Ciddi Kalp Hastalığı Olan Bir Hastanın Hikâyesi

Ben çok ciddi bir hastalıktan acı çekiyordum, bu yüzden her türlü tedaviyi denemeye mecbur kaldım. Çin tıbbı dâhil, batı tıbbını ve qigong’u bile denedim ama hiçbiri bana yardım etmedi. Sonunda yataktan kalkamıyordum ve hayatım ölümden de beter oldu. Sadece 20 yaşındaydım! İyi ki, 1997 senesinde Falun Dafa ile karşılaştım ve o zamandan beri durumum bayağı düzeldi ve ben normal hayatıma döndüm.

2007 senesinin Ocak ayında hamile olduğumu öğrendim. Ailem benim için çok sevindi ve aynı zamanda endişelendiler. Doktorlar onlara, geçmişte kalp hastası olduğum için bebeğin doğumunu kaldıramayacağımı, çünkü kalbimin bu yükü kaldıramayacağını ve hayatımı tehlikeye atabileceğimi söylemişler.

Hamile olduğumu öğrendiğim ilk başından itibaren inancım sertti: “Ben hiç şüphesiz, bebeği hiçbir engel olmadan doğuracağım.” demiştim. Hamilelik döneminde bütün gücümle üç işi yapmaya çalışıyordum. Her sabah hareketleri saat 3:50’de yapmaya başlıyordum. Ben düzenli bir şekilde bunları ve Fa’yı okumayı aynı eşitlikte yapıyordum ve Fa-Zheng-Nian’i de bebeğimi doğurduğum güne kadar yapıyordum. Ve aynı düzende hamileliğimin sekizinci ayına kadar işe gittim ve işte mümkün olduğunca Falun Gong hakkında gerçeği anlatmak için bütün fırsatları kullandım.

Çalışmayı bir süre için bıraktıktan sonra, uygulayıcılarla beraber tutuklama merkezlerine ve “beyin yıkama” merkezlerinin yakınına Fa-Zheng-Nian yapmak için gidiyordum. Otobüsle oraya gitmek çok uzun zaman alıyordu ama ben oraya gittiğim her seferinde seviniyordum. Hamileyken çok kilo aldım ve benim ağırlığım 85 kiloydu. Başkaları benim yürümemin bile zor olduğunu düşünmüşler ama bedenimin durumu baya iyiydi.

20 Eylül’de gece uyurken kendimi çok sıcak hissettim. O yüzden yüzümü tavandaki vantilatöre doğru çevirdim. Gece yaklaşık saat bir civarında bir şeyin çok hafifçe sağ koluma düştüğünü duydum ve hissettim. Madeni ve kaygan bir şeye benziyordu. O şeyin ne olduğunu görmek için annemin ışığı açmasını istedim. Vantilatörün tamamıyla tavandan düşmüş olduğunu gördük. Annem hemen onu diğer tarafa kaldırdı. Ona baktığımda onun üç pervanesinin, ikisinin ayrılmış ve şeklinin bozulmuş olduğunu gördüm. Ama vantilatör çok sert bir şeye bile dokunmadı ve yere de düşmedi. Vantilatör tam benim kafamın üzerine düşüyormuş ve kafama düşmesine ramak kala bir güç onu bedenimin sağ tarafına itmiş. Bir pervanesi sağ omzuma dokunmuş, kalan ikisi de birçok enteresan güç tarafından bükülmüş.

Biz, annemle gördüğümüzde çok şaşırdık. Eğer Shifu’nun koruması olmasaydı uygulamamda kör olmama rağmen, hamile olduğum için sonu kötü olabilirdi.

Bebeğimi doğuracağım güne yaklaştıkça akrabalarım daha da çok endişeleniyorlardı. Bazıları az riskli olması için sezaryenle doğum yapmamı tavsiye ediyorlardı. Ama bir uygulayıcı olarak normal yolla doğuracağıma ve herhangi bir problem çıkmayacağına inanıyordum.

5 Ekim gecesi (Saat 12.00 gibi) Fa-Zheng-Nian yaptıktan sonra kendimi kötü hissettim ve hastaneye gitmeye karar verdim. Annem ve babamla beraber gittik. Evimizin önünde yolun kenarında duran bir taksi gördüm. Şoför bana gülümsüyordu sanki bizi bilerek bekliyormuş gibi. Genelde bizim oturduğumuz yerde bu saatte taksi bulmak çok zor.

Hastanede hemşire bütün odaların dolu olduğunu söyledi ama benim doğumhanede doğum yapabileceğimi söyledi. Sonra hemşireler beni muayene etmeye başladı. Onlar kötü haberler bildirdiler: “Bebeğin oksijen eksikliği var”, “Kalp atışı normalden farklı”, “Plasenta çok kötü” … Ben hastaneye bebeğin doğması gereken günden 10 gün geç geldim. Bir Falun Gong uygulayıcısı olan annem, bunlara yüz vermememi ve her şeyin iyi olacağına inanmamı sağladı.

Doğumhaneye gittim ve çok kısa bir zamanda çok acı çekmeden bebeğimi doğurdum. Bebeğim siyah saçlı ve 3,5 kilo ağırlığında ve sağlığı da çok iyiydi. Doğumhaneye girdikten sadece 15 dakika sonra doğurdum. Bütün akrabalarım ve arkadaşlarım bunun bir harika olduğunu söylediler.

Shifu her zaman her bir Dafa uygulayıcısını koruyor, bu yüzden benim bebeğimin doğumu çok kolay oldu sanki bir harika gibi.

Şimdi ise uygulayıcı arkadaşlara bunları söylemek istiyorum: “Biz evrenin en şanslı insanlarıyız, çünkü Dafa ile karşılaştık ve Dafa’yı uyguluyoruz. Ben geçmiş 10 sene boyunca çabalı bir şekilde uygulama yapmadım. Defalarca yanlışlıklar yapıyordum. Dafa’ya inanma konusunda da şüphelerim vardı ama merhametli Shifu hiçbir zaman beni bırakmadı. O uygulayıcılarını babasının sanki çocuklarını düşündüğü gibi düşünüyor. Shifu gerçekten çok merhametlidir. O bizden, kendimizi yetkinleştirmemizden ve yaşamları kurtarmamızın dışında, hiçbir şey beklemiyor.

Biz Dafa’ya hiç sarsılmayan inancımızla, uygulamamızı tamamlayarak Shifu ile eve dönmeliyiz.”

Çince metin: http://www.minghui.org/mh/articles/2008/1/13/170184.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2008/2/9/94180.html