1992 yılında Shifu Pekin’e henüz yeni varmıştı ve ben de birtakım ayak işleri yapmak için Shifu ile birlikte gitmiştim. Çok sıcak bir gündü ve ben de rahat olması açısından bir taksi tutmayı düşünüyordum, fakat Shifu otobüse bindi. O durumda ben de taksi şoförü ile konuşmayı bırakmak zorunda kaldım. Otobüste çok terledim fakat Shifu’nu tutumlu tavrı beni derinden etkiledi.
Bazı kişiler televizyonlarda söylentiler uyduruyor ve Shifu’nun lüks içerisinde yaşadığını söylüyorlardı. Bu gibi söylentilerin nereden çıktığını bilmiyor ve benim yardımsever Shifu’mu karalayanların ne türde insanlar olduğunu anlayamıyordum. Shifu’nun Dafa’yı halka tanıtmasından 2 sene öncesinden başlayarak, yıllarca Shifu ile birlikte seyahat ettim. Falun Dafa’da xiulian uygulama konusunda bir sınır olmadığını şu an biliyorum. Dafa’yı halka açıklayarak insanları kurtarmak için Shifu’nun katlandığı zorlukları düşündüğümde, gözyaşlarımın akmasına engel olamıyorum.
Shifu’yu takip etmeye ve Falun Gong’u halka açıklarken Shifu’ya asistanlık yapmaya başladığımda, konuşurken sürekli başkalarının sözünü kesiyordum çünkü xinxing’im yeterince iyi gelişmemişti; ayrıca genç ve düşüncesizdim. Bazen kendi kendi anlayışımı ve duygularımı başkalarına kabullendirmeye çalışıyordum. Diğer bazı durumlarda da, küstah ve kibirli olduğum için, sanki her şeyi biliyormuşum gibi davranıyordum. Shifu bana: “Konuşmalarını bitirdikleri ana kadar insanları sakin bir biçimde dinlemeli ve onlara saygı göstermelisin. Aynı zamanda da insanların ne hakkında konuştuklarına da dikkat göstermen gerekiyor. Bunu değerlendirmek için Fa’yı kullan ve onun Fa’ya uygunluk gösterip göstermediğine bak. Söyledikleri şeyleri dikkatli bir biçimde analiz ettikten sonra, sabırlı bir biçimde kendi fikrini söyleyebilirsin. Daha fazla dinlemeyi ve daha az konuşmayı denemelisin. Bir kişinin söylemek istediği şeyleri sessiz bir biçimde dinlemek ve düşüncesizce davranmamak bir tür nezakettir ve kişisel-uygulamadır” dedi.
Shifu’nun sözleri beni çok derinden etkilemişti. Geçmiş 10 yıl boyunca kendimi değerlendirmek için sıkça bu cümlelere başvurdum. Uygulayıcı arkadaşlarımın, özellikle de genç erkek uygulayıcı arkadaşlarımın sabırsız olduklarını ve keyfi davrandıklarını, başkaları ile konuşurken görgü kurallarına aldırmadıklarını fark ettiğimde onlara sessizce Shifu’nun bana söylemiş olduğu şeyleri söylüyordum. Hepsi bu cümleleri duymanın büyük bir fayda olduğunu hissediyordu.
Sınıfta, Fa’yı öğretmenin dışında, Shifu çok fazla konuşmazdı.
Shifu günlük yaşantısı içerisindeki hareketlerinde çok ağırbaşlı ve asildir –buna yürümesi, kalkması, oturması ve uzanması dâhildir. Çok uyumludur; sıcak ve samimi bir kişiliği vardır. Bu kadar yıl geçmiş olmasına rağmen, Shifu’nun bacak bacak üstüne attığını görmedim veya bir kanepede ya da sandalyede otururken arkasına yaslandığını hiç görmedim. Shifu yaşı büyük olan öğrenciler ile konuşurken çok büyük bir saygı gösterir ve sesinin tonu saygı doludur. Öğrencileri veya ziyaretçileri her yolcu edişinde, Shifu kapının önünde ayakta durur ve odasına dönmeden önce o kişinin gözden kaybolduğunu görene kadar bekler. Bu küçük detay çok uzun yıllar boyunca zihnime kazınmıştır.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.