Antik Çin Hikâyeleri: Konfüçyüs Yemeksiz Kaldığında

Konfüçyüs (M.Ö. 551–479) Çin tarihindeki en büyük öğretmen ve felsefecilerden biri olarak kabul edilir, Çin ahlakı ve sanatlarını kayda değer bir biçimde etkilemiştir. O son yıllarında, öğrencileriyle kendi öğretilerini tanıtmak için birçok “ülke”yi (mahalli diktatörlerin hüküm sürdüğü) gezdi, fakat o zaman çok iyi karşılanmadılar.

Bir defasında Konfüçyüs öğrencileri ile birlikte Chen Ülkesindeyken yemeksiz kaldı ve tüm öğrencileri hasta oldu. Öğrencilerinden biri, Zi-lu, ünlü bir bilgin, “Sonuç olarak, dürüst bir insanın da yoksul olma imkânı var!” diye şikâyet etti. Konfüçyüs şöyle cevapladı, “Dürüst bir insan yoksul olduğunda bile kendi ahlak ve erdemini koruyabilirken, kötü ruhlu bir insan yoksul olduğunda her çeşit ahlaksız şeye başvuracaktır.”

Ahlak standartlarımız mevcut durumlara göre değiştirilmemeli. Zor durumlarda etkilenip etkilenmeyeceğimizi ve prensiplerimize devam edip edemeyeceğimizi belirleyen sınavlar ara sıra başımıza gelir. Birçok kişi duruma uyup, adım adım kendi prensiplerinden ayrılır.

Konfüçyüs’ün bize öğrettiği insan olmanın ilkeleri iki bin yıldan uzun zaman boyunca Çinlilerin ahlakını korumuştur. Fakat sözde çağdaş insanlar Konfüçyüs’ün öğretileri ile alay etmekte, çünkü çağdaş toplumun ahlaki standardı son derece bozuldu.

Falun Gong uygulayıcıları “iyi insan olmak” istediğinde, bazı insanlar şüphe duyar ve bu uygulayıcıların belki gizli politik amaçları var ya da akıl hastası oldular diye düşünür. Günümüzde birçok insan, insan olmaktaki standardın ne olduğunu zaten biliyor.