Borcu Ödemek

Uygulama yolumda bazen ileriye gidemiyordum, bazen de geriliyordum. Bu durum beni endişelendiriyordu. Fakat Shifu beni hiçbir zaman unutmadı ve meditasyon yaparken göz yaşlarım durmadan akıyordu. Belki de bu Shifu’dan aldığım bilgiler yüzündendi ya da geçmiş hayatımla bağlantılı rüyalarım yüzündendi. Uzun zaman öncesinde ben küçük bir krallıkta generaldim. Kendimi çok net görüyordum; silahlı, kılıçlı. O yaşamımdaki hayat tecrübem mükemmeldi.

O ülkenin Kralı bana karşı çok merhametliydi, beni kardeşi gibi görüyordu. Bir gün Kral bana hamile olan Kraliçe'ye refakat etme görevi verdi. Yolda giderken bir talihsizlikle karşılaşıldı -bir anda sel bastı ve yol geçilemeyecek hale geldi. Yağmur çok şiddetli yağıyordu ve güçlü rüzgâr esiyordu, her taraf su ile kaplıydı. Kraliçe, hizmetçisi ve ben tepedeki bir ormana gittik. Belki de yolun zorluğu, belki de sel, yağmur ve rüzgâr yüzünden Kraliçe zamanından önce doğum yaptı.

O hayatta görevimi yerine getiremediğim için, bu yaşamımda o Kral benimle aynı kolejde sınıf arkadaşımdı. Kolejde ikimiz arkadaştık ve birlikte bir odada tam dört sene yaşadık. Mezun olduktan sonra farklı şehirlerde çalıştık. Ardından aynı üniversiteyi kazandık. İkimiz sınav sırasında karşılaştık ve birbirimizi tekrar gördüğümüze çok sevinmiştik. Danışman öğretmenimiz ve bölümümüz de aynıydı ve tam beş sene bir odada yaşadık! Önceden belirlenmiş dostluğumuz sayesinde ben, tam on sene onu kardeşim gibi gördüm. Bizim 4 bin sene önceki bağımızı ancak iki sene önce öğrendim.

Bu durum, önceden belirlenmiş bağların nedenini ve sonuçlarını kanıtlıyor! Hiçbir zenginlik veya gelişim, acı veya zorluk boşu boşuna değildir. Bunların hepsi geçmişte kalır, peşimizde gölge gibi dolaşan tek şey karmadır. Herkes maddi ya da manevi fark etmeksizin borcunu ödemelidir. Borç bu hayatta ya da başka bir hayatta da ödenebilir. Bazen bunun için binlerce yılda gerekebilir. Bizim tanıdığım her bir kişi, akraba (akrabalarla daha da çok) veya arkadaşımızla önceden belirlenmiş bir bağımız vardır. Önceden belirlenmiş bağlarımızın iyisi de var kötüsü de. Biz uygulayıcılar, başkalarıyla önceden belirlenmiş bağlarımızda dikkatli olmalıyız. Soprano Bayan Jiang Min’in seslendirdiği “Rüyadan uyanmak” adlı parçada söylediği gibi ‘Benim yaşamım başlangıçta cennetteki bir tanrıydı; dünyadaki yaşam içindeki başarı ya da başarısızlık sadece uçup gidecek bulutlar ve duman gibidir.’

Bir gün geçmişte yaşadığım bir sürü hayatlarımı gördüm. Birçok hayatımda kadındım. Kadın olarak yaşam sürdüğüm yaşamlarımdan birinde çok üzücü ve mutsuz bir hayat geçirdim. Ben çok üzülüyordum. Birçok hayatımda general veya prenstim. Benim için en şaşırtıcı olanı, birçok kez Çin’in dışında başka ülkelerde reenkarne olmuştum.

Günümüzde birçok batı ülkesinde, ana olarak Hıristiyan olan ülkelerinde insanların 70%’i Tanrı’ya inanıyor. Uzun seneler ben İngiltere’de Amerika’da okudum. İngilizce öğretmenimiz bize; Çin, dini inancı olmayan tek ülke demişti. Ben kendimi izole edilmiş gibi hissediyordum. Önceden Tao uygulayıcıları ve Buda uygulayıcıları reenkarnasyonu konuştukları zaman ben reenkarnasyona hiç inanmazdım. Ben bunların boş bir inanç veya saçmalık olduğunu düşünürdüm. Şimdi ise artık bunu daha da iyi biliyorum. Çin’de birkaç nesildir insanların bilinçleri ateizmle yıkanmakta. Gerçeği öğrendiğimde dikkatsizlik ve dar ufkum yüzünden kendimi çok suçlu hissettim. Ben daha küçükken beyaz sakallı ihtiyar bir adam benimle olan geçmiş bağını doğrulamak için bizim evimize gelmişti ve ben onu kovmuştum. Şimdi o anı hatırladığım her defa pişmanlık duyuyorum.

Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2007/9/15/48381.html
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/node/4912