Ağlamayı sevmeyen bir kişiyim. “Bir erkek olarak gözlerin yaşarsa da kolayca dökmez” sözü bana çok uyuyor. Daha önce bir cenaze töreninde, yanımdaki herkes o kadar ağlıyordu ki, sınıfımdaki en yaramaz çocuğun bile iki gözü kıpkırmızı olup sesinin gitmesine rağmen ben hiç bir damla gözyaşı dökmedim. Daha sonra, sinemaya giderken de aynısı oldu. Bazı filmlerdeki duygusal bölümler gelince, çevremde oturanların gözyaşları her yere uçuşurken, benim sadece gözümün kenarı ufacık ıslanıyordu.
Uygulamaya başladıktan sonra, ilk defa Shifu’nun bir Fa konferansındaki Fa’yı öğretme videosunu seyrederken, Shifu sahneye çıkar çıkmaz gözyaşlarım birdenbire anlayamadığım bir şekilde dökülmeye başladı ve içimde “Bu benim Shifum!” diye tekrarladım. Eğer heyecanlı olup olmadığımı sorarsanız, içimde çok büyük dalga olduğumu hissetmedim, fakat gözyaşlarım sanki kontrolümün dışında gibi durmadan akıyordu.
Geçen sene ilk defa Cennet Gösteri Sanatlarının gösteri VCD’sini seyrederken, özellikle şarkıcı Bayan Huang Bi-Ru’nun Gerçeği Öğrenin adlı şarkısının sonundaki “Gerçeği Öğrenin” sözünü duyunca, onun içten söylediği bu şarkı bana oldukça dokundu ve gözyaşlarım döküldü. Onun şarkısından birdenbire “merhamet” kelimesinin gerçek anlamını anladım. Aynı zamanda, bir uygulayıcının saf ve temiz bir kalbe sahip olmasının ise bir şarkıcının güzel bir şarkı söyleyebilmesinin ön koşulu ve temeli olduğunu da anladım. Bu şarkıcı kendi yaşamıyla şarkı söylüyor, onun kalbinin en derin yerindeki sesle insanlara gerçeği aktarıyordu.
O benim Cennet Gösteri Sanatlarının gösterisini seyrederken ilk kez gözyaşı döküşümdü. Daha sonra, Cennet Gösteri Sanatlarını seyrettiğim yaklaşık her defa hep gözyaşlarım döküldü. Kendi kendime de merak ediyordum, tam olarak bana ne dokundu? Gösterinin kendisinde çok dalgalı duygusal bölümler yaklaşık yoktu. Bazı programlar ise insanın saflığı, saf merhameti ve saf güzelliğini göstermekteydi. İlkbaharın sergilenişi, Çin’in güney bölgesindeki kızlar, Çin’deki azınlık görüntüleri de vardı. Bunun gibi programlar insanı nasıl duygulandırıp gözyaşı döktürebilir ki? Buna göre, gerçek anlamda insana dokunabilen ise duygusallık değil, insanın görkemli temiz kalbidir.
Dün akşam, NTDTV’de dünya çapındaki uygulayıcıların çeşitli şekillerde “25 Nisan” başvurusunu anmak için düzenledikleri faaliyetleri yansıtan bir video programı seyrettim. Gözyaşlarım yine anlamadığım bir şekilde kendi kendine döküldü. O geçit töreni alaylarında, davullar ve borular çalanlar var, ellerinde Zhuan Falun kitabını tutanlar var ve Falun Gong’un egzersizlerini gösterenler de var. Bu uygulayıcılardan oluşan yürüyüş alayları dünyadaki insanların kalplerinde uzun zamandır kapalı olan iyi düşünceleri uyandırmaya çalışıyorlar!
Geçen seneki Martin Luther King anma toplantısında, Falun Gong uygulayıcısı Bay Yang Sen’nin konuşmasının metnini okudum. Bugün onun canlı konuşurken ki görüntüyü gördüm. Toplantı da o kadar fazla Amerikalı onun “Benim de bir hayalim var” konuşmasını defalarca alkışladı. Fakat Bay Yang Sen konuşmasını herhangi bir şiddet ve duygusallıkla yapmadı, o çok sakin ve yumuşak bir ses tonu ile kendi hayalini anlattı:
“Hayal kuruyorum, bütün Çinlilerin düşünce özgürlüğüne sahip olabileceğini, bir daha idealleri ve düşünceleri yüzünden zulüm acılarına (acımasız işkence, yasadışı tutuklanma ve yargılanmayı kapsamakta) tahammül etmesi gerekmeyeceğini;
Hayal kuruyorum, bütün Çinliler dinlere inanma özgürlüğüne sahip olabileceğini, bir daha inançları için yasadışı cezalandırılmayacağını veya hayatlarını kaybetmeyeceğini;
Hayal kuruyorum, bir gün Falun Gong uygulayıcılarının parklara gidip sabah egzersizlerini yaparken bir daha polisler tarafından dövülmeyeceğini;
Hayal kuruyorum, kızım Çin’e döndüğünde, insanların ona Falun Gong’a inancı ile değil, onun ahlaki tavırına göre değer biçeceğini.
Tıpkı Martin Luther King’in söyledikleri gibi olacak: “Tüm bunlar meydana gelirlerken ve biz özgürlük çanını çalarken, her büyük ve küçük köyde onu çalacağız, tüm eyaletlerden tüm şehirlere, biz çabucak o gün için adım atabiliriz. Zenci veya beyaz, yahudi veya yahudi değil, Katolik veya Katoliksiz bütün Tanrının çocukları elele eski zencilerin bir şarkısını söyleyerek ‘En son özgür olduk! En son özgür olduk! Büyük Tanrıya teşekkürler, Biz en son özgür olduk!’”
Ben durmadan ağlayarak Bay Yang Sen’in konuşmasını seyrettim.
Falun Gong uygulayıcısının sakinliği, merhameti, hoşgörüsü, içtenliği ve iyi kalpliliği mutlaka dünyayı duygulandıracak!
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.