2003'te, Pekin'de Falun Dafa'nın gerçeklerini açıklarken tutuklandım ve iki yıllığına Pekin Kadın Zorunlu Çalışma Kampına gönderildim.
Kampa girer girmez, uyuşturucu bağımlısı tutuklular beni yakından gözetleme emri alarak benim günde 16 saat oturmamı zorunlu tuttular, konuşmama ve tuvaleti kullanmama izin vermediler. Zorunlu olarak uzun süreliğine ayakta kalıyordum, uyumama ve su içmeme izin yoktu. İftira niteliğinde olan videoları ve yazıları bize zorla izlettiriyor ve okutuyorlardı. Falun Dafa uygulayıcıları için her çeşit gözetleme sistemini -küçük veya büyük gruplar şeklinde ya da tek kişilik gözetim- kullandılar. Çok kararlı olan ve hiçbir “itiraf” yazısı yazmayan uygulayıcılar katı denetim bölümüne gönderilerek çok daha acımasızca işkence çektirildi.
Dışarıdan bakıldığında, Pekin Kadın Çalışma Kampı okula benziyor, her gün temizlik yaptığımızdan çok temiz ve düzenlidir. Ziyaretçilere sergilemek için egzersiz aletleri de bulunuyor. Her defa ziyaretçiler geldiğinde, gardiyanlar Falun Gong uygulayıcılarının gerçekleri söyleyeceklerinden korktukları için uygulayıcıları saklarlar. Bazı tutukları ayarlayarak kampın iyi durumda olduğunu belirtmek için ziyaretçileri yanıltıyorlardı.
Kamptan serbest bırakıldıktan sonra, Komünist Partinin kar amaçlı uygulayıcıların daha canlıyken bedenlerinden organ toplaması ile ilgili haberini okuduğumda şok oldum! Hemen kampta yılda iki-üç kere yapılan bedensel kontrolleri anımsadım. Demek ki organ toplama niyetleri vardı. Kampta iki yıldan az kalmama rağmen tam üç defa kapsamlı bedensel kontrolden geçtim. Bu fiziksel kontroller Tiantanghe Hastanesinde yapılmıştır. Normalde sıkça bize kan testi yaparlardı ve bize “karaciğer iltihabı kontrolü” için olduğunu söylerlerdi. Gardiyanlar bize: “Bak hükümet sizin sağlığınıza ne kadar çok önem veriyor! Bedensel sağlığınız için bu kadar para ödüyorlar.” Diğer tutuklular da: “Onlar sadece siz Falun Gong uygulayıcılarını önemsiyorlar, hep size kan kontrolü yapılıyor.” diyorlar. Bir keresinde “kan bağışı”na ihtiyaçları olduğunu söylediler ve Falun Gong uygulayıcılarının birçoğunu götürdüler, ayrıca birkaç uyuşturucu bağımlısı tutuklularını da götürdüler.
Uyuşturucu bağımlılarından neden kan istediklerini merak etmiştim. Şimdi anladım ki onlar olaydaki gerçek amaçlarını saklamaya çalışıyorlardı. İki defa Falun Gong uygulayıcılarına kan testi uygulanmıştı ve birkaç genç uygulayıcının kanlarında problem olduğu bildirilmiş ve birkaç günün ardından tekrar kan testi uygulanmıştı. Ayrıca kamp idaresinin gece ortasında Falun Dafa uygulayıcılarını transfer ettiklerine iki kez tanık oldum. Transfer edilen uygulayıcılar yerli değildi ve nereye gönderildiklerini kimse bilmiyor.
Yukarıdakiler Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin organ toplama rezaletleri ile ilgili benim kişisel tanıklılığımdır.
* * *
Here is the article in English language:
http://en.clearharmony.net/articles/a36969-article.html
Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.