Bir gün uygulama yaparken farklı bir dünyayı gördüm. Orada sadece rakamlar, matematik sembolleri ve öğeleri vardı. Onların hepsi canlıydı. Gördüğüm dünyada matematiksel bir rakam -kendine göre bir yaşamdı. Bu bir rakam dünyasıydı. Günümüzde uzmanların kullandığı ve araştırdığı matematiğin kökü oradan geliyor.
Şimdiki bilim matematiğe göre kuruldu. Uzmanlar bir sorunu ya da gerçek bir olayı açıklamak için matematiği kullanıyor. Uzmanların birçoğu, evrenin oluşumunu açıklamak için, matematik formüllerini kullanabileceklerini düşünüyorlar.
Gerçeği konuşacak olursak, bu tür düşünceler yanlış. Evren muazzam büyüklüktedir, matematik dünyası ise sadece bizim dünyamızın belli olanaklarında yer alıyor, o sayısız dünyalardan sadece biridir. Bu dünya dışında herhangi bir şey matematikten bağımsız olacak ve bu şekilde matematik prensiplerine göre kurulmamıştır.
Uzmanlar matematik bölgesinin sınırsızca geniş olduğunu düşünüyorlar, bu da çok yanlış bir düşünce, çünkü matematik dünyasının sınırları var.
Neden uzmanlar bazı matematiksel olmayan olayları anlatmak için matematiği kullanabilirler? Ben evrendeki her bir nesnenin diğer dünyalara gölgesini yansıttığını düşünüyorum. Diğer dünyalardaki bir şeyleri açıklamak için tabiî ki de yüzeysel olarak matematik kullanılabilir. Aynı şekilde bir ayna objenin yüzey yapısını gösterebilir, fakat tam olarak hedefin kendisini göstermez.
Bugünkü uzmanların anlattıkları doğal prensiplerin her bir görünüşü -fiilen matematik dünyasına yansıyan prensiplerin gölgesidir. Uzmanların anlıyoruz dedikleri düşünceleri -sadece o gölgelerin açıklanmasıdır. Uygulama yapmayanlar, bu formüllerin onların zihniyetlerini hesapladığını düşünüyorlar, fakat bu öyle değil! “Düşünme” -sadece insani bir yetenektir.
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.