri, büyük sayılarda uygulayıcı tutuklandı ve onlar mahkûmların Falun Dafa’yı ve zulmü anlamalarına yardımcı oldular. Bu nedenle, gözaltına alındığımda hücremdeki mahkûmlar bir uygulayıcı olduğumu öğrenir öğrenmez beni güvenebilecekleri birisi olarak gördüler. Onlar çok arkadaş canlısıydılar, yanımda olmayı seviyorlardı, hikâyelerimizi dinlediler ve Dafa hakkında daha fazla şey öğrenmek istediler.
Onların bazıları suçlarından dolayı uzun vadeli hapis cezası çekiyorlardı. Çaresiz ve umutsuz hissediyorlardı. Onun hakkında benimle konuşmak için isteklilerdi, bu nedenle durumlarını farklı bakış açılarından anlamalarında onlara yardım ettim ve de gerçeği açıkladım.
Dafa hakkında gerçekleri öğrendikten sonra onların bazılarının mahkûmiyet süreleri kısaltıldı, bazısı erken serbest bırakıldı, bazısının uzun bir süredir konuşamamış oldukları aileleriyle görüşmelerine izin verildi. Uygulayıcılara karşı pozitif tutumlarının onlara iyi şans getirmiş olduğunu fark ettiklerinde, Dafa’ya daha da fazla saygı duydular.
İlk hapsedildiğimde, hücrenin baş mahkûmu temyizini henüz sunmuştu. Çin’deki temyiz mahkemeleri neredeyse daima ilk kararları devam ettirir, bu nedenle savunmasının büyük ihtimalle yararsız olduğunu biliyordu. Yedi yıla mahkûm edilmemesi gerektiğine inandığı için perişandı.
Daha önceden Dafa hakkında bazı gerçekleri duymuştu ama tam olarak inanmış değildi. Ona, bir şeyin bir mucize meydana getirebilmesi için önce ona inanması gerektiğini söyledim. Dafa’ya inanması, Dafa ve onun uygulayıcılarına saygı ve nezaketle davranması için onu cesaretlendirdim ve o zaman mucizeler meydana gelecekti. Aynı zamanda onunla Dafa’yla ilgili kişisel deneyimlerim hakkında konuştum. O zamandan sonra uygulayıcılar arasında mesajları ve Dafa makalelerini gizlice iletmek için bize yardım etmeye başladı.
Temyiz mahkemesinden sonucunu teslim aldığında haykırdı, “Cezam düşürüldü! Cezam düşürüldü!” gözyaşları içinde, beni kocaman kucakladı. Onun adına mutlu oldum ve sordum, “Şimdi inanıyorsun, doğru mu?” Başını sallayarak cevap verdi, “Evet! Evet!”
Bir Mahkûm “Falun Dafa İyi” Diye Tekrarlıyor ve Meniere Rahatsızlığı Yok Oluyor
Bir mahkûm onunla aynı hücreye hapsedilen bir uygulayıcıdan Falun Dafa'yı öğrendi. O, hücrenin baş mahkûmuydu ve hiç kimsenin o uygulayıcıya zorbalık etmediğine ve Dafa hakkında herhangi bir olumsuz yorumda bulunmadığına emin oluyordu. Sadece altı ay hapsedildikten sonra serbest bırakıldı, fakat farklı bir suçlama nedeniyle tekrar tutuklandı. Onunla Dafa hakkında konuştuğumda, çok destekleyiciydi ve bana diğer uygulayıcılardan derinden etkilendiğini söyledi.
Daha sonra ona iç kulağı zayıflatıcı bir durum olan Meniere hastalığı teşhisi konuldu ve birkaç kez bayılıyordu. Etrafındaki her şeyin döndüğünü hissediyordu, bu nedenle kusuyor ve geceleri uykuya dalamıyordu. Çaresizdi ama aynı zamanda mahkeme kararının bu kez ne olacağını bilmeye istekliydi. Şimdi bu hastalığa sahipti, geleceğinin neye benzeyeceğini hayal edemiyordu. Bütün ıstıraba son vermek için ölmek istiyordu.
Ona başka her şeyi unutuncaya kadar “Falun Dafa iyi; Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” diye tekrarlamasını söyledim ve o zaman artık dünyanın etrafında döndüğünü hissetmeyecekti.
Ona söylediğimi tam olarak yaptı ve gece boyunca uyudu. Ertesi gün bana, “İki dizeyi tekrarladım ve o zaman güzel bir şekilde şarkı söyleyen bazı kuşlar duydum. Kafam şu anda çok net.” dedi.
Benimle o deneyimi paylaşırken heyecanla parlayan gözlerini halâ hatırlıyorum.
Bir Mahkûm Dafa Şarkıları Söylüyor
Hücremdeki bir mahkûm Dafa hakkında bir şeyler duymaya isteksizdi ve diğerlerine bana yaklaşmamalarını söylüyordu. Kendi içime baktım ve de onun Yin isimli bir uygulayıcının olduğu hücreye geçirilmesini umdum, çünkü Yin’in ona yardım edebileceğini biliyordum.
Birkaç gün sonra gerçekten de o hücreye geçirildi. Bir süre sonra, onları birlikte Dafa şarkıları söylerken duydum.
Bir kere mola esnasında beni çağırdı ve bana Yin’in ona çok sayıda şarkıyı söylemeyi öğretmiş olduğunu söyledi. Onları birlikte şarkı söylerken duymuş olup olmadığımı sordu. Ona duyduğumu söyledim ve devam etmesi için onu cesaretlendirdim.
Mahkûmlar Jiang Zemin Aleyhine Davaları Yazmam İçin Beni Cesaretlendiriyor
Binlerce Falun Dafa uygulayıcısının ölümüne neden olan zulmü başlattığı için eski Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri Jiang Zemin aleyhine dava açmaya karar verdim. Kâğıt, tükenmez kalem ve hukuki bilgiye sahiptim, bu nedenle diğer uygulayıcılar için davaları yazmaya ben de gönüllü oldum.
Mahkûmlar mümkün olduğu kadar çabuk başlamam için beni cesaretlendirdiler ve Yüksek Halk Mahkemesi Jiang’ı suçlu bulursa uygulayıcıların tamamen serbest bırakılacağını söylediler. Zaten çok yakında eve gidiyormuşum gibi beni özleyeceklerini de söylediler.
Ağırdan alma alışkanlığına sahiptim. Benim iyi bir arkadaşım olan bir mahkûm bana, “On gün içinde bu davayı yazmayı bitirirsen sana bir hediye vereceğim. Aksi halde seni cezalandıracağım.” dedi. Bu nedenle derhal başladım. Gün boyunca ağır işçilik yapıyordum ve sadece geceleri yazabiliyordum. Duvara dayalı ahşap bir tahtanın üzerinde oturarak, on sayfadan daha uzun davayı yazmak birkaç günümü aldı. Zarfın üzerine ek posta ücreti koyduktan sonra, onu amirlerine teslim eden gardiyana verdim.
Bir cezaevine geçirilecek olduğumda, mahkûmlar benden ayrılmak istemediler, hatta bazısı gelecekte benimle aynı cezaevine hapsedilmek için sabırsızlanıyordu.
Uygulayıcıları Koruyan Mahkûmlar
Gözaltı merkezinde beni gözetlemek için gönderilen bir mahkûm, Dafa hakkında bazı yanlış anlamalara sahipti. Ben cezaevine nakil edildikten sonra, dürüst davranışlarının onu ikna ettiği bir uygulayıcının olduğu hücreye geçirildi ve Dafa’ya tutumu ondan sonra değişti.
Cezaevinde benimle aynı hücredeydi ve bana mümkün olduğu kadar çok yardım etti. Bana dedi ki, “Bir kişi inanca sahip olduğunda o bir kutsamadır. Kendini korumalısın ve ben sana yardım etmek için elimden geleni yapacağım.”
Uzun zamandır hapiste olan bir mahkûm, gardiyanların uygulayıcıları dönüştürme¹ çabalarında onlarla sıkı işbirliği yapmaktaydı. Bununla birlikte daha fazla uygulayıcıyla temasa geçerken Dafa hakkında daha çok şey öğrendi ve bizi dinlemeye daha çok istekli oldu. Onun kendi sözleriyle, “Geçmişte hükümet ile aynı taraftaydım ve sizin itaatsiz olduğunuzu düşünüyordum. Ama şimdi Dafa’nın yanında duruyorum. Gelecekte devlet hatalarını kabul ettiğinde ve sizin isminizi temizlediğinde Dafa’dan kutsamalar alacağım!”
Çoğu Gardiyan Hiçbir Uygulayıcının İsteyerek “Dönüştürülmüş” Olamayacağını Biliyor
Cezaevi gardiyanlarının performans değerlendirmeleri, doğrudan onların uygulayıcıları dönüştürmelerine bağlıdır. Onlar uygulayıcıları Dafa’ya olan inançlarından vazgeçirmeye zorlamak için çoğunlukla beyin yıkama, tehditler ve işkenceyi kullanıyorlar.
Uygulayıcılar olarak sözlerimiz ve yaptıklarımızla, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’yü gerçek anlamda izlediğimizi göstermekteyiz, bu nedenle çoğu gardiyan ve mahkûm hiçbir uygulayıcının isteyerek Falun Dafa’dan vazgeçmeyeceğini biliyor. Uygulayıcıları dönüştürmek için görevlendirilen gardiyanların bazıları bunu yapmak istemiyor, fakat konumları onların herkesin önünde uygulayıcıları korumalarını zorlaştırıyor. Ayrıca işlerini kaybetmek istemiyorlar.
Uygulayıcıların iyi insanlar olduğunu öğrendikten sonra, bazı gardiyanlar bize ellerinden geldiği kadar yardım etmeye başladılar ve bazıları zihinsel ve fiziksel acı çekmemizi azaltmak için kişisel riskler bile aldılar.
Bir gardiyan bana özel olarak, “dönüştürülme”yi kabul eden uygulayıcıların acısını ve çaresizliğini gördüğünü ve onların dönüşmemesini tercih edeceğini söyledi. Bazı gardiyanlar bana uygulayıcılara zulmederek terfi etmeyi asla beklemediklerini ve “dönüştürülmüş” uygulayıcılar tarafından yazılan o beyanların onların istediği performans olmadığını söylediler.
Ailenin Güveni ve Desteği
Aileme ve tüm akrabalarıma minnettarım. Bazıları Zhuan Falun’u okudular ve bazıları henüz okumadı fakat hiçbirisi yanlış bir şey yaptığıma inanmıyor, ne de herhangi birisi Dafa’nın yanlış olduğunu düşünüyor. Onlar Dafa uygulayıcılarına zulmettiği için ÇKP’ye kızgınlar.
Kolluk kuvvetleri beni “dönüştürmek” için aile baskısını kullanmaya çalıştığında, ailem hükümetle işbirliği yapmayı reddetti. Onun yerine ailem yetkililerden cezaevindeki şartlarımı iyileştirmelerini istedi. Onlar benim hapsedilmemesi gereken iyi bir insan olduğuma inanıyorlar.
Dafa’nın İyiliğine İnanmak Bir Kişinin Çevresini Değiştirebilir
Deneyimlerim, “Falun Dafa iyi; Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi,” diye düşündüğüm sürece nerede olursam olayım benim için pozitif bir çevre yaratabileceğimi kanıtladı.
Her sabah uyanır uyanmaz Shifu’nun şiirlerini ezberden okumaya başladım. Şiirler nerede olduğumu unutmama yardımcı oldular.
Dafa bana sağlıklı bir vücut ve saf bir kalp verdi. Bir Dafa uygulayıcısı olduğum için çok şanslıyım.
Teşekkürler, Shifu! Teşekkürler Dafa!
Not:
1. “Dönüştürme”: Falun Gong’dan vazgeçmeleri için bir uygulayıcıyı zorlamak amacıyla beyin yıkama ve işkencenin sıkı bir rejimi.
Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2019/2/2/暗夜里的亮光-375230.html
İngilizce metin: http://en.minghui.org/html/articles/2019/3/11/176110.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.