On yılın üzerinde bir zaman geçmesine rağmen, Shifu’ya olan minnettarlığımı ifade ettiğim ve Dafa’nın muhteşemliğini insanların öğrenmesine neden olacak olan deneyimimi sizinle paylaşmak istiyorum.
30 yaşlarındayken kötü sağlığımdan dolayı emekli olmak zorunda kaldım. Hiçbir gelirim olmadan tüm ülkede medikal tedavi yöntemi aradım, ailem için maddi zorluklara neden oldum. Sanki kötü şansa sahip gibiydim. İnsanlar her seferinde beni anlamıyor ve benim suçum olmadığı halde her şey için beni suçluyorlardı. Diyorlardı ki, “Bu kesin senden kaynaklanıyor, başka kimin suçu olabilir ki?” kendimi aşırı derecede acınacak ve çaresiz hissederken, kocamın bir başkasıyla ilişkisi olduğunu öğrendim. Hayatımın sonuna geldiğimi hissettim ve neden kaderimde bu kadar çok ıstırap olduğunu anlayamıyordum. Bir tapınağa gittim ve bir Buda heykelinin önünde diz çöktüm. Ayrıca çok değişik türlerde qigong uygulamaları denedim fakat hepsinin sonucunda sağlığım daha da kötüye gitti.
İki veya üç yıl geçtikten sonra kalbimdeki kin arttı. Bir gün kendi kendime karar verdim, “Artık daha fazla yaşamak istemiyorum. Kocamın sevgilisini öldüreceğim ve sonrada kendimi öldüreceğim.”
Shifu şöyle diyor,
“Kötü bir kişi, kıskançlıktan oluşur. Bencillikle ve öfkeyle, kendisine yapılan haksızlıktan yakınır.” (Daha İleri Doğru Yükselmeler İçin Esaslar I’den “Seviyeler”)
Kıskançlığımın beni şiddetli tahrik etmesiyle, “delil” toplamaya başladım. Tek düşündüğüm onu ve kendimi nasıl öldüreceğimdi.
Bir gün çevremizden bir bayan bana Zhuan Falun adında bir kitap verdi. Bana dedi ki, “bu Çok muhteşem bir kitap, bu kitabı okumalısın.” İlk başlangıçta, kitabı çok ciddiye almadım ve sadece arada sırada birkaç sayfa okudum. Ancak, her nedense kitabı bir türlü bırakamıyordum. Bir gece, kitabın tamamını okumayı bitirdim ve çok heyecanlandım. Gerçekten muhteşem bir kitaptı. Ertesi sabah o bayanın evine gittim ve ona Falun Gong uygulamak istediğimi söyledim. Benim için çok mutlu oldu. Bir sayfayı açtım ve beş büyük karakter gördüm, “Benim gerçek uygulayıcılarım…” Shifu’nun beni çağırdığını hissettim. O anki duygularımı kelimeler ile açıklayamam. Gözyaşlarına boğuldum. Böylece, gerçek orijinime dönüş yolculuğum başladı. 1996’ın sonlarına doğruydu, 1997’nin başlamasına sadece iki gün vardı.
Fa’ya çalışırken, daha önce cevaplarını bulamadığım birçok konuyu anlamaya başladım. Zhuan Falun’da Shifu şöyle diyor,
“Geçmişte yapılan hatalar sonucu ortaya çıkan “karma” yüzünden kişi hastalıklara yakalanır veya sıkıntılar çeker; acı çekmek karmik bir borcu geri ödemektir ve bu yüzden hiç kimse bu prensibi keyfi olarak değiştiremez. Bunu değiştirmek, kişinin borçlu olmasına rağmen borcunu geri ödememesi anlamına gelir ve bu keyfi olarak yapılamaz. Bunun tersini yapmak, kötü bir şey yapmakla aynı şeydir.”
Kötü bir şeyler yapmış olmalıydım geçmişte bu insanları incitmiş olmalıydım ve şimdi karşılığını ödemem için çabalıyorlardı ve borcumu ödemeden kurtulamazdım. Bunun farkına vardıktan sonra, kendi kendime artık onları daha fazla suçlamamaya karar verdim. Çektiğim tüm ızdıraplar geçmişteki yaptıklarımdan kaynaklanıyordu. Bir gün, Shifu bana büyük bir karakter gösterdi, “Merhamet.” Bu benim evimdeki bir duvar kadar büyüktü.
Shifu şöyle diyor,
“Yüce gönüllü bir kişi her zaman merhamet dolu bir kalbe sahiptir. Hoşnutsuzluk ya da kin olmaksızın, sıkıntıyı neşe olarak görür.” (Daha İleri Doğru Yükselmeler İçin Esaslar I “Seviyeler”)
Tüm delilleri yok ettim ve kocamla kavga etmemeye karar verdim, herkese merhametli bir şekilde davranıyordum. Kendimi çok hafif ve mutlu hissediyordum. Aynı zamanda sağlığımda düzeldi.
Ancak, birkaç gün sonra, duygusallık takıntım geri geldi. Bana haksızlık edinilmesi, kötü davranılması hissini bastıramıyordum. Fa çalışma gruplarına katılmama rağmen ve evde kendi başıma Fa çalışmama rağmen, kötü düşünceler zihnime saplanıp kalmıştı. Bir gün kendimi çok kötü hissettiğim bir zaman, Shifu’nun resminin önünde şöyle dedim, “Shifu, neden bunu terk etmek benim için bu kadar zor?” Birdenbire kendimi bir ev kadar yüksek ve büyük hissettim. Aşağı baktığımda, aşağıdaki insanlar sadece bir veya iki inç uzunluğunda görünüyorlardı, yerin üzerinde hareket ediyorlardı. Aynı zamanda, bu resimde Shifu’nun gözlerinden yaşlar süzüldüğünü gördüm ve ağladım. Shifu gerçekten her uygulayıcıyı kurtarıyordu. Bana benim bir uygulayıcı olduğum ile ilgili ve insan dünyasındaki kirli şeyleri çok ciddiye almamam gerektiği ile ilgili bir ipucu veriyordu. Onları hafife almalıydım ve en sonunda da onları bırakmalıydım. Ben bir uygulayıcıyım ve sıradan bir insan gibi davranamazdım. Fa’ya disiplinli bir şekilde çalışmaya başladım ve yavaş yavaş kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Bir süre sonra, bu takıntıyı tamamen bıraktım. Kin ve kıskançlık olmaksızın, etrafımdakiler düzeldi.
Shifu’nun merhameti olmasaydı ve Fa’ya çalışmasaydım, kim bilir neler yapacaktım.
Küçüklüğümde, ateizm ile eğitilerek büyüdüm. İlkokuldaki ve lisedeki on yılım, kültürel devrime denk gelen on yıldı. İyi olan hiçbir şey öğrenemedim. Tek duyduğum ve gördüğüm şey, Çin Komünist Partisi tarafından desteklenen saldırılar, dövüşmeler ve kavgalardı. İyi bir insan olmak şöyle dursun, hangisinin iyi hangisinin kötü olduğunu bilmiyordum. İyi ve kötü değerlerim tersine dönmüştü. Merhametli Shifum beni kurtarmıştı.
Sık sık eğer herkes gelir ve Dafa’yı öğrenirse nasıl muhteşem bir toplum olacağını düşünüyorum, temelde sadece Dafa bir kişiyi değiştirebilir ve ahlakını yükseltebilir. Kin duymak, merhamete dönüşebilir.
Şimdi on yılın üzerinde zaman geçti ve bu yaşadığım deneyimi hiçbir zaman unutamayacağım. Ne yaparsam yapayım, bunun karşılığını Shifu’ya ödeyemem ve Shifu’ya olan minnettarlığımı nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Tek yapabileceğim doğru düşüncülerle Shifu’nun yerine getirmemizi istediği üç şeyi yapmaktır.
* * *
Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a46442-article.html
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.