Siz uygulayıcı arkadaşlarımla yılbaşı günü yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum.
Yılbaşını kutladıktan sonra sabah saat 4’te şehir merkezinden eve dönerken arkadaşım taksiciyle ev adresimi söylemeden az bir para karşılığı beni evime götürmesi için anlaştı, (evim merkezden çok uzak değil) kestirme yolu da ona anlattı. Taksicide tam olarak adresi bilmediği için benim yönlendirmemi beklediğinden evimin bulunduğu sokağa dönüş sapağını kaçırdı ve düz olarak ilerlemeye devam etti. Herhangi bir şey göremediğim için taksiyi durdurdum ve kalan yolu yaya olarak tenha bir sokaktan yürüyerek devam ettim.
Hemen arkamda bir adamın beni takip ettiğini fark ettim. Çok karanlıktı. Şöyle düşündüm: “Hiçbir şeyden korkmamalıyım, ben Falun Dafa uygulayıcısıyım, Shifu her zaman yanımda. Öldüremez ve taciz edemezler. Kalanına da bağlı değilim.”
Sonra yine, eğer bir şey çalmak isterlerse, belki de bir şeylere bağlıyım. Şimdide kendime bakmam için fırsat verdiler. Yanımda kaybetmek istemediğim ne var? Benim için ne önemli? –Fa, Falun Dafa ile ilgili her şey, kalanını alabilirler! Sonra: bu düşüncelerim doğru mu? Bu durumda bir Dafa uygulayıcısı gibi ne yapmalıyım? (“Kıskançlık hissi bölümü”) Zhuan Falun’da şöyle yazıyor:
“…biz uygulayıcılar her şeyin doğal olması gerektiğini biliyoruz, sana ait bir şey hiçbir zaman kaybolmaz, ait olmayanı kazanamazsın. Tabiî ki bu mutlak değil. Mutlak olsa insanın kötülük yapma sorunu olmazdı, bu dengesiz vakalar olabilir. Ama biz uygulayıcılar, kurallara göre, Shifu’nun koruması altındayız. Başkaları sana ait olanları senden alamaz. Onun için biz her şeyin doğal olması gerektiğini biliyoruz. Bazen sen herhangi bir şeyin sana ait olduğunu düşünüyorsun, bazıları da destek veriyor gerçekten sana ait olduğunu söylüyor ama gerçeği sana ait değilmiş. Belki de onun senin olduğunu kabul ediyorsun ama sonunda senin olmadığı ortaya çıkıyor, o zaman bakıyorlar o şeylerden gerçekten ayrılabilecek misin? Ayrılamazsan demek ki onlara düşkünsün. O zaman o şekilde senin çıkar düşkünlüğünü çıkartman gerekiyor. Normal insanlar bu gerçeğin farkına varmadıkları için başkalarıyla çıkar tartışmalarında.”
Oldukça sakinleştim, kendi durumum doğru ve iyiydi. Bunun karmamı azaltmam ve xingxing’imi yükseltmem için bir fırsat olduğunu düşündüm.
Az sonra hırsız adımlarını hızlandırdı, sonra koştu ve bana yetişti. O hızla çantamı çekti ve bağırdı: “ver, vermezsen seni vuracağım!”
Fa aklımda olduğu için şöyle dedim: “Alabilirsiniz…” Benim bu tepkimi görünce, o hemen kaçmadı sakin bir şekilde çantamı aldı ve yolun öbür tarafına uzaklaştı.
Düşündüm: “O daha gitmeden çantamda önemli bir şey var mı? -Var! Çantamda pasaportum var, 2 gün sonra St. Petersburg’a Fa Konferansına gitmeliyim!”
Hırsıza seslendim: “Her şeyi alabilirsiniz, lütfen sadece pasaportumu verir misiniz?”
Sonradan çantamda başka evraklarımın da olduğunu hatırladım. Ona gerek olmayan her şeyi vermesini rica ettim. O da kabul etti, yanıma geldi ve çantamdan her şeyi bölmeye başladı. Evrakları bana verdi ve paraları kendi cebine koydu.
Dafa’da, önemli olanın “doğru düşünmemiz” olduğunu anladım. Ben hırsızla, iyilik göstererek konuştum ve o benim tepkime çok şaşırdı.
Benim düşüncelerim zaman geçtikçe daha da doğru olmaya başladı. Yine düşündüm: “O paraları Fa Konferansı için ayırmıştım onun onları almaması gerekiyor. Paraları alırsa konferansa gidemeyeceğim. Konferansa gitmeliyim!”
Hırsız “eşyaları bölmeye” devam ediyordu, bende bu olayı kafamdan geçiriyordum…
“Bu hırsızla karşılaşmam –belirlenmiş karşılaşmadır, boş bir tesadüf değildir, bu şekilde olması önemli değil. Onu kurtarmam için çok güzel bir fırsat değil mi? St. Petersburg’a ne için gidiyorum? Oraya gitmemin amacı –uygulayıcılarla beraber xinxing’imizi yükseltmek ve insanları kurtarmak değil mi? O zaman bu adama da gerçeği anlatmalıyım” dedim. Ama bu düşüncelerime karşı düşünceler geliyordu “belki de anlamaz, ya olmazsa?” gibi, sonra kendime güvenmeliyim bir başka uygulayıcı da bunu yapardı ve bir Dafa uygulayıcısı bunu yapmalı dedim.
Ve konuşmaya başladım: “Ben sana önemli bir şey anlatmak istiyorum… Çin’de 1999 yılından beri ÇKP, Falun Dafa qigong uygulayıcılarını takip ediyor…” O benim konuşmamı kesti, kendi kendine bir şeyler konuşmaya başladı ama çevremizin olumlu enerjiyle dolu olduğunu hissettim. O her saniye değişmeye başladı, benim iyiliğime ve tepkime şaşırıyordu. Onunda iyiliği artmaya ve gülmeye başladı, şapkasını çıkarttı ve şöyle dedi: “Karakolda benim robot resmimi de çıkartabilirsiniz” ismini de söyledi Nikita. Bana bu hiçte lazım değil dedim.
O, “Neden taksici sizi gideceğiniz yere kadar götürmedi, size saldırdığım için çok pişmanım bayan sizin paralarınızı geri vereyim” dedi. Cebinden paralarımı çıkardı ve onları bana geri verdi. Bunu çok doğal ve isteyerek yaptı.
Onun cebinde benim MP–3 çalarım kaldı ve orada Shifu’nun konuşmaları, hareket müziği, uygulayıcıların müzikleri ve Çince derslerim vardı. O onu sanki cebinde fark etmemiş gibi davrandı. O zaman ben: “Benim için önemli olan o küçük MP–3 cihazdır, onun içinde bütün Falun Dafa ile ilgili müziklerim ve Shifu’nun konuşmaları var” dedim. Ve ona Falun Dafa hakkında anlatmaya başladım. Falun Dafa nedir? Onun prensiplerini… O biraz Falun Dafa müziğini dinlemek istediğini söyledi, dinledi ve çok hoşuna gittiğini ve müziğin onu sakinleştirdiğini söyledi.
Sonra ona aç mısın, bir şeyler yemek ister misin diye sordum. O da hayır dedi. Ben o zaman yemek için biraz para vereyim en azından iki günlük yemeğine yeter dedim. Biz onunla bayağı uzun bir zaman konuştuk ve konuşmaya devam etmek için oturduğum apartmana girdik, çünkü dışarısı inanılmaz soğuktu. Az sonra komşum çıktı ve evde uyuyan çocuğuyla biraz oturmamı istedi, kocasıyla ilgili bir problem olduğunu ve ona yardım etmek için gitmek zorunda olduğunu söyledi. Ben de kabul ettim ve Nikitayı’da davet ettim. Her şeyi Shifu’nun ayarladığını ve bu adamın Dafa ile büyük bir bağlantısı olduğunu düşündüm.
Mutfakta otururken ona Dafa’yı daha da derin bir şekilde anlattım. O da işkencelerle ilgili düşüncelerini söyledi. Kendi zor hayatını ve neden hırsızlığa başladığını anlattı. Boşuna uzun zamandır MP3 çalarımı fark etmediğini düşündüm ve onun Dafa müziklerini dinlemesi için, hareketleri öğrenip onları müziğiyle yapması için ona hediye ettim.
Telefon numaralarımıza da birbirimize verdik. O zamana kadar komşu da geldi.
Bu olay sayesinde Dafa’nın ne kadar büyük olduğunu ve Shifu’nun her zaman yanımızda olduğunu anladım. Uygulayıcılar –yüksek seviyeden insanlar ve yüksek prensiplerle yaşıyorlar. Ve gerçeği her yerde, her durumda anlatmamızın önemli olduğunu anladım. Ve St. Petersburg’daki konferansın küçük olmasına rağmen önemli bir faaliyet olduğunu anladım. Ve bir kere daha oraya mutlaka gitmem gerektiğini fark ettim.
Shifu’nun “Enerji çevresinden” sözleri benim bu durumumda gerçekleşti: “Buda’nın etkisiyle, örf ve adalet bir arada birleştiriliyor.”
Eğer o anda sıradan bir insan gibi düşünseydim sonucun nasıl olacağını bilemiyorum. Kötü bir durumda kaldığımda her şeyden önce Dafa’yı düşündüm ve düşüncem doğru yolu seçti, bende Dafa’ya uyum sağladım. Ve her şey yolunda gitti. Kötülük yok oldu, hırsız da iyi tarafı seçti ve suç işlemedi ve işkenceye karşı konuştu, o konuştuğuyla belki kendine iyi bir gelecek seçti ve kurtarıldı. Shifu’ya çok teşekkürler, bana destek olduğu, doğru düşüncelerime destek olduğu, Dafa’nın büyüklüğüne ve iyiliğine tanık olmam için fırsat verdiği için.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.