Annem Su Cailian, yetmiş yaşında, Çin’in Guangxi Eyaletinin Guiping Şehrinin Luoxiu Kasabasında yaşıyor. 1980’li yıllarda çocukluk dönemimde annemin hem fiziksel olarak güçsüz hem de bir takım hastalıklara sahip olduğunu bizzat gördüm. Çin’deki reformasyon ve açık-kapı politikalarına rağmen, memleketimdeki insanlar, özellikle de ailem hala yoksulluk içinde yaşamaktaydı. Yedi çocuğu beslemek için annem diğerlerinden daha fazla çalışmak zorundaydı. Sonuç olarak onun sağlığı daha da kötüye gitti.
On yaşıma geldiğimde, annem onikiparmak bağırsağı ülserinden mustarip oldu. Hastaneye gönderip tedavi etmek için parası olmadığından babam annemi bir Çin tıbbi doktoruna götürdü. Çin tıbbi doktoruna gittikten sonra annemin durumu kontrol altına alındı ama onun hastalıkları iyileşmedi. Ondan sonra, annem daha da güçsüzleşti, sık sık başı dönüyor, görme fonksiyonları zayıfladı ve bütün vücudu sancıyordu. Vücudunu güçlendirmek için gerektiği gibi beslenemediğinden yavaş yavaş kalp hastalığı, sinir bozukluğu, inme, ödem ve diğer hastalıklar oluştu. Bu hastalıklar yüzünden annem kollarını kaldıramaz ve soğuk suya dokunamaz hale geldi. Üstelik çok kolayca grip oluyor ve dayanılmaz sancılar çekiyordu.
1995’te annemin sağlığı daha hızlı bozulamaya başladı. Kalp çarpıntıları ve tüm vücudunda halsizlik başladı. Midesindeki sancı yüzünden, kol ve bacakları hissizleşti, hiç kımıldamadan yatağında yatıyordu. Hatta çok sıcak havada yorganla bile üşüyordu. Her gün sadece çok az pirinç lapası yiyerek yaşamına devam ediyordu.
Luoxiu Hastanesinden bir doktor annemin kalp hastalığının tedavi edilemez olduğunu söyledi. Doktor annemin diğer hastalıklarının da tedavi olamayacağını açıkladı. Son bir umutla annemi Guiping Şehrindeki ünlü bir hastaneye götürdük. Çok ünlü bir doktor muayeneden sonra “bir aydan fazla yaşamaz” teşhisi koydu. Bu doktor son olarak anneme rahatlatıcı bir reçete verdi.
Gözyaşları içinde annemi eve getirdik. O gün tam Çin Yılbaşısının yaklaştığı zamandı. Çaresizlik için annemizin gerçek durumunu Guangxi Eyaletine bağlı Liuzhou’da bir üniversitede okuyan kardeşimiz Liang Zhihua’ya bildirdik. Birkaç gün sonra Zhihua eve döndü. O kapıdan girer girmez hemen, “Sadece Falun Dafa annemi kurtarabilir!” dedi. Zhihua bir Falun Dafa uygulayıcısı olarak Falun Dafa’nın gücünü ve mucizelerini yaşamıştı. Zhihua’ya göre, o Liuzhou’da yaklaşık ölmek üzere olan birkaç hastanın Falun Dafa uygulaması sayesinde hayatlarının kurtulduğunu bizzat görmüştü. Onun anlattığı hikâyeyi duyar duymaz hepimiz annemden denemesini istedik. Aslında, Falun Dafa’yı uygulamak annemin en son umuduydu.
Zhihua eve Zhuan Falun kitabı ve egzersiz teyp kaseti getirdi. Daha sonra Öğretmenin Jinan Eyaletinde verdiği dersin kasetlerini de getirdi. Çünkü annem okuma bilmediğinden, biz sıra ile ona Zhuan Falun’u okuduk. Hergün bir ders okuduk, ondan sonra egzersiz müziği ve Öğretmenin Ders kasetini dinlettik.
Ertesi gün akşam saat 8.00’de, annem onun yatak odasında dönerek odayı aydınlatan kocaman bir Falun’u gördü. Üçüncü gün onun halsizliği yavaş yavaş ortadan kayboldu. Bir hafta sonra, annem oturarak meditasyonu yapmak ve yatağından kalkmak istedi. Yardımlarımızla kısa zamanda yatağından kalkmayı başardı ve el hareketleri yaptı. Annem inatla günde iki defa egzersizleri yaptı, kalan zamanlarında Falun Gong’unun öğretilerini hem okuyor hem dinliyor ve Falun Gong’da öğretilen prensiplerin gereksinimlerine göre içini aramaya çalışıyordu. Annemin sağlığı günden güne gelişti. İki ay sonra tüm hastalıklarının semptomları inanılmaz bir şekilde kayboldu, bir tane ilaç bile almadı. Aslında annem doktorun reçetesine göre aldığı ilaçların hepsini atmıştı.
1996 yılının Mayıs ayında, on senedir yapamadığı tarladaki işini tekrar yapmaya başladı. Yorulmak yerine annem sanki her seferinde enerji doluyor gibiydi. Falun Dafa’yı uyguladıktan sonraki annemin sağlığındaki inanılmaz değişimleri gören köydeki kişilerin hepsi Falun Dafa’nın gücüne hayret ettiler ve annemden Falun Gong hakkında daha fazla bilgi öğrenmeye geldiler. Onların çoğu annemle birlikte Falun Gong uygulamaya katıldılar.
Jiang Zemin rejimi tarafından Falun Gong uygulayıcılarına karşı zulüm başladıktan sonra, annem sıkça ne olduğunu anlamayan kişilere Falun Gong ve zulmün gerçeklerini anlattı. Yerli yetkililer ve polisler birkaç defa evime gelip anneme inancını bırakması için baskı yaptılar, annem onlara tekrar gerçekleri anlattı. Yasadışı tutuklama ve zulümden kurtulmak için annem kaçtı ve evsiz kaldı. Bir ay civarında Shenzhen’deki kardeşimin yanında yaşadıktan sonra, 610 Ofisinden Cai Hangui adında bir memur, Guiping Polis Bölümünden Tan soyadlı bir polis ve Shenzhen polis istasyonundan polisler annemi ve kardeşimi tutukladılar. Onlar birkaç kötü kişiye emir vererek annemi ve kardeşimi dövdürdüler.
Çin yetkililerin suçlarını kınaması için tüm iyi kalpli insanların harekete geçirmeye çağırıyorum. Hep beraber, bu masum Falun Gong uygulayıcılarına karşı zulmü durdurmalıyız.
Not:
1. Üstat/Öğretmen : Falun Gong’un kurucusu Bay Li Hongzhi’ya saygı ifadesidir.
2. "610 Ofisi" özellikle Falun Gong’a zulüm yapmak için kurulmuş bir kurumdur. Çin devletinin bu kuruma verdiği güç ÇKP’nin yönetimindeki, diğer tüm politik ve adli sistemlerin daha üstündedir.
* * *
Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a31010-article.html
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.