Fa’yı Elde Ettikten Sonra Hayatım Yeniden Başladı

Selamlar Üstat, Selamlar Uygulayıcı Arkadaşlarım,

2006 yılının Aralık ayı başında bir Falun Dafa broşürü aldım ve broşürü veren kişi ile mailleşmeye çalıştım.

Boş bir zamanımda o broşürü okudum ve bununda Zen Yoga veya Tai chi gibi bir çeşit egzersiz yöntemi olduğuna karar verdim. Ondan sonra web sitesini ziyaret ettim ve orada bir isim buldum. Bu ismin Polonya grup organizatörüne ait olduğunu düşündüm. Tatil yaklaşıyordu üç tane çocuğa bakmak ve ev işleri gibi yapmam gereken birçok iş vardı. O dönem hem zihinsel hem de fiziksel olarak çok kötü bir durumdaydım. Sırtımdaki disk tekrar yerinden kaymıştı ve yapmam gereken şeyleri yapamayacak bir durumdaydım. Ayrıca kocam ile konuşmak için zamanım da yoktu. Gözlerim doldu ve yaklaşık yaşamaktan vazgeçtim.

Tatilden önceki son İngilizce dersinin sonuna geldiğimizde bana broşür veren o öğretmene iyi tatiller diledikten sonra sınıftan ayrıldım. Öğretmen peşimden çıktı ve o mailin nasıl olduğunu sordu. Ben de; “sadece birçok önemli kişinin listesini gördüm ve listedeki son ismi ezberledim” dedim. O da, “Doğru, o benim!” diye karşılık verdi. Şok olmuştum.

Ve böylece işim başladı. İlk olarak ben internet üzerinde bazı aramalar yaptım ve o listedeki son isim ile ilgili on sayfa buldum. Protestolar, mektuplar, kanıtlar ve her şeyi gördüm. Bu kişinin boş zamanının her dakikasında bir konu hakkında bu kadar fazla uğraşması bana çok ilginç geldi. Biz mailleşmeye başladık. Ondan sonra bir şehre seyahat vardı. Tüm bunları incelemek için bir fırsat bulmuştum. Ben daha önce otobüs beklerken bile soğuk alan bir tiptim. Sonrasında öksürük, antibiyotik ve bir ay hasta yatardım. Gittiğimiz şehirde birlikte posterleri astık, broşürler dağıttık ve kış aylarının en soğuk günlerinde yani şubat ayının üçüncü ve dördüncü günü, iki gün birçok saat dışarıda kaldık.

Birinci şaşkınlığım; Çin’deki zulmü öğrenmem oldu. Onun vahşiliği ve geniş ölçüde herhangi bir net sebep olmadan Falun Gong uygulayıcılarına zulüm yapıldığını ve uygulayıcıların sağlam inançlarını ve yüce Fa yolunu öğrenmem oldu.

İkinci şaşkınlığım; o gün üşüdüğüm gibi hiçbir zaman üşümemiştim. Ben bir yaprak gibi titriyordum ama o materyallerle birlikte kaldım ve de orada tam olarak ne yapıyorum diye kendi kendime hiçbir zaman sormadım. Ertesi gün gittiğimiz Zableze şehrinde de durum aynıydı ve ben oldukça şaşırdım; çünkü herhangi bir şekilde hastalanmamıştım.

Üçüncü şaşkınlığım Zhuan Falun oldu; benim eğitimim, hobilerim ve merakım çoğul olarak fizik ve ilaç üzerineydi. Bu kitap daha önce bildiğim yaklaşık her şeyden şüphelenmemi sağladı.

Dördüncü şaşkınlığım ise; daha önce okuduklarıma yani en azından bir parçasına inanıyordum. Bir başka kısa yolcuk planladım. Krakol şehrine, hemen gitmem gerektiğini anladım ama gitmeden önceki hafta hastalandım. Burnum akıyordu ve boğazım acıyordu. Zhuan Falun’unu okuyordum ve bu belirtileri düşünmüyordum. Ayrıca ateşimde vardı ve daha önce ilaç içmeden hiçbir zaman ateşim düşmüyordu. Ben o İngilizce öğretmenine telefon ettim. O dedi ki; “Sen ateşin olduğunu nasıl biliyorsun.” diye söyledi. Ben ateşimi ölçtüm diye söyledim. Öyle mi, hayır diye cevap verdi. Tamam, bende aynı şekilde ateşim çıkmadı gibi düşünmeye karar verdim. Kararlılığım için sınav zamanı geldi.

Ertesi gün ateşim düştü. Ben etrafla biraz uğraştım ve hastalığım tamamen geçti. Sadece karnımda garip bir şey hissettim sanki bir şey dönüyor gibiydi. Ben ona inanmadım. Kocam bana garip bir şekilde bakıyordu sanki peşinde kötü ruhlar dolaşan birisini gördü gibi. Şimdi Krakao şehrine Mart ayının ortasında bir yola çıkacağımı ve kocamı belki takip etmeye hazır olmadığımı anladım ve ona söyledim. Onun verdiği cevap; biz birlikte bir şey yapamayacağız dedi ve birlikte ağladık.

Buraya yazarken geçmiş birkaç yıl boyunca yaşadığım şeyler sürekli aklıma geldi. Kocam ve ben ikimizde çok meşguldük ve birlikte çok az şeyler yaptık. Paradoksal olarak hatta biz yan yana geldiğimizde bile öyle laflar söylerdi ki kendimi çok kötü hissederdim. Yaklaşık beni sokağa atacağından emin oldum. O gece ikimizde uyuyamadık. Akşam ben uyuyamadım ve sabaha karşı saat 4’te uyandım. Onun bana söylediği son lafı hatırlamaya çalıştım ve ondan sonra inanılmaz bir şey gördüm. Buluttan, dumandan veya benzeri bir şeyden oluşan büyük kolları olan benim tanıdığım bir yel değirmeni gördüm ve hızla dönüyordu. Ben onun bir Falun olduğunu anladım.

Gözlerimi açıp kapattım fakat aynı şeyi görmeye devam ettim. Yanımda uyuyan kocamda aynı şeyi gördü ve o bir rüya değildi.

Kocam ve ben sabahın erken saatlerinde tekrar konuşmaya başladık. Adım adım bazen iyi yapamadığımız şeyler hakkında ve her konuda konuştuk. Çok emin olduğumu anladım ve tüm kalbimle o disipline uymaya karar verdim. Ben kocama bu konudan bahsettim o da bana karşı çıkmadı. O gün mahkemede önemli bir dava vardı ve ben uygun bir kıyafet bulmaya çalıştım. Daha önce bana küçük gelen kıyafetlerin şu anda tam geldiğini fark ettim.

Vücuduma bazı şeyler oldu. Ben cildimdeki ve göğsümdeki parçalar için daha önce düzenli olarak kanser kontrolüne gidiyordum ama göğsümdeki parçalar ortadan kayboldu. Bir gece içinde bunların hepsi oldu, ben nasıl şok olmam.

15 yaşından itibaren sürekli başım ağrıyordu ve sürekli ağrı kesici kullanmak zorundaydım. Bununla birlikte yerinden kayan dizim, göğüs tümörüm ve feci bir şekilde öksürme ile birlikte sürekli soğuk algınlığı gibi birçok hastalığım vardı.

Ben bir buçuk yıl uygulama yaptım. O grip hastalıklarımı unuttum ve bir daha masaj salonuna gitmedim. Göğüs tümörüm de kayboldu. Sadece çok nadir olarak baş ağrım vardı.

Kola ve ağrı kesici içmeyi bıraktım. Daha önce bunlar olmadan vücudumun herhangi bir fonksiyonu yok gibiydi. Tırnaklarımı yemeyi de bıraktım. Bu alışkanlıklarımla yaklaşık otuz sene savaştım ama bu sadece bir başlangıç.

Şu anda bir başka şok; hayatım aslında sadece şimdi daha yeni yeni başladı. Kendi kendime oluşturduğum engellemelerden geçmeyi öğreniyorum. Bu dünyada ilerlemek için ne kadar değiştiğimi görüyorum. Ne kadar fazla vazgeçmem gereken, ne kadar fazla öğrenmem gereken ve ne kadar fazla dayanmam gereken şeyler olduğunun hepsini görüyorum. Büyükler ile ilişkim daha kolay ama çocuklarımın davranışları beni hala delirtiyor. Burada ben bu evrensel prensiplere göre davranmam gerektiğini hatırlamalıyım.

Sağlığım ve zihin gelişimi bakışı dışında evliliğim üzerinde de faydalar elde ettim. Daha önce evimde bazı şeyler ters gidiyordu. Çünkü kocam ve benim birbirimize ayıracak ne zamanı vardı ne de yardımsever merhametli bir düşüncemiz. İlk olarak kocam benim ne yaptığımı merak etti. Ondan sonra benimle birlikte lotus pozisyonunda oturdu ama hala şüpheleniyordu. Falun Dafa’nın meditasyondaki bütün el işaretlerini yaparken o hala şüphelenmeye devam ediyordu. Ondan sonra o ilaçları kullanmayı bırakmaya karar verdi. Paskalya’da o benimle uygulama yapmaya başladı.

Zhuan Falun’un öğretileri sayesinde eskisi gibi o kadar kolay kolay sinirlenmiyorum ve her şeye hafif bir şekilde davranıyorum. Ben yavaş yavaş her şeyin bir sebebi olduğunu fark ettim. Müsait anımda yolda materyalleri dağıtıyorum. Çünkü o kişilerle karşılaşmamın da mutlaka bir sebebi var. Belki benim gibi o da bir şeyler arıyordu. Benim yaptığım gibi belki o kişide kendi hayat yolunu bulabilecekti.

Hayatımda birçok defa kendi kendime şu soruyu sordum; insanlarda tam olarak ne bulmaya çalışıyorum. Onların karakterinin hangi parçaları benim onlar ile bir yakınlık hissetmemi sağladı. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü aslında görüntü olarak basitti ama aslında o çok zor bir sınavdır. Çünkü insanın kolay kolay rahatlığından, çıkarlarından, gururundan ve bencilliğinden vazgeçmesi o kadar kolay değildir. Hatta bazen onları kabul etmek bile zordu. İlk prensip; Doğruluk ama bencillik orada beklemektedir.

Bazı takıntılarımdan vazgeçtiğimi gördüğümde daha fazla takıntımın olduğunu fark ettim. Orada daha birçok takıntım vardı. Uygulama güzel bir park içindeki bir bahçıvan gibidir. Bahçıvanın zorlu ve sistematik işi yoksa o zaman kalın yaban otları çıkar.

Bazen birlikte uygulama yapmak ve Fa’yı çalışmak sayesinde birçok arkadaşta kazandım. Benim için onlar ile zaman geçirmek çok gurur verici bir şey ve de sizinle karşılaşma fırsatını elde ettiğim içinde çok gurur duyuyorum. Her şey için çok teşekkür ediyorum. Üstada teşekkür ediyorum.