Bir gün annem gece saat 12.00’de Fa-Zheng-Nian yapmam için beni uyandırdı. Zorla başımı kaldırdım oturdum ve sonradan yine dayanamadan yatağa uzandım ve uyudum. Biranda kendimi bir sarayda buldum. Orası çok karanlıktı, korkmaya başladım. Bir anda soğuk bir rüzgâr esti ve kadın görüntüsünde şeytanlar geldi. Onlar bağırıyorlardı ve beni öldüreceklerini söylüyorlardı. Ben alelacele oturdum ve Fa-Zheng-Nian yapmaya başladım. Bunu görünce onlar azgın bir şekilde gülmeye başladı. Sürekli bedenime girip çıkıyorlardı ve bu yüzden canım çok acıyordu. Ben hemen onların belki de güneş ışığından korkabileceklerini ve eğer kapıları ve camları açarsam güneş ışığının onları öldürebileceğini düşündüm. Onlar camları açmak için koştuğuna göre, sanki benim düşüncelerimi okumuşlar gibiydi. Bana bağırıyorlar ve benim cama yaklaşıp dışarısını görmemi istiyorlardı. Orada hiç güneş yoktu, sadece karanlık ve karanlıktaki insanların şekilleri görünüyordu. O zaman bunun benim dünyam olduğunu anladım. Çok gevşek uygulama yaptığım için, güneşin olmadığını ve şeytanların burada rahat bir şekilde kalabildiklerini anladım.
Oradaki şeytanlardan biri bana sordu: “Neden sen gerçeği anlatmıyorsun?” Ben tutuklanmaktan ve hapsedilmekten korktuğumu söyledim. O gülerek: “Neden o zaman diğer Dafa uygulayıcıları korkmuyorlar? Onların dünyaları aydınlıkla dolu, biz biran bile oraya giremiyoruz.” O anda bedenim o yaratıklarla doldu ve konuşamıyordum. Onlar etrafımda zıplıyorlardı ve “Ne, Fa-Zheng-Nian yapamıyor musun, gücün mü yok?” diyorlardı. Ben, artık hiç gücüm yok ve sadece yaşamlarımın bir dünyası olmasını ve onların iyi olmalarını istediğimi söyledim.
Sözlerimi bitirmeden çevredeki karanlık azalmaya başladı, bulunduğum yere bir ışık geldi ve gittikçe büyüyordu. Şeytanlar panik içinde koşmaya başladılar. Işık onlara ulaştığı anda hemen kayboluyorlardı. Sonradan altın renkli ışıltıda tanıdık bir şekil gördüm. Kendimi tutamadım ve çok ağladım. Shifu yine beni kurtardı.
Shifu ile beraber birkaç insan daha vardı ama onlar bu kirli, küflenmiş ve örümcek ağı ile dolu yere girmek istemediler. Shifu’nun yüzü çok üzgün görünüyordu. O etrafa baktı ve sonra bir el hareketi ile bütün kiri ve örümcek ağlarını yok etti. Shifu’ya bakmaya utanıyordum. O anda uyandım ve hemen o alana üçüncü gözümle bakmak için acele ettim. Ben sadece kirleri temizleyen büyük bir kol gördüm. Gözlerim yine yaşlarla doldu.
Çince Metin: http://minghui.ca/mh/articles/2008/3/9/173669.html
İngilizce Metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2008/4/2/96009.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.