Finlandiya: Fin Halkına ve Hükümetine ÇKP'nin Suçlarını Açığa Vurma

Finlandiya bu yılın altı ayı AB dönem başkanıdır ve çok yakında Çin ve AB arasında Pekin'de düzenlenecek insan hakları toplantısında yer alacak. 14 Ekim 2006'da Finlandiyalı uygulayıcılar Helsinki tren istasyonu karşısında bir araya gelerek Çin Komünist rejime tarafından Falun Gong'a uygulanan acımasız zulmü, özellikle de canlı uygulayıcıların yasadışı organlarının toplanması acımasızlığı hakkındaki gerçekleri açığa vurdular.

Falun Gong uygulayıcıları farklı zamanlarda benzer faaliyetlerde bulundular	Yoldan geçen insanlar Çin Komünist rejim tarafından yapılan acımasızlıklar karşısında öfkelendiler ve bu yüzden birbir imza verdiler
Yoldan geçen insanlar Çin Komünist rejim tarafından yapılan acımasızlıklar karşısında öfkelendiler ve bu yüzden birbir imza verdiler	Yaşlı bir bayan Falun Gong hakkındaki bilgileri okuduktan sonra uygulayıcıya, “Sakın susma, biz sizi destekleriz.”

İşkenceden ölen Falun Gong uygulayıcılarına ait birkaç büyük fotoğraf insanları gerçeği bulmaları için çekti. Bazıları broşür aldı ve acil bir şekilde okudu. Bazıları yerde sergilenen panolardaki bilgileri okudu. Bazıları da direkt olarak zulmü durdurma kampanyasına destek olmak için dilekçenin olduğu masaya imza vermeye gittiler. Onların bir kısmı genç, bir kısmı da yaşlı insanlardı.

Yaşlı bir bayan broşürleri ve sergilenen panoları dikkatlice okudu ve uygulayıcılara “Sakın susmayın. Direnin. Ben sizi destekliyorum.” dedi ve imza vermeye gitti.

Ben bir pratisyen olan Bayan Chen'e "Neden buraya geldin?" diye sordum. O, "AB ve Çin arasındaki insan hakları toplantısından önce Fin hükümetine ve insanlarına Çin hükümetinin insan hakları olarak en iyi dönemde oldukları iddalarının bir yalan olduğunu söylemek istiyorum. Ben bunun bir yalan olduğunu kanıtlayacağım.

Falun Gong zulmü sadece anakara Çin'de değil uzun zamandır yurtdışında da yaşanmaktadır. Kocam iyi bir doktora derecesine sahip ve Helsinki araştırma enstitüsünde bir araştırmacı olarak çalışmaktadır. Geçenlerde pasaportlarımızı Çin Büyükelçiliğine uzatmak için yolladık; yine de onlar bizim pasaportlarımıza yasadışı el koydu, böylece bizler kimliksiz ve vatansız kişiler olduk.

Çin Büyükelçiliği çalışanları kendilerine protesto kampanyalarında daha fazla yer almayacağımıza dair garanti vermemizi istediler. Biz hükümet zulmü durduruna kadar protestolara devam edeceğimizi söyledik. Onlar sessizdi, ama bizim var olan Çin vatandaşlığı haklarımızı aldılar. Ailelerimiz şu anda Çin'de işsiz ve onların sağlığı iyi değil. Bu zulüm yüzünden ailelerimizle gerektiği gibi ilgilenemiyoruz.

Çinli özel ajanlar sadece Çinli Falun Gong uygulayıcılarını öldürüp zulmetmedi, aynı zamanda Batılı uygulayıcıları da zulmettiler. Onlar geçenlerde batılı bir Finli uygulayıcıyı da telefonla biraz yıldırmaya normal yaşamını ciddi şekilde etkilemeye çalıştılar. Çin komünist rejim tarafından yapılan zulme karşılık biz kurbanlar neden protesto yapamıyoruz?