Bir başkası için en iyisini gerçekten istediğimde, başarılı bir şekilde bencilliğe olan takıntımı aşarak, kendimi Fa’nın içinde hissettim. Sadece o zaman Shifu’nun bize bahsettiği “uçsuz bucaksız tolerans” ilkesinin derin anlamını anlayabilme yeteneğine sahip oldum.
Bir başkası için gerçekten en iyisini istediğimde, sadece o anki duygularımı, son derece muhteşem, fevkalade, gerilimsiz ve huzurlu durumumla açıklayabilirim. O durumda kendimi gerçekten özgür ve hafiflemiş hissediyorum. O anda, geçmişte bencilliğe karşı olan inatçı takıntım doğrultusunda yaptığım her şey bana gülünç geliyor. Geçmişteki vazgeçemediğim bencilliklerimi düşündüğümde, gülmemek elimde değil.
Bir başkası için gerçekten en iyisini istediğimde, kendimi insan boyutundan ayırarak serbest bırakmış oluyorum. Fiziksel bedenim hala insanların âleminde bulunmasına rağmen, zihnim tüm kısıtlamalardan, insani düşünce ve konseptlerden özgür kalıyor. O anda, kendi gerçek benliğime döndüğümü ve evrenin ana doğası olan sınırsız, uçsuz bucaksız şefkatle dolu evrenin ilkelerinde çözüldüğümü hissediyorum. Bu durumdayken, Fa’ya çalıştığımda, doğru düşünceler yolladığımda, işkence gerçeğini açıkladığımda ve canlı varlıklara kurtuluş umudu sunduğumda, insani düşüncelerde inat ettiğim ve bu üç şeyi yapmakta kendimi zorladığım eski zamanlara göre sonuçlar tamamıyla farklı oluyor.
Böyle saf bir durumdayken, Fa ile ilgili belirsiz şüphelerim kalmıyordu. Her bir hücremin Fa’nın içinde eridiğini hissediyordum. Fa’nın derin saklı olan anlamları zihnime ve kalbimin içine işliyor ve Dafa’nın içerdiği tüm derin ve görkemli anlamlarına gerçekten aydınlandığımı hissediyordum.
Sadece başkası için gerçekten en iyisini istediğimde, gerçekten Shifu’nun sözlerini takip ettim ve “uçsuz bucaksız tolerans” ilkesini anladım. Böyle bir durum içindeyken, tüm anlaşmazlıkların, bağışlama ve merhamet tarafından yok edildiğini hissettim. Sadece o zaman Eski güçler tarafından yaratılmış olan aldatmaları yarıp geçebildim. Artık onlardan korkmuyordum. Artık onlar tarafından üretilmiş hiçbir düşünceye sahip değildim. Korku gibi düşük seviyeli insani düşünceleri artık hatırlamıyordum. O anda bana temas eden, çok kirli, aptal ve dejenere olmuş maddelere göre, kendimi çok saf, kutsal ve mükemmel hissediyordum. Benim düşüncelerime uygun değillerdi.
Eski güçler uygulamamızda gelişme sağlamamızı hiçbir şeyle durduramayacaklar. Eski güçler, xiulian uygulamasında ilerlememizi engellemek için hiçbir şekilde durdurmayacak. Kendilerinin ayarlamaları ile düzenledikleri sınırlar içinde bizi süründürmeye çalışmaktadırlar. Bizim saf doğamızdan korkuyorlar ve ihtişamımıza gıpta ediyorlar. Onların sözüm ona yardımları “uygulamamızda daha yüksek seviyelere ilerlememiz için bizi zorlamaları” diye bir şey yoktur, fakat kendisinde aslında olmayan bu şeyin var olduğunu iddia etmek için yapılan bu hareket onların kıskançlıkları tarafından yürütülmektedir. Gerçekte, onların gizli tuttukları sözüm ona yardımları sadece kendi yaşamları hariç tüm canlıların yaşamların pahasına olan karanlık amaçlarına ulaşmak için bir bahanedir.
Eski güçlerin tüm günahları ile dolu olan doğalarını gördüğümde, onların ayarlamalarını tamamen yok etmek için tereddüt etmemeliyim. Düşüncelerimi saflaştırmak için ve Fa’ya aydınlanmak için devam etmeliyim. Eski güçlerin ayarlamalarını yarıp geçmeliyim, tamamıyla en kudretli gücümü kullanmalıyım ve saf olan parçalarımın gücünü, orijinal doğamı kullanmalıyım. Herkese ve her şeye içtenlikle tolerans göstermeliyim ve her şeye “Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü” ile davranmalıyım.
Bir başkası için gerçekten en iyisini istediğimde, gerçekten mutlu oluyorum ve Buda Fa’nın sınırsızlığı içine dağılıyorum.
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/pi/index.php?news=1439
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.