Yoksul bir dilenci bir akşam yol kaybetmiş ve nereye gideceğini tam olarak bilememiş. En sonunda bir ağacın altında oturarak sabaha kadar beklemeye karar vermiş. Tam o sırada, ormandan aniden uzun boylu peşinde üç-dört tane maiyeti olan bir kişi çıka gelmiş. Dilenci çok korkmuş ve hemen önünde diz çökmüş. Gelen kişi sempatik bir şekilde dilenciye, “Korkma, sana zarar vermem. Ben kaplanları yöneten Kaplan Tanrısıyım ve şimdi buradaki kaplanların yemeğini ayarlamak için geldim. Birazdan kaplan bir kişiyi yiyecek sonra sizde ölen kişinin parasını alın ve o para ile belli bir dönem yaşayabilirsin.” demiş.
Kaplan Tanrısının söylerini tamamladıktan sonra, yüksek sesle kükremiş ve ormandaki birçok kaplan koşarak emir almak üzere yanına gelmiş. Dilenci, Kaplan Tanrısının kaplanlara ne söylediğini anlamamış. Ardından bütün kaplanlar tekrar ormana dönmüşler, sadece bir tanesi gitmemiş ve otların arasına saklanmış.
Kısa bir süre sonra, omzunda bir şeyler taşıyan bir adam gelmiş. Kaplan birden dışarı fırlamış, fakat tam o adamın yanına yaklaştığında, aniden durmuş ve hemen adamdan uzaklaşmış. Adam çok korkmuş ve hızla oradan kaçmış.
Birazdan sonra, bir kadın gelmiş. Kaplan tekrar ortaya çıkmış ve kadını parçalayarak yemiş. Ondan sonra, Kaplan Tanrısı gelip, kadının kalan kıyafetlerinde bulduğu birkaç parayı dilenciye vermiş ve “Kaplanlar insan yemez, sadece hayvanları yer. Onlar sadece insanın bedenine sahip fakat insan doğasına sahip olmayan insanları yiyiyorlar. Eğer bir insanın iyi kalpli vicdanı varsa, onun başında mutlaka bir ışık var. Kaplanlar bu ışığı görünce kesin bir şekilde bu kişiye dokunmaz. Eğer bir kişinin insan doğası tamamen yok olduysa, o zaman bir hayvandan herhangi bir farkı yoktur ve bu durumda kaplanlar onu yiyebilirler. Az önce ilk gelen adam, acımasız ve terbiyesiz olmasına rağmen, onun dul yengesini ve yeğenini ölmekten kurtardı ve kendi karnını bile doyuramaz bir halde hala yengesini ve yeğenini besliyor. Onun sadece bu merhametli zihni yüzünden başında hala ufacık bir ışık var ve kaplan o ışığı gördüğünden dolayı onu yemeye cesaret edemedi. Ondan sonra gelen o kadın, kocasını bıraktı ve kendi kendine başka biriyle evlendi. Evlendikten sonra şimdiki kocasının eski karısından olan çocuğunu sürekli dövüyor. Bununla birlikte, ara sıra şimdiki kocasının parasını çalıp kendi kızına verdi. Yaptıkları bu kötü işler yüzünden başında hiç ışık kalmadı ve kaplan onu yedi. Az evvel onun kıyafetinden bulduğum parayı da şimdiki kocasından çaldı. Kaplanlar bu kadın gibi sadece insanın bedenine sahip fakat insan doğası kalmayan birini görünce, kesinlikle bırakmaz. Sen üvey annene çok iyi davranıyorsun, az miktardaki yemeğini hep ilk olarak üvey annene veriyorsun ve başında çok büyük bir ışık taşıyorsun. İşte bu yüzden sana yardım ettim. Sen bugünden sonra ne yaparsan devamlı olarak iyi kapli ol, gelecekte daha fazla iyi şans seni bekliyor.” Kaplan Tanrısı konuşmasını bitirdikten sonra, dilenciye eve dönüş yolunu tarif etti.
Dilenci bir gün boyunca yürüdü ve en sonunda evine döndü. Karşılaştığı olayı anlattıktan sonra, birçok kişi o günden itibaren iyi kalpli bir insan oldu.
Kimi iyi ya da kimin insan doğasını tamamen kaybettiğini sıradan insan genelde zor ayır eder, fakat diğer boyutlardaki yüce yaşamlar bunu net bir şekilde görüyorlar ve bu yüzden de önceki kişinin başında ışık olduğunu, sonraki kadında olmadığını biliyorlar. Eski zamanlarda birçok insan dürüst, merhametli, kimse ile rekabet etmez, bencilsiz ve bir şey yaparken daima ilk olarak başkalarını düşünürdü. O zamanlar birçok iyi kalpli insan vardı ve birçok kişi anne ve babasına karşı evlatlık vazifelerini yerine getiriyordu. Onlar, yardımsever, arkadaşça, nazik, söz tutan ve cömert ilkelere göre kendi konuşmalarını ve hareketlerini kontrol ediyorlardı. Bunun gibi insanların başındaki ışıklar parlak oluyordu ve Tanrılar bu ışığı görünce bile otomatik olarak saygı duyuyorlardı. Bunun gibi kişiler tabii ki herhangi büyük felaketler ve büyük zorluklar ile karşılaşmaz ve bu “Ahlak ve erdem mevcut olduğunda herhangi bir risk olmayacak” olarak adlandırılırdı.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.