Düşünüyorum da, bir zamanlar bizim insan takıntılarımız yüzünden başkalarının konuşmalarının ya da yaptığı hareketlerin bize dokunduğunu hissediyorduk. Bizim insan takıntılarımız öne çıktığı zaman, onları gidermeye çalıştığımızda bunu yapmak çok zor gibi geliyor. Ama onlardan kurtulmak çoğunlukla zor değil.
Bir uygulayıcıyı tanıyorum, ismi Emi. Biz zamanlar Falun Gong hakkında gerçeği açıklayan materyalleri hazırlama işinin başındaydı ama sonradan hepsini bıraktı. O sadece hayatın “akıntısına” kapılıp gitti. Bir kadın uygulayıcı benden yardım istemek için bana geldi. O bana şunları söyledi: “Emi artık bu işi yapmamaya karar verdi. Biz Emi’deki bilgisayarı başka bir uygulayıcıya verebilmemiz için, ondan o bilgisayarı geri istemeliyiz. Çünkü bilgisayar parasını uygulayıcılar kendi aralarında toplamışlardı ve o Emi’ye ait değil.”
Bu durum benim için problem oldu. İnsanların bana karşı iyi davranmalarına takıntım vardı ve başkasını zor duruma sokmak benim için zordu. Emi’ye artık materyal hazırlama işini yapmak istemiyorsa, bilgisayarı geri vermesini söyleyemiyordum. Ona böyle bir şeyi söylemeyi düşünemiyordum bile. Uygulayıcılar beni birkaç defa ona söylemem için uyardılar ama onu yapmak için kendimi zorlayamadım bile. Bir süre sonra Emi’nin durumu daha da kötüleşti ve ben bunları düşündüm: “Ben Emi’nin bu şekilde devam etmesine izin vermemeliyim. Ben Fa’nın, uygulayıcıların ve yaşamların önünde sorumlu olmalıyım!” Bunları anladıktan sonra, bütün hislerimi ve takıntılarımı bıraktım ve Emi’ye bilgisayarı almak için gittim.
Gerçeği anlatan materyal üzerindeki iş çevresiyle bağlı problemlerden, ağır bir ders aldım. İki sene önce, polislerin iki uygulayıcının bilgilerini bildiklerini öğrendim. O iki uygulayıcı gerçeği anlatan materyaller basma üzerinde çalışıyorlardı ama onların o yerden taşınmalarını söylemeye cesaret edememiştim. Sonra polisler evlerine baskın yaptı ve onları tutukladılar. Birisine 5 sene hüküm cezası verdiler. Diğeri ise, tutuklu kaldığı süre içerisinde işkenceleri çekemeyip Falun Gong uygulamasından vazgeçti. Bu uygulamamdaki en yaralı dönemdi. Kendimden nefret ediyor ve suçluyordum; gözyaşlarım bitene kadar ağlamıştım. Kendime soruyordum: “Neden onlara taşınmalarını söylemedim? Eğer söyleseydim, onları tutuklamazlardı.” Onların taşınmaları gerektiğini söylemem için beni ne durdurdu, bu nedenin köküne kadar varacağıma dair kendime söz verdim. O zamanlar onun nedenini anlayamamıştım, çünkü uygulama seviyesinde yükselmemiştim, ona rağmen nedenini öğrenme konusunda kararlıydım. Daha bir sene geçmeden, bunun genel nedeninin bende sorumluluk hissinin olmadığını anladım. Benim uygulayıcılar için sorumluluk hissim azdı.
Bu kadar çok olaydan ve bu ağır tecrübeden sonra, uygulayıcılar acı çektikten ve işkence yüzünden hayatlarını kaybettikten sonra, sonunda bizde sürekli olarak Fa’nın önünde, uygulayıcılar ve yaşamların önünde sorumluluk hissimizin olması gerektiğini anladım. Onunla uygulama yolumuzda üç işimizi iyi yapıp ve yaşamları kurtararak sallanmadan gidebiliriz.
Bu konuda kendim hakkımda çok şey öğrendim. Belki de benim gibi takıntılarını anlatan uygulayıcılar çok fazla. Bazen ben Falun Gong hakkında gerçeği kabul etmeyen bir insanı “boş verip” gidebilirim ama sonradan bunu düşünüyorum: “Ben seni kurtarmalıyım, olmazsa sen yok edileceksin” –insan beklemeden gerçeği kabul ediyor ve kurtarılıyor. İnsanlar bazen benim hislerime dokundukları zaman, ben hemen Fa’ya bir zarar getirmemeliyim diye düşünüyorum, beklemediğim bir anda bütün sorunlar iyi bir şekilde çözülüyor. Bazen zihnimden bir uygulayıcıyı telefondan arayıp koordinasyon yapma düşüncesi geçiyor ama bu düşünceden vazgeçiyorum. Benim yüzümden, onun için sorunlar çıkmasının nedeni olmamam gerektiğini ve uygulayıcıların önünde daha da sorumlu olmam gerektiğini hatırlıyorum.
Bu örneklerin hepsi ne kadar zor görünse bile, insan takıntılarından kurtulmak ne kadar zor görünse bile biz Fa’nın önünde, uygulayıcıların ve yaşamların önünde sorumluluk taşıdığımızı unutmamalıyız, bunları görmeniz için yazdım. Ve insan takıntıları bir anda kaybolduğunda her şeyin daha da basit olduğunu fark edeceğiz.
Shifu bunları söylemişti: “Aynı zamanda sigara içmek çok güçlü bir arzudur. Bazı insanlar zararlı olduğunu bildiği halde onu terk edemez. Aslında sizlere söyleyeyim ki, doğru bir düşüncenin rehberliği olmadan kişi için onu terk etmesi kolay değildir.” (Zhuan Falun 7. Konuşma “Et Yeme Konusu”)
Benim için insan takıntılarından kurtulmak çok zor görünüyordu, çünkü beni yanlış düşünceler yönetiyordu. Açıkçası, uygulamamdaki O seviyede takılmıştım. Tabi ki, insan takıntılarımı yok etmem zor olunca, o yansıdı.
İnsan takıntıları çok düşük seviyelerde yönetebilir. Fa’nın önünde sorumluluğumuzun doğru düşünceleriyle doluysak, uygulayıcıların ve yaşamların önünde de, biz kendimizi daha da yüksek seviyeye yerleştirmiş oluyoruz ve düşük seviyedeki insan takıntıları doğal bir şekilde kayboluyor. Gerçeklik - Merhamet – Hoşgörü insan takıntılarının yerini alacak.
Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2008/6/10/180019.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2008/6/18/98247.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.