Yemek Hakkında

2008 yılının Aralık ayında oğlum güney Çin’den üç tane canlı yengeç getirdi. Ben anında, “Ben bir uygulayıcıyım. Bir canlıyı öldürmemeliyim” diye düşündüm. Ben onun üvey annesi olduğumdan önceden aramızda hep tartışmalar çıkıyordu ve onunla aramız daha yeni düzelmeye başladığı için ona bir şey söylemedim.

Ertesi günü yengeçleri hatırlayınca eşime sordum: “Yengeçler nerede?” O, da cevap verdi: “Ben onları buzdolabına koydum”. Ona şunu söyledim: “Shifu Zhuan Falun’da, uygulayıcı olduğumuz için herhangi bir canlıyı öldürmemiz gerektiğini söylüyor”. O da cevap verdi: “ Biz şimdi ne yapabiliriz ki, o artık onları satın almış ve getirmiş. Gelecekte bunu bir daha kesinlikle yapmayacağız”.

Masaya oturduğumuzda oğlum bana yengecin kuyruk kısmını verdi. Ben hemen geri çevirdim. Fakat onun yoğun ısrarı üzerine kabul etmek zorunda kaldım. Sonuç olarak, yemek daha bitmeden karnım ağrımaya başladı ve üç kere tuvalete gittim. Misafirler daha kalkmamıştı ve onların önünde kendimi çok rahatsız hissettim.

Misafirler gittikten sonra sakinleştim ve Fa okumaya oturdum. Shifu Zhuan Falun’da şunu söyledi: “Öldürme konusu çok hassastır. Uygulayıcılar için katı gereksinimler koyduk -onlar canlıları öldüremezler.” (Yedinci Konuşma “Öldürme Konusu”) Shifu Zhuan Falun’da çok açık bir şekilde, uygulayıcıların canlı bir yaşamı öldürmemeleri gerektiğini söyledi. Ama o anda ben sadece kendimi düşünüyordum, benim bir canlıyı öldürmemem gerektiğini ama bunu yanımdaki uygulayıcıya hatırlatmayı unuttum. Bunun için çok utandım.

Ertesi gün eşim de kendisini çok rahatsız hissetti. Çok hapşırıyordu ve “grip” belirtileri gösteriyordu. Gündüz evimize tanıdık bir uygulayıcı geldi ve ben ona olanları anlattım. O bana şunu söyledi: “Bu çok ciddi bir konu”. Sonra bizimle bu konudaki tecrübesini paylaştı, tüm ailesi onların evinde toplanmışlar ve gelini bir büyük balık satın almış. Uygulayıcı balığa baktığında onun artık ölmek üzere olduğunu görmüş. Misafirlerinin hepsi diğer odaya geçtiğini görünce uygulayıcı büyük bir leğen almış, içine su doldurmuş. Yavaşça balığı leğenin içine koymuş ve ona şunu söylemiş: “Eğer sen sabaha kadar dirilirsen seni serbest bırakacağım”. Ertesi gün uygulayıcı balığın dirildiğini görmüş ve nehre serbest bırakmış. Gelini uyandığında uygulayıcıdan onlara balık yemeği yapmasını istemiş, o da isteğine karşılık: “Ben onu nehre bıraktım. Bu senin için de daha iyi. Onun yerine başka bir yemek yapabiliriz”. Uygulayıcı, gelininin cevap vermemesinin nedenini, balığı nehre bırakmış olmasının gerçekten herkesi düşündüğünden olduğunu düşünüyor.

O aynı şekilde, çiğ et gibi şeyler yiyen başka uygulayıcılara dair olayları da anlattı. Şunu anlattı: “Bir kadın uygulayıcı arkadaşıyla Dalian’e gitmiş. Yolda canlı yengeçler yemişler. Ondan sonra tüm vücudunda kırmızı urlar çıkmaya başlamış, gittikçe de büyümüşler ve şekilleri yengece benzemiş. Arkadaşı onu evine göndermiş ve şimdi yatakta yatıyor ve hareket edemiyor” dedi.

Ayrıca Minghui web sitesinde yayınlanan bir makale de, iki uygulayıcı bir domuz satın alıp sonra kesmek istedikleri için başlarına iyi bir ders geldiği anlatılmaktaydı. Ben uyandım. Eşim de yanlış yaptığını anladı. Biz Shifu’ya: “Shifu biz hata yaptık. Lütfen bu sorunu merhametinizle, çözmemize yardımcı olun. Bu olay bizim için ciddi bir ders olacak ve bu hiçbir zaman tekrarlanmayacak” dedik.

Ben, göksel (üçüncü) gözü açık olan bazı uygulayıcıların, Shifu’nun uygulayıcılar için çok acılar çektiğini söylediğini hatırlıyorum. Shifu’nun uygulayıcıların karmasını giderdiği her defa, bir kâse dolusu zehir içiyormuş gibi oluyor. Ben gerçekten kendimi çok suçlu hissediyordum. Shifu benim için çok kez acı çekti ve beni kurtardı. Ama ben hala Shifu’yu rahatsız ediyorum. Ben kendime karşı sert kurallar koymadım, şimdiyse çoğu konuda uygulayıcı seviyesine uymadığımı anladım.

Kendime baktığımda, bir canlıyı öldürmemem gerektiğini düşündüm. Ama üvey oğlumla aramızı düşünerek, bu konudan kaçınmaya çalıştım. Bu sıradan insan bencilliğidir. Bir canlıyı öldürmek gibi ciddi bir sorunla karşılaşınca, bu duruma Fa açısından bakmadım, onun yerine sadece ondan kaçınmaya çalıştım. Fa’nın önünde ve eşimin önünde (Falun Gong uygulamasını daha yeni uygulamaya başlayan) sorumluluğumu taşıyamadım. Bu bencillikten de öte. Benim ilk aklıma gelen şey, kendimi korumaktı. Shifu bize dürüst ve çıkar gözetmeyen tanrılar seviyesine kadar kendimizi geliştirmemize izin verdi. Kendi bencilliğim yüzünden, Shifu’nun isteklerine uzakta kaldım.

Bu yazıyı, o kötü şeyleri açığa vurmak ve yok etmek için yazdım. Uygulayıcı arkadaşlara benim tecrübemden ders alıp, Shifu’nun öğüdünü ciddi şekilde takip etmelerini tavsiye etmek istiyorum. Biz hiçbir şart altında canlıları öldüremeyiz. Ailemizdekiler yemek için canlı bir şey almak için bizi ikna etse bile bunu durdurmak için doğru düşünceler yollayabiliriz. Biz Fa-düzenlemesi döneminde yaşıyoruz. Shifu daha da çok yaşamları kurtarmak için, bu zamanı hep uzatıyor. Uygulayıcılar bu dünyaya Shifu’ya Fa-düzenlemesi döneminde yardım etmek için geldiler. Yaşamları kurtarmak bu bizim ilk önceliğimiz olmalı. Gün içerisinde ne yaparsak yapalım her yerde yaşamların önünde sorumluluk taşımalıyız.

Çince metin: http://minghui.ca/mh/articles/2009/1/21/193890.html
İngilizce metin: http://www.clearwisdom.net/emh/articles/2009/2/21/105005.html