Zhuan Falun’u uzun süre okuduğumda ya da ezberlediğimde, bedenimin ve evimin duvarlarının çevresinde bir saha oluştuğunu fark ettim. Bu tüm alanların mikroskobik zerreler ile dolmasına benziyor.
Kitapta, uzaydaki her şeyin maddi varlığının olduğu hatırlatılıyor. Ben birkaç defa, siyah taşa benzeyen bir nesnenin beynime bırakıldığını hissettim. Ve anında bana kötü düşünce geliyordu. Ama bu benim düşüncem değildi, o yüzden kendime onunla gitmeye izin vermiyordum. Gerçek uygulayıcı için bunun gibi düşünceyi fark etmek çok kolay, çünkü onun çok kaba ve kötü oluştuğu görünüyor. Eğer sizin ana bilinciniz güçlüyse, siz bunun gibi düşünceleri giderebilirsiniz.
Bir gün asker arkadaşlarımla beraber akşam pazarına gidiyorduk. Onlardan biri bir falcının standını gördü. O kaderini öğrenmek istedi ve beni de onunla gelmem için çekti. Ben, “kendi kaderimi öğrenmemeliyim” dedim. O anda kaplumbağaya benzeyen, masadaki birkaç eski demir paranın yanına konulan paraları çok isteyen bir yaratığı gördüm. Ama ben, uygulayıcıların bunun gibi şeyleri sıradan insanlara anlatmamalarının gerektiğini, hatırlıyordum. Eğer ben o anda onlara söylesem bile kimse bana inanmazdı. Eğer sıradan insan kendi kaderini öğrenmek istiyorsa, bırakın öğrensin. O yüzden arkadaşlarıma hiçbir şey söylemedim. O zamanlar ben Falun Dafa’yı daha yeni öğrenmeye başlamıştım. Beş takım egzersizi bile doğru düzgün bilmiyordum. Şimdiyse, Shifu’nun beni uygulamamın daha en başından beri düşündüğünü biliyorum.
Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2001/10/4/11957.html
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.