Qing Hanedanlığının Shouzhou şehrinde sürekli başka kişileri affeden ve arkadaşlığa, bağlılığa önem veren Zhang Xiucai adında bir kişi varmış.
O dönemde, Shouzhou şehrindeki herkes tüfek kullanmayı severmiş. Bir gün, Zhang Xiucai’nin komşusu bir yivli av tüfeği satın almış ve akşam evinin yanında deneme yaparken, birdenbire çok kötü bir bağırma sesi duyulmuş. Herkes hızla sesin geldiği yere vardığında, Zhang Xiucai’nin oğlunun tüfek denemesi sırasında yanlışlıkla vurulup öldüğünü görmüşler. Komşu çok korkmuş ve “Başka birinin oğlunu öldürsem bile olmazken, ben Zhang Xiucai gibi bu kadar iyi bir insanın oğlunu öldürmem daha da olamaz.” demiş. Ondan sonra o, Zhang Xiucai’nin evine gelip ağlayarak suçu kabul etmiş ve “Siz bana ne yaparsınız yapın, ben hiç şikâyet edemem.” demiş.
Zhang Xiucai ona, “Sen bile bile oğlumu öldürmezdin, demek ki oğlumun kaderi buymuş. Belki de erdem uygulamayı yeterince yapmadım ve bu yüzden Tanrı beni cezalandırmak için oğlumun hayatını almış da olabilir.” demiş. Ondan sonra, oğlunu gömmüş ve bir daha hiçbir şey söylememiş.
O zaman Zhang Xiucai, 50 yaşını geçmişti ve ölen oğlundan başka bir çocuğu da yokmuş. Komşu, Zhang Xiucai’nin affına minnettarlığını göstermek için kızını onunla evlendirmek istemiş, fakat Zhang Xiucai bunu asla kabul etmek istememiş. Daha sonra, komşunun devamlı yalvarışı karşısında Zhang Xiucai en sonunda bunu zorla kabul etmiş. Komşunun kızı, daha sonra Zhang Xiucai’ye iki tane oğlan dünyaya getirmiş. Bu belki de Tanrı tarafından Zhang Xiucai’nin diğer kişiyi affetmesi karşılığındaki ödüllendirilişiydi!
Çince metin: http://www.minghui.ca/mh/articles/2006/12/24/144413.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.