Genç Bir Falun Dafa Uygulayıcısının Çin’de Gerçeği Açıklama Yorumu

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Ben 12 yaşındayım. Daha çocuğum, ama birkaç senedir Falun Gong’u uyguluyorum ve bu gün uygulama tecrübemi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Gerçeği açıklamak ve yaşamları kurtarmak

Uygulamamın ikinci senesinde annemde bir sürü çok güzel kartlar gördüm ve onlardan birazını sınıf arkadaşlarıma vermek istedim. İlk gün yaklaşık on tane aldım ama sınıf arkadaşlarımın hepsi ondan almak istedi. Ertesi gün yirmi tane daha aldım ve sınıftaki herkes kapışmaya başladı. Yetmeyenler çantamı bile aradılar ve bana (nankör) cimri bile dediler. Bende sevinç hissi takıntısı oluştu. Üçüncü gün bir parti daha aldım, ama bu sefer öğretmenim bunu fark etti ve nereden getirdiğimden şüphelenmeye başladı. Ben onları bulduğumu söyledim, ama öğretmenim onları bir daha getirmememi söyledi (yasak koydu).

ÇKP’nin baskısı başladıktan sonra ailem zulme uğramamak için evden gitmek zorunda kaldı. Ben de okulu değiştirmek zorundaydım. O zamanlar çok korkuyordum, sürekli gizlice yakınlarda polis arabası olup olmadığını kontrol ederdim.

Bir günü öğretmenimiz üç cümleyle kalbimizdeki en içten ve gerçek dileklerimizi yazmamızı istedi. Ben de şunu söyledim: “Benim ne düşündüğümü biliyor musunuz? Birincisi, annemi ve babamı polislerin götürmesini istemiyorum. İkincisi, ailemizin sakin ve düzenli bir hayat yaşamasını istiyorum. Üçüncüsü bende diğer çocuklar gibi kaygısız olmak istiyorum.” Öğretmen bunları duyunca ağlamaya başladı, o zamanlar sadece dokuz yaşındaydım.

Televizyonumuz yoktu. Bir günü, bir akrabamızın evindeyken onlar çizgi film seyretmeme izin vermediler, ben çok ağlamıştım. Annem bana bazı akrabalarımızın hikâyelerini anlattı, nasıl Dafa’yı desteklediklerini, nasıl büyük acılardan geçtiklerini, bazılarının acılardan geçerken öldüklerini. Annem bu takıntımdan kurtulmam gerektiğini söyledi. Annem Fa-Zhen-Nian yapıyordu, o arada ben uyumuşum. Shifu benim göksel gözümü açtı ve ben çizgi film dolu bir oda gördüm. O günden beri istediğim her şeyi izleyebiliyorum.

“Üç terk etme” (ÇKP ve bağlı kurumlarından) düzenlemesi başladığında, annem bunu sınıfta anlatmam gerektiğini söyledi. Ben sınıfta benim yanımda oturan kız arkadaşıma bunu anlattım ve ÇKP’ye bağlı kurumdan çıktı. Ben bunu, babasına, annesine ve ablasına da söylemesini rica ettim, o da kabul etti. Ertesi günü o heyecanla bana onların üçünün de ÇKP’den çıkmayı kabul ettiklerini söyledi. Annem onun ailesine “Dokuz yorum” kitabını verdi.

Ben sınıf arkadaşlarıma tek tek fırsat buldukça bunu anlatıyorum, bazen benim daha da iyi anlatmama yardımcı olsun diye annemin mağazasına getiriyorum.


İçine bakmak, takıntıları bırakmak

Bir günü bir grup malul Davul Kulesinin önünde şarkı söylüyorlardı. Onlara para attıkları zaman onların arasından bir kadın insanlara teşekkür ediyordu. Ben ona para verdiğim zaman o hiçbir şey söylemedi, ben de çok üzüldüm. Eve döndüğümde, düşündüm: “Bu takıntımı bırakmam gerektiği anlamına gelmiyor mu?”

Geçen sene sınavlarda üçüncü oldum. Çok mutluydum ve neşemden yerimde zıplıyordum, ama annem bunun benim bir takıntım olduğunu söyledi. Ben bunu bildiğimi söyledim, sadece azıcık sevinmek istediğimi ve birazdan sakinleşeceğimi söyledim. Aradan biraz zaman geçtikten sonra kendime: “Bu- sevinç hissi takıntısı. Ben bunu istemiyorum” dedim ve kalbim hemen sakinleşti. İnsanlar beni övdükleri her defa hemen seviniyorum, bunun -sevinç hissi ve övünme takıntım olduğunu biliyorum ve hemen anında ondan kurtulmalıyım.

Benim çok eksiklerim var, bazen egzersiz yapmayı istemiyorum, onun yerine televizyon seyretmeyi seviyorum. Bundan sonra çok çaba göstermem lazım ve Shifu ile beraber eve dönmeliyim.

Çince metin: http://minghui.org/mh/articles/2008/2/5/171808.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.