Liaoning Eyaleti Hapishanesi'ndeki Zorunlu Köleliğin Meydana Çıkarılması

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Liaoning Eyaleti Kadınlar Hapishanesi'nde yaklaşık beş-yüz civarında Falun Gong uygulayıcısı tutukludur. Onları uzun süreli olarak köle işlerini yapmakta zorlamaktalar. Bazıları yıl içinde dokuz ya da on ay boyunca çalıştırılıyor, ve günde on-yedi ya da yirmi saat çalışıyorlar. Hapishane, tutuklulara yılda sadece yılbaşı için bir günlük tatil veriyor.

Hapishanede tutuklu olan Falun Gong uygulayıcılarının bulundukları durum çok zordur. Uygulayıcıları gözetlemek için, polisler tutukluları üçlü gruplara ayırıyor. İki tutuklunun bir uygulayıcıyı gözetlemeleri isteniyor. Uygulayıcıların istediği gibi dolaşmaları ve uygulayıcıların birbirleriyle konuşmaları yasaklanmıştır. Fakat sıradan tutuklulara ise görmemezlikten geliyorlar.

Polisler gizlice tutuklulara, "değişim"i (Değişim: Bir uygulayıcıyı Falun Gong'dan vazgeçirmek için düzenlenen beyin yıkama ve işkence çektirme faaliyetleri.) reddeden uygulayıcılara zorbalık yapılması emrini veriyorlar, bu nedenle tutuklular uygulayıcılara baskı yapıyorlar ve çeşitli yollarla uygulayıcılara zorluk çıkarıyorlar. Bir uygulayıcı “değişim"i reddettiği için polis onun banka hesabını kapattırdı ve onun para kullanmasını yasakladı. Ayrıca onun herkes ile görüşmesi yasaklandı, hiçbir tutuklunun ona yiyecek, içecek ya da ihtiyaç duyulan eşya vermesine izin verilmedi. Sonunda polisler onun gerçekten öleceğinden korktuğu için ona zulmetmeyi kestiler.

Dafa'ya olan inancından vazgeçmeyen bir başka uygulayıcı var. Polis onu, ailesi ona para göndermiyor diye kışkırtıp ona zihinsel ve bedensel baskılar uygulayarak onu "değişim"e zorlamayı amaçlamıştır. Bu uygulayıcı açlık grevi yapmaya başlamış ve polis bir şeylerin iyi gitmeyeceğinden korkarak yaptığı zulmü durdurmuştur.

Bir küçük grup uygulayıcı çalışma saatlerinde yapılan artışa karşı protesto etmişlerdir. İş saati bittiğinde çalışmayı bırakıyorlar. Polisler bunu gördü ancak birşey diyemediler çünkü onlar da iş saatinin artırılmasından hoşnut değiller. Ertesi gün hapishane şefi bunu duyduğunda ve çok öfkelendi. Tutuklularla bir toplantı yaptı ve onların hapis sürelerini azaltmayacağına dair tehditte bulundu. Bu tutuklulara ise polisler uzun zamandır zorbalık ve zulüm etmişlerdir. Onlar da aynı şekilde fazladan iş çalışması olayından nefret ediyorlar. Çünkü uzun süreli olarak fazladan iş yapmak onların sağlıklarını da olumsuz yönde etkilemiştir. Bazıları sık sık hastalanıyor ve kusuyor. Tutuklular: “Buradan çıktığımızda, burada çektiğimiz kötülükleri açığa vuracağız. İnternet aracılığıyla tüm dünya halkının Komünist Partisi'nin karanlığını ve Çin milletine karşı yaptığı vahşiliğini öğrenmelerini sağlayacağız. ” demişlerdir.

Hapishanede, bir tutuklu ne kadar kötüyse polis tarafından o kadar takdir ediliyor. Polisler uygulayıcılara işkenceleri bizzat kendileri çektirmezler. Onlar uygulayıcıları dövmek için bu suçluları kullanıyorlar. Bir tutuklu iğne ile bir uygulayıcının tırnaklarını delerek onu uygulamasından vazgeçmesi için zorlamıştır.

Çin'deki hapishanelerde, insanlar parayla tutsakların sıyrılmasını sağlayabilir, buna tıbbi tedavi bahanesi de dahildir. Para ile oldukça rahat bir iş sahibi olabilirler, örneğin, hastanelerde, süpermarketlerde ve korumada bir iş. Eğer parası ya da gücü olamayan bir tutuklu hastalanırsa sabahtan hastaneye tedavi için gitmeli ve öğleden sonra gelir gelmez çalışmaya başlamalıdır. Aksi takdirde polis tutukluya küfredip duracaktır. Birçok tutukluların kalp hastalığı veya baş ağrıları olduğu halde hastaneden döndüklerinde çalışmaları zorunludur. Polisler onların tedavi için de olsa hapishaneden uzaklaşmalarına izin vermiyor, onları da günde 14 saat çalışmalarında zorunlu tutuyorlar. Azıcık bir süre için dinlendiklerinde diğer tutuklular onlara bağırıp çağırmaya başlarlar.

Mart 2004'te, hapishanenin Sekizinci Grup ekibi, inançlarına sadık kalan uygulayıcıların değişimini sağlamak için tutuklulardan Falun Gong uygulayıcılarına kelepçe vurarak onları asmalarını ve dövmelerini istemiştir. Bazı tutuklular, uygulayıcının başını örterek onu acımasızca dövmüştür. Olay ardından ise uygulayıcıyı dövdüklerini itiraf etmeyi reddetmişlerdir.

Polisler uygulayıcıların egzersiz hareketlerini yapmalarını ve Falun Dafa öğretilerine çalışmalarını yasaklamıştır. Ayrıca diğer tutukluların da Falun Gong öğrenmelerini engellemeye çalışmışlardır. Bazı tutuklular Falun Dafa'nın çok iyi olduğunu biliyorlar ve işledikleri suçtan dolayı son derece pişmanlık duyuyorlar. Bu nedenle onlar gizlice öğretilere çalışıyorlar. Bazıları uygulayıcılara metinleri iletmekte yardımcı oldular ve diğer tutuklular tarafından ispiyonlandılar. Bu nedenle de dayak yediler, banka hesapları kapandı ve günlük ihtiyaçlarını karşılamak için para harcamaları yasaklandı. Onlara daha az yemek verildi, puanlarında azalma oldu ve hapis sürelerinin kısaltılması kabul edilmedi. Ancak adil düşünceye sahip olanlar halen “Falun Dafa iyidir.” cümlesini söylemekten vazgeçmemiştir. Ve ayrıca bazıları Falun Dafa'yı öğrenmeye başlamışlar bile.

* * *

Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a36375-article.html

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.