Bir gün, Xu Shou-Tian pazarda alışveriş yaparken, yanından geçmekte olan dışkı kovası taşıyan bir kişi dikkatsizliği sonucu bidondaki dışkıyı dökmüş ve üzerinin kirlenmesine neden olmuş. Xu Shou-Tian, dışkı taşıyan bu kişi fakir olduğundan ve ancak böyle bir iş yaparak geçimini sağlayabildiği ve ondan kirlenen ayakkabı ve kıyafetleri için tazminat istese bile asla ödeyemeyeceğini bildiği için duruma tahammül ederek eve dönmeye karar vermiş. Fakat tam o sırada, dışkı taşıyan kişi birdenbire Xu Shou-Tian’ı küfretmeye başlamış, Xu’nun kendisine çarptığı için bidondaki dışkının döküldüğünü söylemiş ve Xu’dan tazminat istemiş. O, Xu’ya hem küfrediyor hem de dövmeye başlamış. Bunun üzerine Xu çaresiz bir durumda kaçmaya başlamış ve arkasında kendisini kovalayan o kişi ile birlikte yaklaşık yarım kilometre koşmuş. Pazarda olaya şahit olan herkes Xu’nun haksızca çektiği acılara içerleyerek dışkı taşıyan kişiyi kınamışlar. Xu Shou-Tian eve vardıktan sonra, üstünü temiz kıyafetler ile değiştirmiş. Karısı ve çocukları da onun yanlış yaptığını söyleyerek şikâyet etmişler ve böyle bir şey ile karşılaşmasının uğursuzluk olduğuna inanmışlar. Xu da bu durum karşısında bunalmış.
Gece yarısı, Xu Shou-Tian kapının hızla ve set bir şekilde çalındığını duymuş ve kalkıp kapıyı açınca gündüz tartıştığı dışkı taşıyan kişinin kızgın bir şekilde kapıda durduğunu görmüş. Xu, “Gündüz senden tazminat istemediğim halde sen bana hem küfrettin hem de beni dövdün. Ben sonuna kadar yaptığın aşağılamalara tahammül ettim. Gece yarısı gelip benden daha ne istiyorsun?” diye sormuş.
Kişi, “Benim seninle geçmiş hayatımda bir nefret hesabım vardı ve bugün gündüz benim sana yaptığım aşağılamalara tahammül edebildiğin için, nefretimin çoğunluğu ortadan kayboldu. Şu anda ben öldüm, fakat ailem çok yoksul olduğundan bir tabut satın alıp beni mezara gömmek için hiç paraları yok. Eğer bana bir tabut satın almak için yardım edebilirsen, o zaman sende kalan nefretim tamamen sona erecek. Bununla birlikte, eğer karıma birazcık maddi yardım da bulunursan o zaman sana borçlu kalacağım ve şefkatinin karşılığını mutlaka ödeyeceğim.” diye söyledikten sonra, Xu Shou-Tian’ın önünde dizlerinin üstüne çöküp ağlamış. Aslında bu kişi gündüz küfrederek Xu Shou-Tian’ın peşinde koştuktan sonra pazara geri döndüğünde birden yere düşüp ölmüş.
Xu, çok korkmuş olmasına rağmen, adamın ricasını kabul etmiş. Ertesi gün, Xu, dışkı taşıyan kişinin verdiği adrese gitmiş ve her şeyin gerçekten adamın anlattığı gibi olduğunu görmüş. Xu bir tabut alıp adamı mezara götürmüş ve adamın karısına bir miktar da destek parası vermiş.
Daha sonra, Xu Shou-Tian olayı başkalarına anlatırken, “O gün pazarda, eğer ben tahammül etmeseydim ve kavgaya girseydim, o kişi kesinlikle benimle tartışma sırasında ölecekti, o durumda ben çoktan ölüm cezası yüzünden asılarak öldürülmüştüm.” diye söylemiş.
Aslında binlerce seneden beri insanlar hep şuna inanıyorlar ki, bir kişinin karşılaştığı hiçbir şey tesadüfî ve sebepsiz değildir ve bu yüzden, zorluklar veya küçük düşürmelerle karşılaşınca, eğer biraz fazla tahammül edebilirsek, o zaman belki de Xu Shou-Tian gibi daha büyük bir felaketten kurtulabiliriz.
İngilizce metin: http://epochtimes.com/gb/9/11/17/n2725294.htm
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.