Çabayı Gevşetme Sorunu Hakkında

Uygulayıcılar ile yaptığımız düşünce paylaşımları sırasında biz sık sık uygulamamızda çaba hakkında konuşuruz. Bazen uygulayıcıların çoğu ben de dâhil, çabamızı devamlı sürdüremediğimizden şikâyet ederiz sonra da bunun nedenini bulmaya çalışırız. Bununla ilgili her şeyi Fa’dan biliyoruz, fakat hala takıntılarımızı geçemiyoruz. Tecrübe paylaşımının ardından durumumuz birkaç gün için düzeliyor, fakat sonra her şey yine eski haline dönüyor. Bu sorunu esas bir şekilde tamamıyla çözmek için onu detaylı bir şekilde ortaya koymak istiyorum.

Çabayı gevşetmenin nedenlerinden biri tembelliğin ardında gizlenmekte. Sabahları uyandığımızda, hemen ayağa kalkıp egzersizleri yapmaya başlamak yerine, çoğunlukla, birkaç dakika daha o rahatlığı sürdürmek istiyoruz. Bunun sonucu yine uykuya dalıyor ve uyumaya devam ediyoruz. Yeterince egzersiz yapmadığımız için enerjimiz de azalıyor ve tüm gün enerji eksikliği yaşıyor ve bu da kısır döngü yaşatıyor. Tembellik ise konfora takıntıdan kaynaklanır. Bu şekilde, üç işi yapmak yerine, çok fazla zaman boşa harcanıyor.

İkinci neden ise -şehvet. Bu konu sıkça inceleniyor, çünkü biz sıradan insan toplumunda yaşıyoruz. Bu konu çok ciddi bir sorun taşıyor, bir uygulayıcının evli olup olmaması fark etmiyor, ayrıca genç uygulayıcılar için ciddi bir sorundur. Bu yüzden toplum genelinde yozlaşmış, her yerde arzuya neden olacak faktörler var. Gördüğümüz veya duyduğumuz her şey takıntı yaratabilir ve bu da bizim üç işi yapmamıza engel olur. Defalarca bu konuyu konuştuktan sonra, ana sorunun evlenip evlenmemekte olmadığını fark ettim. Ana sorun şehvete takıntıdan tamamıyla vazgeçmek. Dağlara uygulama yapmak için giden eski dönemdeki uygulayıcıları bir düşünsenize, onlar da aynı şekilde bu sorunla karşılaşıyorlardı. Bu yüzden, bu tür düşünceleri bırakmamıza yardımcı olacak olan güçlü bir iradeye sahip olmak çok önemli.

Üçüncü neden -düşünce karması. Çoğu uygulayıcı, bir şeyler yapmaya niyetlendiklerinde, bu niyet karşısında mutlaka negatif bir düşünceyle karşılaşıyor. Bunun sonucu, ilk olarak zihnimizdeki anlaşmazlıkları çözmek için çok çaba harcanıyor. Mesela, metin yazma örneğini ele alalım. Korku oluşuyor: “İyi bir yazı yazabilecek miyim, yazacak bir şeyler var mı, gereken materyalleri bulabilecek miyim vs.” Bu iç anlaşmazlıklar durmadan yazı yazmamızı engelliyor). Aslında, yazı yazma aynı şekilde uygulamamıza bağlı, çünkü yazı yazarken de o süreç içerisinde kendi içimizde eksiklikler bulabilir ve Fa sayesinde onları giderebiliriz. Eski güçler, bizim her bir düşüncemizi çok dikkatle inceliyorlar ve onlar bizde oluşabilecek her bir boşluğu kullanmak için çabalıyorlar.

Benim görüşüme göre, düşünce karmasını yok etmek için en iyi yöntem, Fa’yı okumak ve yazı yazmak. Bu şekilde her bir hücremizi Fa ile dolduruyoruz ve Fa’ya uygun olmayan tün düşünceleri yok ediyoruz. Bu, şehvet yâda herhangi başka bir düşünce olsun, onu dikkate alıp tamamıyla yok etmeliyiz. Bizim zihnimiz temiz olduğunda, bilgeliğimiz doğal bir şekilde ortaya çıkar. O zaman işleri daha iyi yapabilir ve dikkatli olabiliriz.

Daha da derin kazmaya devam edersek, dikkatli olmamıza engel olan onlarca hatta yüzlerce neden bulabiliriz. Fakat yukarıda sayılanlar, devamlı gelişme durumuna ulaşmamız için engel olan bir sürü nedenlerin arasından sadece ana nedenler olabilir. Ayrıca, Shifu’nun bize bıraktığı uygulama ortamı -bu birlikte gelişmektir. Bu şekilde, kendimizi tek bedene de dâhil ederek ve sürekli kendimizi başka uygulayıcılarla ve Fa ile kıyaslayarak, kendi boşluklarımızı bulabilir ve eksikliklerimizi hızla tamamlayabiliriz.

Çince metin: http://www.zhengjian.org/zj/articles/2011/2/22/72113.html
İngilizce metin: http://www.pureinsight.org/node/6104