Erkek Kardeşim Öfkeli Düşmandan, Aktif Bir Falun Gong Destekçisine Dönüştü

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Benim küçük bir erkek kardeşim var. O, Çin’de en büyük şehirlerden birindeki bir fabrikanın genel müdürü. O fabrika merkezi hükümet tarafından doğrudan kontrol edilmekte. Uzun senelerdir orada çalışması sonucu kardeşim ÇKP’nin yaptıkları kötülüklerin oldukça farkındaydı. Fakat Falun Gong ve zulüm hakkındaki gerçeği öğrenmeden önce her konuştuğumuzda beni azarlar ve şu tarzda konuşurdu: “Şunu uygulamayı bırak artık!” (Falun Gong’u kastederek)

2001 senesinde kardeşim oturduğumuz şehre iş seyahatine geldi. Onunla daha buluşmadan önce beni Falun Gong uygulamasından vazgeçmem için ikna edeceğini bildirdi ve bu konuşmaya hazır olmam konusunda uyardı. Ben karşılaştığım her insanın Dafa ile önceden belirlenmiş bir bağı olduğuna inanıyordum ve onları kurtarmak için çaba göstermem gerektiğinin de farkındaydım, çünkü onlar buraya Fa için gelen yaşamlardır. Buluşmaya o daha gelmeden önce dikkatlice hazırlandım: yanıma “Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum”un DVD’sini ve aynı şekilde diğer gerçeği açıklayan materyallerden de aldım.

Lokantaya geldiğimde kardeşimin iş arkadaşları çoktan gelmişlerdi bile, yaklaşık on üç kişiydiler. Kardeşim dışında hepsi beni sıcak karşıladı. Yüzü hemen asıldı ve sigarasını ağzında yamulttu. Soğuk bir ses tonuyla şu şekilde: “Burada mısın” diyerek selamladı. Buluşmamızın ilk başından beri kendisini ön planda tutmamı istedi. Ben içimden şöyle düşündüm: “Ben bir Dafa uygulayıcısıyım, buraya sizleri kurtarmak için geldim.” Bu nedenle herkesle çok samimi bir şekilde selamlaştım ve şöyle dedim: “Hepinizi bu şekilde bir arada görmek çok zor, bu buluşmamız önceden belirlenmiş bağımızdan ötürüdür.” Kardeşimin sigarası hala bitmemişti ve o gözlerini kaçırarak beni izliyordu.

Bir beyefendi kardeşime şöyle söyledi: “Ben ablanın iyi ahlaklı bir insan olduğunu düşünüyorum, sen ablandan küçüksün ve ona saygı göstermelisin. Nasıl bu şekilde davranabiliyorsun ki?” Kardeşim şöyle cevap verdi: “Sen onu ‘büyük ablan’ mı diyorsun? O benim düşmanım ki.”

Ben merhametli bir şekilde şöyle cevap verdim: “Ben bir Falun Dafa uygulayıcısıyım ve benim düşmanım yoktur. Falun Gong bana iyi bir insan olmayı öğretiyor…” Onlara gerçeği açıklamaya hazırlanmışken yanımda oturan banka müdürü konuşmamı böldü: “Biliyor musunuz, ben o kitabı (Zhuan Falun’u) okumuştum. İçinde yazılanlar gerçekten de iyi şeyler, derin anlamlar taşıyor. Yazar (Üstat Li) gerçekten de bilgili bir insan; çeşitli ülkelerde çok sayıda insan onun öğretisini uyguluyor. Benim anlayışıma göre, herhangi bir ülkenin lideri bu duruma ulaşamaz; Jiang Zemin ne yaptı ki? Politbüro Daimi Komitesi’nin üyeleri bile birbirleri hakkında farklı görüşlere sahipler. O (Jiang Zemin) tamamen başarısız birisi ve hala başarılı kişileri çekemeyip kıskanmaya cüret ediyor…”

Ben, Shifu’nun bana yardım eli uzatmaya çalıştığını anladım. Kardeşime baktım ve onun gerçeği anlamasını engelleyen kötü unsurları yok etmek için doğru düşünceler (Fa-Zhen-Nian) yolladım. Kardeşim hiçbir cevap veremiyordu. Ben çantamdan “Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum”u ve gerçeği açıklayan diğer materyalleri çıkarttım. Herkes oturduğu koltuklardan kalktı ve çıkardığım materyallerden aldılar. O anda şöyle düşündüm: “Bu Sizin kurtarılışınız için bir şanstır, o materyalleri dikkatlice incelemelisiniz, değerini bilip onları kabul etmelisiniz!” Kardeşim de materyallerden aldı ve broşürü gözden geçirdi. Sonra onun yaşadığı şehirde Falun Gong uygulayıcıların uğradıkları zulmü anlatmaya başladı. Onun anlattıklarından, bana karşı ters tutumunun aslında benim güvenliğim ve çocuklarımın geleceği için duyduğu endişeden kaynaklandığını anladım.

Öğlen yemeği sona erince kardeşim bana şöyle söyledi: “Seni evine bırakacağım. Artık otelde kalmak istemiyorum, senin evinde yaşamak istiyorum.” O gün gece saat 12:00 Fa-Zhen-Nian yapıp bitirdikten sonra kardeşimin kaldığı odadaki ışığın hala sönmemiş olduğunu fark ettim. Sabahleyin onu kahvaltı yapması için çağırdığımda o şöyle söyledi: “Dün gece Dokuz Yorum’u okuyup bitirene kadar uyumadım, bitirdiğimde saat sabahın beşiydi.”

Ona şöyle sordum: “Bu konuda ne düşünüyorsun?” O başını öne doğru salladı, fakat hiçbir şey söylemedi. Ben hemen: “Bu sefer senin buraya gelmen sırf bunun için. Bu önceden ayarlanmış bir bağdır. Senden bunun senin kendi iyiliğin için olduğunu anlamanı istiyorum, lütfen ÇKP üyeliğinden geri çekil!” Kardeşim bunu kolayca kabul etti. Ona ÇKP üyeliğinden geri çekilmesi için nasıl bir isim seçtiğini sordum. O şöyle cevapladı: “Benim gerçek ismimi kullan!”

Kardeşim yola çıkmak üzereyken ben MP3 çalarımdan Shifu’nun konuşmalarını dinliyordum. Kardeşim şakayla şöyle söyledi: “Abla, sen orada kime telgraf gönderiyorsun?” Ben ona MP3 çalarımı denemesi için uzattım. O belli bir süre boyunca dinledi ve şöyle söyledi: “Bunu daha önce hiç duymamıştım. Bekli de sen onu bana verebilirsin?” Ben tereddütte kalınca o hemen şöyle ekledi: “O zaman onu bana ödünç ver, bir dahaki gelişimde onu sana geri getireceğim.” Ben bir tane daha çalar bulabileceğimi, kardeşimin ise -bulamayacağını düşündüm, bu nedenle MP3 çalarımı ona verdim.

O evine giderken trende yol boyunca MP3 çaları dinlemiş. Trendeki polis kardeşimdeki çaları fark etmiş ve el koymuş. Üzerini ve bagajını aramışlar. Ne mutlu ki “Dokuz Yorum” kitabı ve diğer gerçeği açıklayan materyaller farklı bir bagajın içerisindeymiş ve üzerinde sadece MP3 çaları bulmuşlar. Polisler MP3 çaları nereden aldığını sormuşlar. Kardeşim çaları tren bekleme salonundayken yerde bulduğunu ve yolu da uzun olduğundan dolayı sıkılmamak için onun nasıl bir şey olduğunu ve nasıl çalıştığını anlamak için sadece kurcaladığı söylemiş. Polisler kardeşimin Falun Gong faaliyetlerine dâhil olup olmadığını sorgulamak için hiçbir şey yapmadan kardeşimi tutuklamışlar ve iki saatten fazla tutup sonra serbest bırakmışlar.

Evine döndükten sonra olup bitenleri ve yaşadığı her şeyi, bir polis karakolunun amiri olan yakın bir arkadaşına anlatmış. Arkadaşı kardeşimin getirdiği gerçeği açıklayan materyalleri okuduktan sonra onun çalıştığı yerdeki “beyin yıkama merkezi” programına gönderilen tüm uygulayıcıları serbest bırakmış.

Kardeşimin kızı senelerce evliydi, fakat çocuğu olmuyordu. Kardeşimin kızı gerçeği açıklayan materyalleri okuyup ve ÇKP üyeliğinden geri çekildikten sonra hamile kaldı.

Çince metin: http://clearwisdom.net/html/articles/2011/10/14/128766p.html
İngilizce metin: http://minghui.ca/mh/articles/2011/9/17/当厂长的弟弟明真相的故事-246838.html

* * *

Facebook Logo LinkedIn Logo Twitter Logo Email Logo Pinterest Logo

Clearharmony'de yayınlanan tüm makaleleri kopyalayabilir ya da çıktı alabilirsiniz, fakat lütfen kaynak belirtiniz.