Falun Dafa’yla tanışmam
Diğer uygulama metotları içinde o kadar uzun senelerdir süren arayışımın ardından Dafa’yı nasıl elde ettiğimi paylaşmama izin verin. Belki de benim yorumum, uygulama metoduna karar veremeyen, hala arayışta olan veya kararında tereddüt edenlere ve aynı zamanda yeni başlayan uygulayıcılara yardımcı olur.
Ben 39 yaşındayım. Uygulama yapmam gerektiğine dair düşüncem rüyalar ve bazı görüntüler görmem sayesinde 22 yaşında ortaya çıktı. Rüyalarımda farklı Üstatlar kendi ruhani okullarına başlamam için beni çağırıyorlardı. Ben hep Shifu’mun ve ruhani bir okulun arayışındaydım. Bunun sonucu olarak çok fazla ruhani ve psikolojik okuldan geçtim, fakat onların hiçbiri yüksek seviyelere ulaştırmıyordu. Sanki tüm o okullar bir hastalığa yakalanmış gibiydiler, ünlü ve zengin olma, şöhret kazanma ve önemsiz insani sorunların çözülmesinin peşindeydiler. Bunların hepsi beni memnun etmiyordu.
Her neyse, 2009 senesinde gene Hindistan’a gitme sıram geldi. Orada 2 hafta bir aşram’da yaşadım, fakat içimde sürekli bir hissiyat buradaki herkesin uyuduğunu hissediyordum (ben de dâhil olmak üzere) şarkı söylüyoruz, fakat ahlak ve zihin geliştirme konusunda bu şarkılar hiç etkisini göstermiyordu. Aşram’dan sonra başka bir şehri ziyaretim sırasında Altın Tapınağa gitmeyi düşünüyordum, fakat tren istasyonunda içinde tüm paramın bulunduğu cüzdanımı, pasaportumu ve geri dönüş biletimi çaldırdım. Üzgün ve çaresiz, arkadaşlarımın topladıkları çok az miktarda bir parayla Delhi şehrindeki Rusya Konsolosluğuna evime geri dönebilmem için gerekli evrakları çıkartmak için gittim. Birkaç gün eziyet çektikten sonra, Pazar günü hava almak için parka çıktım, orada da dikkatimi sarı tişörtler giyinmiş olan müzisyenler çekti, prova yaptıktan sonra onlar egzersizler yapmaya başladılar, ben ise onları izliyordum. Falun Gong hakkında hiçbir şey bilmiyordum ve bilgi almak için bir müzisyene yaklaştım. Biz biraz konuştuk. Ben onun flütünde kafamdan bir melodi çaldım ve o, bu melodinin bir Çin melodisi olduğunu söyledi, ben çok şaşırdım. Benim için öyle zor bir zamanda içimden bir ses duydum: bu son uyguladığım uygulama metodunda sadece 5 ay daha kalacağım. Fakat buna karşı düşünce tepkisi verdim ve bunun olamayacağını düşündüm.
Beni Falun Dafa’ya getiren insanla karşılaşma
Aradan 4 ay geçtikten sonra bir seminerde Falun Gong egzersizlerini tanıtan bir keşişle karşılaştım. Öğreti sırasında olağandışı rahatlama ve aydınlık duyguları yaşadım. Salonun tümünü kocaman ışıldayan bir teker sarmıştı. 2. egzersiz sırasında ben kafamın üstünde iç alanımda sonsuza dek dönen evreni gördüm, derin bir heyecan beni sardı ve sevinç gözyaşları gözlerimden akmaya başladı. O keşişi sanki kendimmişim kendime çok yakın olduğunu, sanki kardeş gibi uzun zamandır beni iyi tanıyormuş gibi. Onunla baş başa kaldığımızda bana şöyle sordu: “Seni bana ne getirdi?” ben en Yüksek Shifu’yu aradığımı söyleyerek cevap verdim. O ilk başta, onların tapınağını temsil eden üstadını gösterdi, fakat kalbim onu kabul etmedi, çünkü kalbimle o adamın en Yüksek Shifu olmadığını hissettim. Bir süre zaman geçtikten sonra o keşiş Bay Li Hongzi’nin En Yüksek Shifu olduğunu söyledi. Ve o zaman 2009 senesinin Ağustos ayında Zhuan Falun kitabını bularak, okumaya ve internet üzerinden kendi başıma egzersizleri öğrenmeye başladım. O dönemde karnımda garip ve dönen bir şey hissediyordum, o hisler yavaşça hissedilmeze dönüştüler.
Tereddüt ve yol seçme dönemi
Mesleğim Yoga öğretmenliği olduğundan, işim uygulama yaptığım önceki uygulama metoduna bağlıydı. Ve maaşımın büyük bölümünü o uygulama okuluna daha fazla müşteri getirerek kazanabiliyordum. Orada çalışmaya devam ediyordum, şöhrete ve çıkarlara da çok güçlü takıntılarım vardı. Sürekli o keşişle diyalog içindeydim, o da o dönemde uygulama yolunu tek yöne değiştirdi, Falun Dafa yoluna ve eski okulun tapınağını terk etti. O amaca yönelik, benim eski okulu bırakmamı ve sadece tek bir yolda Falun Dafa okulunda uygulama yapmamı tavsiye ediyordu. Eski fikirlerimi terk etmem benim için zordu. Maalesef, sürekli okulları kıyaslıyordum, o yüzden Dafa kapısına hemen giremedim, sırtımda takıntılarla dolu çok büyük çanta taşıyordum. Onlar kendini gösterme takıntısıydı, sonra, para ve şöhret takıntısı, gurur ve çok konuşma takıntısı, eleştirme, rekabet ve kıskançlıktı. Kendi içime bakınca tüm kötü alışkanlıklara bağlı olduğumu fark ettim ve bende olmayan hiçbir şey yoktu. En sonunda, boyun eğdim, önceki uygulama metodundaki Üstadın emirlerinden feragat ettim ve 2010 senesinin başında tamamıyla tek bir yolu seçtim -Falun Dafa’yı. Çoğu yoga öğretmenlerine ve başka insanlara da Falun Dafa’yı anlattım ve bazıları kitabı okudular, fakat daha ileri gidemediler. Aynı şekilde başka metotlar bana çok engel yaratıyordu. Rüyamda çok sık geçmişte öğrendiğim Mantra’ları duyuyordum, önceki Öğretmenlerim topluca ve tek tek de geliyorlardı ve beni eleştiriyorlardı. Bu şekilde eski güçler beni tutmaya çalışıyorlardı. Bazen o sınavları geçebiliyordum, bazen ise geçemiyordum. Ama ne olursa olsun ben Shifu Li Hongzi’den beni eski güçlerin etkisinden kurtarmasını ve zihnimin temizlenmesine yardım etmesini defalarca istedim.
İlk görevim ve yolda Shifu’nun yardımı
Neredeyse uygulamaya başlamamın hemen ardından beni kurum personelleri için düzenlenen Tayvan seyahatine sabah jimnastiği öğretmeni olarak katılmam için davet ettiler. Ve sonuçta, hiç param olmadığı halde Tayvan’a gittim, orada ulusal müzede tarihi Çin kültürü ile tanıştım ve Tayvanlı uygulayıcılarla birlikte 101 Kule meydanında düzenlenen faaliyete katıldım. Onlar beni çok sıcak karşıladılar ve Moskova’ya götürmem gereken Falun Dafa Derneğinin verdiği Shifu’nun Çince kitaplarını taşımama yardım ettiler. Uçakta bir adamla tanıştım, bagajımı taşımaya yardım teklif etti, çünkü onun özel şoförü onu almaya havalimanına gelecekti. O şoför benim de tanıdığım biri çıktı, beni de çok iyi hatırladı ve memnuniyetle beni evime kadar götürdü ve daireme kadar kitapları taşımama yardım etti. Bu kadar ayarlama karşısında sürekli şaşkınlık için kalıyordum. Gerçekten de, Shifu sanki tüm seyahat boyunca benimleydi ve hep başka insanların aracığıyla bana yardım ediyordu.
Seyahat sırasında insanların davranışlarıyla ilgili çok sınavlar vardı, çünkü bazı Ruslar aşırı derece alkollü içecek içiyordu ve davranışları uygunsuzdu, yani benim bakış açımdan öyleydiler. Bir anda kendimi tutamadım ve sinirimden onları eleştiren söylemem gerekmeyen şeyler söyledim, daha sonra hatamı anladım ve bu seferlik o sınavı geçemediğimi fark ettim.
İlk ciddi sınavlar
2010 senesinin Mayıs ayında, bana çok yakın olan o keşiş kendisini rahatsız hissetti. Şiddetli sancıları vardı ama buna rağmen inancı güçlüydü, şiddetli ağrılar yüzünden egzersizleri yapamıyordu ve devamlı Shifu’nun konuşmalarını dinlemeye devam edemiyordu, biraz ağrıları geçtiğinde o kalkıyordu ve egzersizlere devam ediyordu. Ve beklemedik bir anda bedenini terk etti. Bu, onun aracılığıyla Falun Dafa’ya gelen bizim gibi insanlar için büyük bir şoktu. Biz birimize sürekli soruyorduk: “Neden böyle oldu?”. O bizim için uygulamada ve Shifu’ya ve Falun Dafa’ya sadık kalmada bir örnekti. Onun telefonda bıraktığı son mesaj buydu: “Falun Dafa Hao!”. Aynı şekilde, tüm hayatı boyunca Fa’yı aradığını ve şimdiyse gerçek Fa’yı bulduğunu ve bu yüzden ölümden de korkmadığını söylemişti. Benim bu kayba ilk tepkim şöyleydi -çaresizlik durumu, hayatın artık anlamı kalmadığı duygusu, hayatta artık hiç iyi bir şey olmayacağı duygusu. Sanki Shifu en zayıf noktamı bulmuştu, bu o keşişe bağlılığımdı, işte sıradan insan duyguları -sevgi.
Şimdiyse gerçekten de niyetlerimin gerçekliği sınavları başladı, neden Dafa’ya geldim? O adamın peşinden mi geziyordum veya xiulian uygulaması yapmak, kurtarılma elde etmek için mi geldim. Bu karışıklıkta dayanabilecek miyim ve Dafa’da aydınlanabilecek miyim, zorluklarda yükselebilecek miyim veya aşağıya mı kayacağım, inancım ne kadar güçlü?
Benim anlayışım
Daha sonra “kazanmak için kaybetmek gerekir” prensibinden bir anlayış elde ettim. Hindistan’da içinde tüm paramın bulunduğu cüzdanımı, pasaportumu ve geri dönüş biletimi çaldırarak, parkta Falun Gong uygulayıcılarına rastladım. Eski okulu bırakıp, eski dostlarımdan ve müşterilerimden uzaklaştıktan sonra, işimin yönünü, eski fikirlerimi değiştirdikten sonra, bazı takıntılarımdan kurtulduktan sonra, ben Falun Dafa uygulamasına girdim.
Benim için çok değerli olan insanı kaybettikten sonra, ben uygulama yolunda dışarıdan yardım aramadan kendi başımıza uygulama yapmamız gerektiğini anladım, diğer türlü uygulamada elde ettiklerimiz kabul edilmez. O insanı kaybedince ve belli bir miktarda ona olan takıntımdan kurtulduktan sonra zamanım fazlalaştı ve Minghui web sitesi projesine katıldım. Bu görev sayesinde, uygulayıcıların yazdıkları yorumları çevirirken bu şekilde seviyemin de belli bir şekilde yükseldiğini de anladım. Onların anlayışlarına dokununca kendi anlayışım da gittikçe daha iyiye gidiyor. Shifu’nun yardımı sayesinde yakın zamanda New York’taki konferansa katıldım.
Gerçektende, şimdiki uygulama metotlarının çoğu çıkar takıntısı, şöhret, ruhani güce sahip ve olağanüstü yeteneklere sahip olma takıntısı, her şeyi yapabilme takıntısı, gurur, o sırada yardımcı ruhun geliştiği trans durumuna girme takıntısı gibi insani takıntılara dayanıyorlar. İşte sırf bunun gibi akıntılar beni hep yanlış yollara götürdüler. Benim bildiğim kadarıyla şu zamanda kalbi geliştirmeye yönelik uygulama yapan, iç nitelikleri üzerinde çalışan okullar yok diyebileceğiniz kadar az, bir tek Falun Dafa tamamlanmış ve yüksek seviyelerdeki doğru yola götüren xiulian uygulaması verebilir.
Shifu, uygulama yolumda merhametle beni yönlendirdiğiniz için size minnettarım!
* * *
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.