Antik Çin Hikâyeler: Dilencinin Mendili

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Uzun zaman önce bir gün, susamış bir dilenci zengin bir evin kapısına gelmiş. Ev sahibi ona dikkat etmemiş, hatta hizmetçilerinden onu kovmasını bile istemiş.

Bu evde çalışan hizmetçiler içinde çirkin bir kadın varmış. Bu kadın, dilencinin durumunu görünce çok üzülmüş ve gizli bir şekilde ona hem bir bardak su hem de kalan yemeklerden biraz vermiş. Yemeği yedikten sonra, dilenci bu kadına, “Teşekkür ederim. Benim karşılık olarak bu mendilin dışında size verebileceğim hiç bir şeyim yok. Lütfen bunu kabul edin.” demiş.

Ertesi sabah, çirkin kadın önceki gün dilencinin ona verdiği mendil ile yüzü yıkamış ve kahvaltı için servis yapmak üzere yemek salonuna girmiş. Ev sahibi, çirkin kadını gördüğünde o kadar şaşırmış ki dili tutulmuş. Çirkin kadın neler olduğunu bilmeden ev sahibine, “Yüzümde bir şey mi var?” diye sormuş. Bu lafı söylerken o mendil ile bir kere daha yüzünü silmiş. Fakat ev sahibi bu defa daha da şaşırmış ve bağırarak “Ne mendil kullanıyorsun?” diye sormuş. Ev sahibinin bağırmasını duyan, herkes yerinden fırlayarak yemek salonuna girmiş. Herkes şok olmuş. Çirkin kadın başka bir hizmetçinin getirdiği bir aynada baktığında, kendisi de gördüklerine şaşırmış. O artık güzel bir bayan olmuş.

Ev sahibi, o mendil ile birinin yüzünü silerse kişinin hemen güzel olacağının farkında varmış. O, hizmetçinin elinden mendili çabucak ve zorla alıp kendi yüzünü silmeye başlamış. Fakat ne kadar silerse silsin onun yüzünde herhangi bir değişiklik olmamış. O, hizmetçiye, “Bu mendili nereden buldun?” diye sormuş. Hizmetçi “Dün su isteyen o dilenci bana verdi.” diye cevaplamış. Ev sahibi dünkü davranışları için çok pişman olmuş ve demiş ki, “Keşki ona su verseydim.” Ondan sonra tüm hizmetçilerine o şehirdeki bütün dilencileri bulup getirmeleri için emir vermiş.

O, şehirdeki bütün dilencileri davet etmiş ve onlara birçok yemek ve içecek vermiş. Dilenciler, karınları doyduktan sonra memnuniyetle kalkıp ayrılmak istediklerinde, ev sahibi bağırarak onlara kimin bir mendile sahip olduğunu sormuş. Dilencilerden hiç cevap çıkmamış. Ev sahibi çok kızmış ve dışarı kaçan en son dilenciyi yakalamış ve “Bana mendilini ver.” diye istemiş. Başka seçeneği olmadığından, o dilenci kirli bir mendil çıkarıp ev sahibine vermiş. Ev sahibi, bu mendili alır almaz hemen kendi yüzünü silmeye başlamış. Fakat o, yüzünü ne kadar silerse silsin o kadar siyah olmuş.

Bu hikâye önemli bir gerçeği anlatmaktadır. Biri kendi bencilliğinden iyi bir eylemi zorla elde edemez, tam tersine, gerçek faziletli bir eylem sadece birinin bencilsizliği ve temiz kalbinden gelebilir. Sadece birinin bencil olmayan düşünceleri ve hareketleri cennetleri sallayabilir ve bu kişinin yaşamına inanılmaz faydalar getirebilir.

* * *

Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a41559-article.html

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.