56 yaşındayım ve Heilongjiang Eyaletine bağlı Daqing şehrinde yaşıyorum. 4 Şubat 2008 akşam saat 10 civarında, kalkıp tuvalete giderken kalbimi ve midemi rahatsız hissettim ve birdenbire bir miktar kan kustum. Ben koşarak yatak odasına dönmeye çalıştım ve kapıyı açar açmaz yere düşüp bayıldım. Kapıdan çıkan sesle uyanan karım hemen beni kaldırdı ve odaya girer girmez yine bir miktar kan kustum. Karım, üç ile dört kilometre uzakta oturan büyük kızımı ve damadımı çağırdı ve gece yarısı beni Daqing Petrol Genel Hastanesinin Acil bölümüne götürdüler. Doktorlar bana oksijen taktı, kalbimi ve tansiyonumu ölçtü, bana kanamayı durdurmak için iğne yaptılar ve birtakım ilaçları karıştırdıkları serum taktılar. Damarlarım birden bu kadar fazla ilacı kabul edemediğinden, bacağımdaki damarlara da aynı zamanda iğne yapmaya başladılar. Yemek yememe ve bir şey içmeme izin verilmediğinden tamamen ilaçlarla yaşıyordum. O dönemde ara sıra kan kustum.
9 Şubat 2008 sabahı saat üç civarında, hastanedeki leğenin yarısına kadar büyük miktarda kan kustum. Doktorlar, mide kanseri olduğumdan şüphelendi ama midemde hala kan olduğundan teşhis edilemedi.
Akraba ve arkadaşlarımın hepsi haberi duyar duymaz geldiler. Bir Falun Dafa uygulayıcısı olan baldızım sakin bir şekilde bana dedi ki, “Şimdi sadece Dafa seni kurtarabilir” ve benden “Falun Dafa iyidir, Zhen-Shan-Ren iyidir” kelimelerini içimden tekrarlamamı istedi. Senelerdir kötü ÇKP tarafından zehirlediğim için bunu kabul etmedim.
Hastanedeki altıncı günümde, midemdeki kan durdu ve tetkikler yapılabildi. İlk sonuç mide kanseri olabileceğim yönündeydi. Ailem ve akrabalarım doktorlara ameliyat olup olamayacağımız sordular. Doktorlar, bu durumda hiç kimsenin ameliyat yapmaya cesaret edemeyeceğini, çünkü ameliyat sırasında hastanın her an ölebileceği cevabını verdiler. Umudu kalmayan aile üyelerimin hepsi en son tahlil sonucunun kanser olmamasını beklediler.
İki gün sonra, en son tetkik sonuçları çıktı ve akut mide kanseri olduğum kesinleşti. Ameliyat olma rüyam tamamen parçalandı, çünkü teşhis sonucu bana ölüm cezası verilmişti. Hiç umudum kalmadığından, düşüncemi değiştim ve içtenlikle “Falun Dafa iyidir, Zhen-Shan-Ren iyidir” cümlelerini içimden tekrarlamaya başladım. Kızım ve karım da benimle birlikte söylüyorlardı. Bu sözleri tekrarlarken, gerçekten yavaş yavaş rahatlamaya ve kendimi daha güçlü hissetmeye başladım. O gün öğleden sonra hastaneden evime döndüm.
Hastanede kaldığım on gün içinde hiçbir şey yiyemedim ve içemedim. Evime döner dönmez su içebildim. Ben Falun Gong’un derslerini dinlemeye başladım. Bu süre içinde ne iğne oldum ne de ilaç aldım, fakat birkaç gün sonra, yataktan kalkabildim ve yemek de yemeye başladım. Sağlığım her gün daha iyi olmaya başladı. Eskiden romatizmam da vardım, iki elim sürekli olarak şiştiğinden işlerimi yapamıyordum ve o kadar fazla ilaç içmeme rağmen herhangi bir iyileşme olmamıştı. Dafa’nın derslerini dinledikten sonra, hem egzersizleri yapabildim hem de iki kilometre uzak bir mesafe yürüyebildim. Beni ziyarete gelenlerin hepsi Falun Dafa inanılmaz bir mucize olduğunu söylediler.
Ben şu anda çok kararlı bir şekilde Dafa’yı uyguluyorum ve karşılaştığım herkese, “Ben ölümden dönüp tekrar yaşayabiliyorsam nedeni Falun Dafa’nın beni kurtarmasıdır, Falun Dafa bana ikinci hayatımı verdi. Üstelik Dafa’yı öğrenen kişiler nasıl iyi insanlar olacağını biliyorlar. ÇKP’nin yalan propagandasını sakın dinlemeyin. Kesinlikle Falun Dafa’ya inanın.” diye söylüyorum. Şu anda büyük kızım ve kız kardeşim de Zhuan Falun kitabını okuyorlar.
Çince metin: http://www.minghui.ca/mh/articles/2008/4/10/176207.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.