Fa’yı 2000 senesinde elde ettim. O zamanlar kendimi çok şanslı hissediyordum, ama aynı zamanda da Fa’yı geç elde ettiğim için üzülüyordum. Kendi başıma Fa’yı okuyordum ve Fa’yı uygularken diğer uygulayıcılarla da konuşuyordum. Benim yaşadığım şehirde yaşayan uygulayıcılar Fa’yı onaylama ve gerçeği açıklama işleri yapıyorlardı. Bazı eski uygulayıcılar bana, gerçeği açıklayan materyaller ve broşürleri dağıtmak için yeteri kadar cesaretim olup olmadığını soruyorlardı. Ben de “Evet, ben Dafa uygulayıcısıyım. Shifu ve Fa sayesinde eski uygulayıcıların yaptığı işleri ben de yapabilirim.” diye cevap verdim.
Ben 2001 senesinin sonuna doğru zulmü protesto etmek için Pekin’e gittim. Tiananmen meydanına yaklaşık öğlen saat 12:00’de vardım, pankartı asmak için bir direk aradım ve doğu yönünde onu astım. Eve geldiğimde saat yaklaşık altıydı. Bunun üzerinde düşündüğümde değişik bir şey yaptığımı görmedim, Fa-düzenlemesi döneminde sadece kalbimi dinlemiştim. Ve aynı şekilde bu cümlenin anlamını anladım: “Uygulama senin elinde, Gong ise Shifu’nun elinde”(Zhuan Falun’dan).Biz kritik durumlarda bilincimizi açık tutmalıyız ve xinxing’imizi sıkı tutmalıyız.
Uygulayıcı arkadaşlarla tecrübelerimizi paylaştığımız zaman, onlar bana çok sık “….kendime yüksek hedefler koymam ve aynı anda küçük (ufak) şeylere de dikkat etmem gerektiğini”.(“Kutsal” jingweni, Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar’dan) hatırlatıyorlardı. Bazen kendimi patlamak üzere hissettiğim an, sabırlı kalmak çok zor oluyor ve kızgın olduğum her defa pişmanlık duyuyorum. Sabırlı kalamadığımı, iyilik ve merhamet gösteremediğimi hissediyorum.
Bazen aile sorunları olan uygulayıcı arkadaşlarla konuşuyorum. 2003 senesinde SARS’ın yayıldığı dönemde köyden bir kız ailemizi ziyarete geldi. Ben ona Dafa hakkında gerçeği anlattım. Ve o, onu yeterince iyi anladı. Kız gittikten sonra, oğlum bu olay üzerinde çok tartıştı ve “İyi ki sen Fa okumayı ve egzersizlerini evde yapıyorsun, ama birileri bize ziyarete geldiklerinde bunu onlara anlatmamalısın. Eğer seni yakalarlarsa, benim ortaokula gitmemi yasaklayacaklar.” dedi.
Ben ona hemen, biz kötü hiç bir şey yapmadığımız için bize kötü bir şey olmayacağını söyledim. O ağlayarak “Eğer seni tutuklarlarsa o zaman ben yaşamak istemem.” dedi. Ben de ona Dafa hakkında gerçeği anlatmaya devam ediyordum, ama o dinlemiyordu. Sorunun nerede olduğunu anlamıyordum. Onunla aramızda yanlış olan neydi? Önceden Dafa uygulamasını destekliyordu ve gerçeği de biliyordu. Bunun üzerinde düşündüm ve onu kontrol altına alan kötülüğü yok etmek için Fa-zhen-nian yapmaya başladım.
Ertesi gün oğlum bana, “Anne, sen başkalarına gerçeği anlattığın zaman onu içten anlatmalısın, tıpkı seni Fa’yla tanıştıranlar gibi” dedi. Ben bir anda, bana ve Fa’ya karşı çıkmak isteyenin oğlum olmadığını anladım. O, onu kontrol eden bir kötülüktü.
Aynı köyden olan bir kadın uygulayıcı birkaç defa benimle konuşmak istedi ama ben onunla konuşmak istememiştim, çünkü onun açık niyetli olmadığını düşünmüştüm.
2005 senesinin Mayıs ayında bir gün, birisine kızdığım sırada merdivenlerden düştüm ve ayağım kırıldı. Neyi yanlış yaptın? diye kendi kendime sordum. Ve fark ettim, kendi içime çok nadir bakıyordum, bir sorun çıktığında her zaman diğerlerinin yanlış olduğunu düşünüyordum. Bu tamamen Fa’ya ters olan ve eski güçlerin planlarına uyan bir şeydi.
Sonradan sürekli konuşmaktan kaçtığım, uygulayıcı bana geldi. Onunla beraber Fa okuyor ve tecrübe paylaşıyorduk. Ayağım kırık olduğu için, o benim yerime de gerçeği açıklayan materyalleri dağıtıyordu. Onunla beraber vakit geçirdiğim süre içinde onun iyi yanlarını görmemem mümkün değildi. O giderlerini kısıyor ve parasını materyal hazırlamak için ayırıyordu ve ailesinin tüm sorunlarıyla da ilgileniyordu. Onunla konuşurken kendi eksiklerimi görebiliyordum. Sonradan beraber Fa okuyor, materyaller hazırlıyor ve dağıtıyorduk. Bir olay yüzünden onunla tartıştık. İlk başta kendi içimize bakmamıştık ve sorunu birbirimizde buluyorduk. Sakinleştiğimiz zaman, Fa prensiplerine göre bakarak, her ikimizde de sorun olduğunu anladık. Uygulayıcılar sıradan insan değildir. Nasıl sürekli başkalarına bakıyoruz ve kendimizi geliştirmiyoruz? Sonunda biz onunla içten konuştuk ve yine eskisi gibi iyi arkadaş olduk.
Kendi takıntılarını bırakmak, bu kalbinden ağır taşları atmak gibidir. Bu, bir kaç sene uygulamam boyunca ilk defa kendi içime bakmayı öğrenmeme benziyor. Fa’yı elde ettiğim ilk zamanlar, ben eski uygulayıcıların yaptıkları şeylerin aynısını yapıyordum ve kendime şunu söylüyordum: “Ben hangi uygulayıcı gibi, böyle ve öyle yapmalıyım.”
Ama son iki senedir bu şekilde daha da az düşünmeye başladım. Ben uygulamamda çaba gösterdiğimi biliyorum, ama Dafa uygulayıcısı ismini hak etmiyorum. Ben ve uygulayıcı arkadaşlar arasındaki farkı, benim yetişip ve yükselmem gerektiğini görüyorum.
Şimdiyse uygulamamda bana yardım eden ve yardım etmeye devem eden uygulayıcı arkadaşlarıma teşekkür etmek ve bizleri kurtaran Shifu’muza minnettarlığımı iletmek istiyorum!
Çince metin: http://minghui.org/mh/articles/2005/11/12/114274.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2005/11/24/67182.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.