Danimarka: “Bizler Zulmün Herhangi Bir Şekilde İlerlemesine İzin Veremeyiz”

9 Eylül 2007’de Kopenhag’dan bazı Falun Gong uygulayıcıları halkı Falun Gong ve Çin Komünist Partisinin sekiz yıldır uygulamaya karşı yürüttüğü kötü zulümden haber etmek için şehir merkezindeki yeni meydana gittiler.

Zulme karşı dilekçeyi imzalayanlar	Durup izleyen insanlar	Falun Gong uygulayıcıları egzersizleri gösterirken

Danimarkalı uygulayıcıların sergiledikleri pankartlardaki “Falun Dafa iyidir”, “Haydi elleri birleştirelim ve zulmü hemen bitirelim”, “Sekiz Yıldır Süren Zulmü Hemen Durdur” yazıları açıkça görülmekteydi. Uygulayıcılar aynı zamanda Falun Gong’un dünya çapında büyüyen popülaritesini ve Falun Gong uygulayıcılarına Çin’de nasıl işkence yapıldığını gösteren resimler sergilediler. Tüm bu pankart ve resimlerin karşısında bazı uygulayıcılar geleneksel Çin egzersiz müziği ile Falun Gong egzersizlerini gösterdiler; bazı uygulayıcılar yoldan geçenlere broşürler dağıttı ve bu sakin ve huzurlu görüntü insanların dikkatini çekti. Egzersiz gösterisi dikkatlerini çeken bazı turistlerde durup uygulayıcıları izledi. Bazıları fotoğraf çekti, bazıları sakince egzersizleri izledi, bazıları da zulmü yansıtan resimler karşısında şok oldu.

Batılı bir uygulayıcı olan Stephen, Çinli karısı ve bir hafta önce doğan erkek bebekleri ile birlikte uygulayıcı grubunun bir parçası olarak meydana geldi. Karısı sakin bir şekilde egzersizleri gösterirken, Stephen insanlara Falun Gong’u ve anakara Çin’de yaşanan zulüm olaylarını anlattı. Birçok insan onu dikkatle dinledi. İnsanlar için böylesi acımasız bir zulmü anlamak öylesine inanılmazdı ki. Nasıl oluyor da batıdaki demokratik ülkeler bu konuda nasıl bu kadar sessiz kalabiliyorlar ve zulmün şimdiye kadar devam etmesine izin verebildiler. Birçok insan üzüntü içinde, “Bu gerçekten dehşet verici!” dedi.

Yoldan geçen İsveçli bir çift ÇKP’nin Falun Gong zulmü hakkındaki gerçekleri öğrendikten sonra uygulama hakkında daha fazla bilgi öğrenmeyi umduklarını ve bu nedenle kendi ülkelerindeki uygulayıcıların telefon numaralarını istediler.

Polisler tarafından yüzüne tanınmayacak halde zarar verilen Falun Gong uygulayıcısı Gao Rongrong’un resmine baktıktan sonra batılı yaşlı bir adam gözyaşları içinde hıçkırıklara boğuldu ve bir uygulayıcıyı elinden çekerek, “Bu nedir?” “Onun hakkındaki hikâyeyi bana anlatır mısın?” diye sordu. O masum Falun Gong uygulayıcılarına karşı zulüm hakkında daha fazla bilgi aldıktan sonra zulme karşı dilekçeyi imzaladı. Ve defalarca uygulayıcıya “Onlar için başka ne yapabilirim?” diye sordu.

Doğu Avrupa’daki ilk komünist ülkelerden birinden gelen bir turist Çin’de zulmedilen Falun Gong uygulayıcılarının resimlerini gördüğünde, “Ben biliyorum, Ben biliyorum.” “Komünist Partinin ne kadar aşağılık olduğunu biliyorum. Onlar her türlü kötü şeyi yapar. Anakara Çin’de yaşanan zulüm olaylarının doğru olduğuna inanıyorum. Ben sonunda adaletin kötülük karşısında üstün gelecek ve Çinli insanlar daha iyi olacak.” dedi.

Danimarkalı yaşlı bir adam Falun Gong uygulayıcılarına neden zulmedildiğini öğrendikten sonra, “Olimpiyat Oyunları nasıl oluyor da böylesi bir polis devletinde (ÇKP) düzenlenmekte? Bizler çevremizdeki daha fazla insanı hatta Kraliçe’yi bile bu bilgelerden haberdar etmeli ve insanlık tarihindeki en acımasız zulmü bitirmeliyiz.” dedi.

Anakara Çin’deki uygulayıcı arkadaşlarının zulümden nasıl acı çektiğini insanlara anlatan Falun Gong uygulayıcılarını gören eski Sovyetler Birliğinden genç bir adam sakince durdu, dinledi ve bekledi. Sonra Falun Gong uygulayıcılarının yanına gelip onlara duyduğu sempatiyi ve bu kötü Komünist rejimin mümkün olduğunca çabuk yok edilmesini umduğunu ifade etti.

Washington’dan bir turist dilekçeyi imzaladıktan sonra uygulayıcıya, “Ben seni anlıyorum ve destekliyorum. Tebrikler! Bizim ülkemizde demokrasi ve özgürlük var. Bizler Falun Gong’un iyi olduğunu biliyoruz. Sizler daha fazla okula giderek oradaki insanlara Falun Gong’u anlatmalısınız” dedi.

Hollanda’dan bir üniversite profesörü broşürleri dikkatle okuduktan sonra uygulayıcılar ile konuştu ve kendi düşünceleri ve önerilerini anlattı. Bu konuşmadan onun Komünist Partinin kötü doğasını birazda olsa anladığı hissedildi. Uygulayıcıların tanıttığı Epoch Times gazetesinin baş makalesi "Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum"un bir kopyasını aldı.

Turistlerin arasında anakara Çin’den gelenler de vardı. Birçoğu broşürlerden almak istemedi. Bu durumda bile birçok insan uygulayıcılar tarafından ÇKP’nin yalanları ve Falun Gong’un dünya çapında nasıl hızlı bir şekilde yayıldığı hakkında anlatılanları dikkatle dinledi. Onların içinden bazı cesur olanları üzüntü içinde gelip dikkatle resimleri inceledi, bazıları sessizce görüntüleri kameralarına kaydettiler ve bazıları da uygulayıcıların verdiği broşürleri sakince kabul etti.

Bu sekiz yıldır süren zulüm boyunca bilinen bir durumdu. Uygulayıcılar Falun Gong zulüm durana kadar ÇKP tarafından işlenen acımasız suçları açığa vurmaya devam edecekler.