Merhabalar, ben yeni bir Falun Dafa uygulayıcısıyım. Adım Aziz İzci ve Falun Dafa uygulayıcısı olduğum için gurur duyuyorum. Benim Falun Dafa uygulayıcısı olmam, hayatımda başıma gelen en güzel ve en onur verici şey. Falun Dafa uygulamaya başlamadan önce çok düzensiz bir hayatım vardı alkol ve sigara kullanıyordum. İnsanların ahlarını alarak ve yalan söyleyerek para kazanıyordum. Çok kötü ve bozuk bir düşünce yapım vardı, sadece kendini düşünen bencil ve kıskanç biriydim. Başkalarının edinimlerini kıskanan bir yapım vardı ve başkalarının iyi yaptığı şeyler beni mutlu edeceğine mutsuz ediyordu. Genelde kötü ve olumsuz düşünüyordum ve dolayısıyla olumsuz ve kötü şeyler yapıyordum. Beynimde sürekli dönen bir plak vardı ne düzgün uyku uyuyabiliyordum ne yediğim yemekten ne içtiğim sudan ve ne de yaşamaktan tat alabiliyordum. Çocukluk günlerimi özlüyordum ve o günlere geri dönmek istiyordum. Çünkü o zamanlar saf ve daha temizdim şimdi ise ne yaparsam yapayım kendimi çok kirli hissediyordum. Çünkü düşüncelerim kirlenmişti. Sadece çıkar ve menfaatleri haricinde bir şeye önem vermeyen, kendimi başkalarına ispatlamaya çalışan ve bunu yapmanın tek yolunun para kazanmak olduğunu düşünen biriydim. Gözüm o kadar çok böyle şeylere dönmüştü ki, para için başkalarına zarar verebilir, edinimlerini elde edebilirdim. Birçok yere borç yaptığımı biliyordum. Ayrıca bilinçsizce kullandığım ve üzerine alkol aldığım zayıflama ilacı yüzünden ciddi bir tansiyon problemi yaşadım için sağlığım çok kötü olmuştu.
Susam pastanesinden poğaça çaldığımı hatırlıyorum, insanları sadece araç olarak gören basit ve kötü düşüncelere sahip biriydim, genç yaşıma rağmen düzensiz hayatıma devam ediyordum. Yaptığım yanlışların farkında değildim ve başıma gelenlerden de bir ders almamıştım. Hatta bunlar yüzünden daha hırçın ve daha agresif olmuştum, sanki bir şeylerden intikam almanın peşinde dolanıyordum. Bu arada ayrıldığım bir kız arkadaşım vardı onu saplantı ve büyük bir takıntı haline getirmiştim ve giderek her konuda çok takıntılı biri oluyordum. Bu yüzden hayatıma giren diğer kızlardan onun intikamını alıyordum. Sevgi ve mutluluğun ne olduğunu unutmuştum. Bunları istesem de yaşayamıyordum ve başka şeylerde arasam da bir işe yaramıyordu, bu beni daha da kötü yapıyordu. Ayrıldığım kız arkadaşım dâhil herkese yüksekten bakıyordum kendi acizliğimi biliyordum ve bunu insanları aşağılayarak ve kullanarak gizlemeye çalışıyordum. Kendi hatam yüzünden, ailemi suçluyordum. İmkânım olduğu halde ne okulda nede herhangi bir işte başarılı olabildim. Bunun içinde başkalarını suçluyordum, gerçeklerle yüzleşmekten korkuyordum. Gurur sandığım şey, Tarkan’ın şarkısında olduğu gibi kendi acizliğim ve ümitsizliğimdi. Doktora gittim ve doktor bana; bir daha alkol ve sigara içmemem gerektiğini, beynimdeki sinirlerin ciddi şekilde yıprandığını ve bunun da sağlığıma yansıdığını söyledi ve ilaç verdi. İlaçları bir süre kullandım ama değişen bir şey yoktu sadece beni biraz sakinleştiriyordu. Bunlara rağmen alkol almaya devam ettim. Yalnız kalmaktan ve gece yalnız uyumaktan korkuyordum. En ufak bir şeyde inanılmaz şekilde daralıyordum ve yine de hiçbir ders almamıştım. Bulamayacağımı bile bile mutluluğu çok uç noktalarda arıyordum. Bu beni daha da kötü ediyordu.
Bir gün bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım bir zihin ve beden gelişim yöntemi olan Falun Dafa aklıma geldi. O arkadaşımı gördüğümde imreniyordum, rahat, huzurlu ve çok sağlıklı görünüyordu. Sigarayı bırakmıştı ve Falun Dafa’ya başlamadan önceki haline göre çok daha iyiydi. Sonra bir akşam internetten http://www.falundafatr.org olan, Falun Dafa Türkiye’nin sayfasını buldum. Google’dan araştırdım ve http://www.tr.clearharmony.net’teki uygulayıcı yazılarını okudum. Arkadaşımın yazısı beni çok etkiledi. Hemen Mersin’deki gönüllü öğretici arkadaşımın telefonunu aldım. Benimle içtenlikle ilgilendi, içim kıpır kıpır oldu. Çok geçmeden sahildeki barış meydanında yağmur yağıyor olmasına rağmen oraya gittim. Gönüllü öğretici arkadaşımdan, yağmurlu günlerde ilerdeki çardağın altında yapıldığını daha sonra öğrendim. Pes etmedim ve tekrar gittim oradaki Falun Dafa uygulayıcısı olan arkadaşlarımın içtenliği beni çok etkiledi ve beni hemen aralarına kabul ettiler. Kendimi çok rahat hissettim. Egzersizleri yaptım ve o günüm muhteşem geçti. Her gün egzersiz alanına gitmeye devam ettim ve egzersiz alanına giderken içim kıpır kıpır oluyordu.
Bebekler gibi uyuyordum ve internetten Falun Dafa’nın sitesine göz attım ve okuma alışkanlığım olmadığı halde su gibi Zhuan Falun kitabını okudum. Zhuan Falun kitabını internetten okurken, param bittiği için yaklaşık bir saat okuyabilmiştim. Evrenin karakteristik özellikleri olan Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’nün bir insanın sahip olabileceği en büyük güçtü. Onun en güzel, en eşsiz, en konforlu, en mükemmel şey olduğunu kendi seviyemde anladım. Artık babama işlerinde yardım ediyordum, aileme zaman ayırıyordum ve hayatım düzene girdi. Her şey cıvıl cıvıl ve çok parlaktı. Hayat artık ışıl ışıl akan temiz ve saf bir ırmak gibiydi, borçlarımı ödedim. Alkole ve sigaraya elveda dedim ve önceden yaptığım kötü şeyleri bıraktım, çünkü ben Falun Dafa öğrencisiydim. Hayatım da bundan daha gurur verici bir şey ve bu kadar güzel bir şey olamazdı. Susam pastanesinden çaldığım poğaçaların parasını ödedim. Daha önceki agresif, sinirli, her şeyde kavga eden, kompleksli, kalbi kırık güçsüz çocuktan artık eser yoktu. Zihnim ve bedenim çok temiz ve sağlıklıydı. Hayatımın en güzel, en eşsiz günlerini Falun Dafa uygulayıcısı olduktan sonra yaşamaya başladım. Kuzenlerim daha önce bilmediklerinden dolayı ön yargılı oldukları Falun Dafa’nın iyi olduğunu, benim zihin ve beden sağlığımdaki olumlu değişiklikleri gördükten sonra anladılar. Hepsi Falun dafa’yı çok sevdiler. Halalarım ve kuzenlerim evde egzersizleri öğrenmek istediklerini söylediler. Eniştem egzersiz alanına gitmek istediğini söyledi. Annemle egzersiz alanına gittik. Kuzenim Shifu’nun şiirini arkadaşlarıma vermem için yazdı ve dosya haline getirdi. Herkesin ağzında Falun Dafa, Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü’nün iyi olduğunun sözleri vardı. Şuan aileme, akrabalarıma ve insanlara karşılıksız yardım eden biriyim. Hayatımdaki her şey düzene girdi. Hayata Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü ile bakmayı öğrendim. Falun Dafa sayesinde her şey ışıl ışıl ve rengârenkti. Siyah beyaz hayatım bembeyaz saf ve temiz bir hale geldi. Sevecen ve hayata gülen gözlerle bakan pozitif biri oldum. Falun Dafa bana ve etrafımdaki herkese mutluluk huzur verdi.
Ben hayattaki en büyük konforu Falun Dafa sayesinde yaşıyorum, yarım bıraktığım okuluma açık öğretimden devam ediyorum. Bir yandan işlerimle ilgilenirken, diğer yandan aileme, kız arkadaşıma, kendime ve Falun Dafa’ya zaman ayırıyorum. Ben şimdi yarım yaşındayım diyorum çünkü Falun Dafa’ya başlayalı altı ay oldu. Tekrar tekrar söylüyorum, Falun Dafa uygulayıcısı olduğum için onur ve gurur duyuyorum. Benim için bu hayatımdaki en onur verici şey. Üstada bizlere bu fırsatı verdiği için sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Üstadın söylediği şeylerin dışına çıkmayarak bunları göstermeye çalışıyorum. Şimdi Doğru, Merhametli ve Hoşgörülü biri olmaya çalışıyorum. Masum Falun Dafa uygulayıcılarına Çin’de yapılan haksız zulmü, işkenceyi, soykırımı şiddetle kınıyorum. Hayatında daha iyi birer insan olmayı istemekten başka hiçbir şey yapmayan insanlara yapılan acımasız işkencenin ve insan hakları ihlalinin, Pekin olimpiyatlarından önce durdurulmasını vicdanlı bir insan olarak en içten şekilde temenni ediyorum.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.