Avrupa Parlamentosu (Basın Bildirisi): 2008 Olimpiyat Oyunları Yaklaşırken Çin’e İnsan Hakları İçin Baskı Yapmaya Devam Edilmeli

27-11-2007
İnsan Hakları

Gelecek sene Pekin’de düzenlenecek Olimpiyat Oyunları yaklaşırken, Çin’in insan hakları durumundan dolayı ona baskı yapılmaya devam edilmeli. Habere göre, Pazartesi günü Avrupa Parlamentosunun İnsan Hakları Altkurulu tarafından düzenlenen bir oturuma 200’den fazla kişi katıldı. İnternet telefonu üzerinden konferansta canlı konuşma imkânı bulan farklı görüşteki bir Çinlinin de dâhil olduğu birkaç Sivil Toplum Örgütünün Çinli yetkilileri işlenen insan hakları ihlallerinin hala yaygın olduğunu iddia ettiler.

Oturumun başlangıcında, altkurulun başkanı Hélène Flautre (Yeşiller Partisi/Avrupa Finans Birliği, Fransa) bu oturumun 10’uncu AB-Çin görüşmelerinden tam iki gün önce düzenlendiğini vurguladı. Bu oturuma Çin büyükelçiliğinden herhangi bir temsilcinin katılmamasına üzüldüğünü de ifade etti.

Çin’deki bir “insan hakları felaketi”

İlk misafir konuşmacı, karısı Bayan Zeng Jinyan ile birlikte Avrupa Parlamentosunun bu seneki Sakharov Ödülü adaylarından biri olan (aşağıdaki linki ziyaret edin) ayrı görüşteki Hu Jia idi. Bir tercüman yardımı ile gözaltında tutulduğu Pekin’deki evinden internet telefonu ile konuşan Hu Jia oturumda ülkesinde “bir insan hakları felaketi” yaşandığını söyledi. İnsan haklarına karşı savaşmak için bir milyon insana zulmediliyorlar, birçok insan kamplarda veya akıl hastanelerinde alıkonuluyor. Hu şöyle bir “istihza”yı da vurguladı ki, Çin’deki Olimpiyat Oyunları sorumlusunun aynı zamanda Milli Güvenlik Bürosunun da başıdır ve böyle bir kişiyi “oyunların sorumluluğu altındaki mafya”ya benzetti. Batı’nın Çin’de oyunlar düzenlenirse “demokrasiyi ve dışarıya açılımı besleyeceği” umudu ile Çinli yetkililerinin oyunlar düzenlenirse yönetimini haklı gösterme umudu arasında bir anlaşmazlık var. Hu, Avrupa’ya “sağlam bir şekilde durması” ve özellikle Çin’e silah satmaması konusunda ısrar etti.

Hu Jia, yüksek bir ÇKP liderinin Çinli yetkililerine “Tiananmen Meydanını temizlemeye gel” çağrısında bulunduğunun doğru olup olmadığı ve bu olaylar yüzünden ne kadar kişinin hala hapishanelerde veya hastanelerde alıkonulduğunu soran Ana Gomes’e (Avrupa Sosyalist Partisi, Portekiz) cevap veremedi.

IOC bu meseleden kaçmamalı

Eski Olimpiyat eskrim şampiyonu ve şu anda bir AP üyesi olan Pál Schmitt (Avrupa İnsan ve Demokrasi Partisi, Macaristan) Pazartesi günü Uluslararası Olimpiyat Komitesinin (IOC) bir üyesi olarak konuştu. O konuşmasının başında IOC’nun “insan hakları ve politika meseleleri için başa geçemeyeceği” ve “oyunların dışındaki meseleler hakkında Çin’e baskı yapmanın uygun olmadığı” hususunda ısrar etti. IOC’nun fikrinin en iyisi “Çin’e yeni bir kapı açmaya devam etmek” olduğunu belirtti. Bu düşünce Hélène Flautre tarafından kabul edilmedi ve Edward McMillan-Scott (Avrupa İnsanın Partisi ve Avrupa Demokrasi, İngiltere) tarafından açık bir şekilde meydan okundu. Edward McMillan-Scott, “Olimpiyat Sözleşmesinin 1. maddesinde temel ahlak prensiplerinden söz edilmekte, bu yüzden IOC bu meselelere bakmakta bir sorumluluğa kesinlikle sahiptir.” dedi. Dahası, IOC bir defasında ırk ayrımı sebebiyle Güney Afrika’nın oyunlara katılmasını yasakladı, işte bu IOC’nun “politik görevler yapabildiğini” gösterdi. Aslında, Bay McMillan-Scott, Çin’deki duruma göre “IOC’nun politik bir açıklama yapma zamanının geldiğini” iddia etti. Bay Schmitt de bunu kabul etti ve kendisinin IOC yönetim kuruluna bu iddialara daha fazla “kulaklarını kapatmamasını” gerektiğini itiraf edeceğini söyledi.

Phelim Kine (İnsan Hakları Gözetleme Örgütü, Hong Kong) medya özgürlüğü konusuna odaklandı ve 2008 oyunlarını kazanmak için Çinli yetkililerin medyayı serbest bırakabileceğine dair bir söz vermiş olduğuna dikkat çekti. Fakat, “IOC Çin’in sözlerini tutmasını sağlamayı başaramadı” ve İnsan Hakları Gözetim raporlarına “kulak asmamakta” olduğunu belirtti.

Bay McMillan-Scott, şu anda Avustralya’da yaşayan Çinli bir insan hakları savunucusu olan ve Pazartesi günkü oturuma gelemeyen Bay Hong Bing Yuan’ın yerine bir konuşma okudu. Bu konuşmaya göre, “insanlar hala hapsediliyor ve öldürülüyor”, Falun Gong’a karşı yürütülen davranış bir “insan hakları felaketi”dir, “90 milyon insan köle gibi zorla çalıştırıyor” ve bu durum baştan sonra “Olimpiyat niyetine utanç ve rezalet getirecektir”.

“Çin’de insan hakları için çabalama bir maratondur”

Sharon Hom (Çin’deki İnsan Hakları İçin New York Sivil Toplum Örgütü), Çinli yetkililerin “42 kategori de yasakladığı kişiler”den oluşan bir kara listesinin mevcut olduğunu ve bunun “sosyal kontrol ve göz korkutma için korkunç bir alet” olduğunu açıkladı. Bu konu “IOC’yu ilgilendirmelidir” dedi. Sharon aynı zamanda, Çin hükümeti “dünyaya açık bir imaj gösterirken yurtiçini kontrol etmede sıkıntıyla karşılaşmaktadır” dedi ve AB’ne Çin ile yaptığı ikili toplantılar sırasında Çin’e baskı yapmaya devam etmesini istedi. “İnsan hakları için çabalama bir maratondur”, fakat eğer başarılırsa “Çin ve dünya için iyi” olacağını belirtti.

En son konuşmacı Vincent Metten (Tibet için Uluslararası Kampanya) yaptığı konuşmada Budizm’in men edilmesini, “nüfus sayımı ve toplumsal istatistiksel bilgilere göre sömürge kurmayı”, bölgenin çevresel şartlarının ve Tibetlilerin sosyal ve ekonomik şartlarının kötüleştirilmesini vurguladı.

26/11/2007

İnsan Hakları Altkurulu
Başkan: Hélène Flautre (Yeşiller Partisi/Avrupa Finans Birliği, Fransa)

http://www.europarl.europa.eu/news/expert/infopress_page/015-13596-330-11-48-902-20071126IPR13587-26-11-2007-2007-false/default_en.htm